• 19 September 2016, Monday 19:56
M.Cafer Mete

M. Cafer Mete

İlköğretim Haftası; ülkeme, öğretmenlere ve öğrencilerimize hayırlı ve uğurlu olsun ...

Cafer METE / Emekli Halk Eğitimi Merkezi Müdürü

2016-2017 eğitim ve öğretim dönemi 19 Eylül Pazartesi günü (bugün) başlıyor. Bir milletin kalkınması eğitim ve öğretimle olur. Eğitimsiz bir millet, kanadı kırılmış bir kuş gibidir, uçamaz, yürüyemez, kaçamaz. Bu bakımdan 2016-2017 eğitim ve öğretim yılının ülkemiz, öğrencilerimiz, öğretmen ve velilerim için başarılı bir eğitim ve öğretim yılı olmasını diler, tüm halkımın İlköğretim Haftasını en iyi dileklerimle kutlarım.

İnsanların üzüntülü olduğu gibi sevinçli ve neşeli olduğu günler de vardır. Eğitimci olarak, çok kişi Haziran ayı geldiği zaman okullar kapanıyor, bu eğitim ve öğretim yılını da ülkemiz yararına sona erdirdik diye sevinirler. Halbuki bu ay benim için endişe ve üzüntü kaynağıdır. Çünkü eğitim yılı boyunca o cıvıl cıvıl neşeli sesler okuldan ayrılacak, okul bir sessizliğe bürünüp yeni öğrenim yılını bekleyecektir. Bu sessizlik beni üzüntüye sürükler, amma onlara tekrar kavuşmak umudu üzüntümü hafifletir.

Sevinçliyimdir. Eylül ayı gelmiş okullar açılacak, tekrar o neşeli, cıvıl cıvıl seslere kavuşup yeni yeni bilgiler beceriler vermek, onları hayata hazırlamak bana övünç kaynağı olacaktır.

Öğrencilerimi hayata hazırlamak, yön vermek, benliğini kazandırmak, karar verme, kendi başına iş yapma, okuma zevkini vermek, ezberleyerek değil bizzat yaparak öğretmek biz öğretmenlerin onur ve gurur kaynağıdır.

Sevgili halkım: Öğretmenin tatili yoktur. Okulun tatili olduğu aylarda öğretmen, geçmiş eğitim ve öğretim yılının planlarını açar, yıl içinde noksan veya eksik gördüğü yerleri tekrar kontrol eder. Zaten yıl içinde işaretlenmiştir de. Onları gözden geçirir, yeni eğitim ve öğretim yılında uygulayacağı yöntemi belirler. Haftalık, aylık ve yıllık planlarını yapar. Okulun eksik ve tamir olunacak yerlerinin onarım ve tamirini yaptırıp öğrencilerini beklemeye başlar.

Öğretmenlik bitmez tükenmez bir meslektir. Biz buna ‘Tanrı Mesleği’ diyoruz. Her gün, her saat okumak durumundayız. Çünkü dünya değişiyor, teknoloji değişiyor, yeni icatlar, keşifler ortaya çıkıyor. Eğitim ve öğretim sistemi gelişiyor, buna ayak uydurabilmek için öğretmenin mutlaka okuması ve teknolojiyi, gelişmeleri takip etmesi ve kendini yenilemesi gerekiyor.

Öğretmen okuyacak, inceleyecek, her konuda bilgi sahibi olacak ki öğrencisini ezbere değil bizzat yaparak, uygulamalı olarak iş eğitimi esasları içerisinde yetiştirebilsin. Bunun için öğretmene mutlaka Bakanlıkça bu araştırma, okuma konularında maddi yardım yapılması zaruret haline gelmiştir.

A’lim şöyle söylüyor: ‘Okursam hatırlarım, duyarsam unuturum, bizzat kendim uygulamalı olarak yaparsam unutmam’ diyor.

Uygulamalı iş eğitimi ile derslerimizi yaparak öğrenciyi yetiştirdiğimiz zaman hayata cahil ve bilgisiz kişi değil, bilinçli, ülkeye faydalı elemanlar yetiştiririz.

Ülkeye bilinçli, araştıran, soruşturan kişiler yetiştirmek için öğretmenin görevi burada başlıyor. Dersleri kuru kuru ezbere değil, bir sinema artisti gibi dramatik yollardan onları bizzat uğraşa sevk ederek, yaptırarak, araştırarak eğitmek gerekir.

Sevgili halkım: 222 sayılı İlköğretim Kanunu çıktıktan bu yana 56 yıl geçti. Her yıl bu haftayı yazılarımla kutlarım, Milli Eğitim Bakanlığımızdan bazı isteklerim olmuştur.

Tabii ki biz yazılarımızı mahalli gazetelere yazdığımız ve isteklerimizi bu yoldan istediğimiz için duyuramadık. Duysalar bile hep es geçilmiştir.

Sayın Bakan, yukarda belirttiğim gençliği yetiştirmek için öğretmenleri bakkal, manav, kasap, tuhafye veya çocuk okutma gibi problemlerini düşünmekten kurtarınız, mutlaka öğretmenlerin maddi durumunu düzeltiniz.

Sayın yetkililer, okullar açılıyor, sevinçli olduğum kadar da endişeliyim. Çünkü, 15 Temmuz olayı beni ve halkımı çok üzdü. Fetullah, PKK, IŞİD’in haince ülkemizi hedef alması, kahraman askerlerimizi, polislerimizi, sivil halkımızı hedef alarak canlı bomba gibi alçakça hareketleri beni endişelendiriyor.

Ayrıca, Bakanlığımızın okullarda kılık kıyafeti serbest bırakması ile kimin öğrenci, kimin sivil olduğu belli olmayan bir toplumla karşı karşıyayız. Hepsini tanımamıza da imkan olmadığı için endişeliyim.

İlgililerin bu konu üzerinde titizlikle durmasını arzu ediyor ve son olarak, Cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri ve laik bir eğitim yılının, iş eğitimi ile birleşerek ezberci ve hazırcı bir eğitim değil araştırmacı, soruşturmacı bir eğitim yılı olması dileğimle 2016-2017 eğitim ve öğretim yılının ülkemize, dünya insanlarına hayırlı ve uğurlu olmasını dilerken,

bütün öğrencilerimize başarılar diliyor, öğretmen arkadaşlarıma da yarının gençlerini yetiştirmek için yapacakları çalışmalardan dolayı teşekkür ediyor, kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Ne mutlu Türküm diyene, ne mutlu Türk gençliğine. 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık