• 05 December 2018, Wednesday 7:54
M.Cafer Mete

M. Cafer Mete

YARINLAR ÇOCUKLARIMIZDIR

Okullarımızda çocuklarımızı kapalı dört duvar arasına hapsedip terletmek, onları sıkmak, okuldan, dersten soğutma yerine iş eğitimine uygun bilgi ve beceri kazandırarak, yapılan işi kendi eliyle yaptığı için unutmayacak, benimseyecek olan uygulamalı bir iş eğitimine doğru ilerlemek, okullarımızın ve milli eğitimimizin amacı olmalıdır.  

Yıllardır öğretmen ve veli olarak takip ediyorum… Gelmiş geçmiş Milli Eğitim Bakanları’nın müfredat programları ve yarattıkları sistemler, hep kafa karıştırıyor. Özellikle eğitim kurumlarının birbirinden ayrı uyguladıkları sistemler, yeni yönetmelik değişiklikleri ve farklı uygulama, çocukları ve öğretmenleri bunaltıyor. Kuru kuru bilgi, beceri eğitim ve öğretimi ileriye götürmez. Çocukları yarış atı haline getirmek eğitimin amacı değildir.

Eğitimi bir eğlence, oyun ve iş haline getirmekle, araştırmayı, soruşturmayı, düşünmeyi, karar verme yeteneğini, o işi başarmayı öğrenciye verirken çocuğun oyun hakkını elinden almayan, akademik değil beceri yüklü bir eğitim şeklini seçmeli, çocuğu sadece dersi ile ilgili değil, tümü ile tanımalı ve ona göre değerlendirmeliyiz.

Okullarımızda amacımız eğitimde bir yenilik yaratmak, yeni bir buluş açısı getirmek, öğrenciyi faal hale getirerek araştırmaya, yeniliğe ve kendi başına karar verme yeteneğinin gelişmesini, hayatta liderlik vasfı ile idare edilme vasfını tanıtma, benimsetme, başkalarının hakkı ile devlet malının korunması hakkında yetiştirilmesi gereğine inanıyorum.

Öğrenci, öğretmen gözünde bir fidandır! Bu fidanı ne kadar özen ve itina ile yetiştirirsen o kadar ürün alırsın. Öyle ise öğretmen olarak bu fidanlara sahip çıkmamız, daha yüksel teknolojik imkânlarla donanmış, fiziki olarak öğrenciyi barındırıp sağlığını koruyarak, deneylerle tecrübe sahibi olmaları için laboratuarları gerekli araç ve gereçlerle donatılmış ortamlar sağlamalıyız. Bu ortamda öğrencinin başaramadığı, çözemediği problem olmaz.

Bugün dünya eğitim sistemini incelediğimiz zaman en başta Finlandiya eğitim sistemi gelir. Bu eğitim sisteminin ana felsefesi tıpkı köy enstitüsünde olduğu gibi öğretmendir. Öğretmen atamaları da en dikkat çekici özelliği. Atanacak öğretmenin iş eğitimini ve çocuk gelişimini, eğitim ve öğretim metodunu, pedagoji'yi, ruh bilim ve sosyolojiyi iyi bilip, öğrenciye ona göre muamele etmesi önemlidir.

Bugün okullarda rekabet ve hırsla yetiştirilen, halk arasında 'At Yarışı' olarak tabir edilen, sadece sınav kazanma hırsı ile çalışan ve çalıştırılan, öğretmen kültürünün dışındaki bir eğitim sistemi uygularsak, her sınıftan bir kişi kazanır, ama diğer çocukları kaybederiz. Ama bilgi ve beceri odaklı bir eğitim sistemi uygularsak; kimi bahçede, atölyede, müzik odasında, resim-iş atölyesinde, spor sahasında yapılan eğitim ve öğretimde çocukların hepsinde ayrı ayrı bilgi ve maharetleri ortaya çıkar, bu çocuklar başarılarını görerek daha çok çalışır ve diğer konulara karşı ilgi duyar.

Çocuklara bol bol oyun saati ayırmamız gerekir. Peki biz ne yapıyoruz? Okullarda 10 dakika teneffüs. Çocuk oyun oynamayı bırakın, zatı ihtiyacını dahi gideremiyor ki oyun oynasın. Hâlbuki çocuklar oyun oynarken öğrenme merakı, özgürlük, karar verme yeteneği gelişir; başardığı için mutluluk, liderlik vasfı, arkadaş hakkına riayet gibi kaide ve adetler oyun içinde ortaya çıkar.

Bu oyunlarda öğrenciye çeşitli oyun kaideleri, usulleri verilmekle beraber, birlikte iş yapma, oynama, arkadaşlık, kardeşlik gibi alışkanlıklar verilerek, kurallara uymayı, görgü kurallarını, hitap şeklini çocuk öğrenir.

Bir eğitimci olarak, her yazımda ve söyleşilerde ifade ettiğim gibi, okullarımızda kuru ezberci zihniyeti kaldırıp, iş eğitimine göre çocuklarımızı düşünmeye, araştırmaya, soruşturmaya ve kendi kendine karar verme yeteneklerini geliştirmeye yönelik yönteminin uygulanması gerekir.

Bu eğitim sistemi daha önceki yıllarda uygulanan köy enstitüsü sistemine uygun bir sistemdir.

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık