• 30 October 2017, Monday 19:02
Av.Aytül ÖZTURAN YILMAZ...

Av. Aytül ÖZTURAN YILMAZ...

Cumhur Bey

düşünen ayna ... / Av. Aytül ÖZTURAN YILMAZ

Cumhur Bey 94 yaşında. Yaşına bakılırsa bir ayağı çukurda. Ama biyolojik yapısına bakılacak olursa genç duruyor, kendini delikanlı gibi hissediyor. Genetik yapısı gereği ise daha çoook yaşayacak.

Boylu poslu, gayet fit. Gür ve kır saçlı, bu durumun onu karizmatik yaptığının farkında olduğundan yürüyüşü de kendine güvenli. Uzun adımlar atıyor.

Bir kamburluğu ya da bacaklarında bir sorunu yok ama arada özel olarak yaptırdığı şık bastonunu kullanıyor. Her daim, terzisine diktirdiği en jiletinden takım elbisesiyle ve bağcıklı ayakkabı koleksiyonundan seçtiği, kendini rahat hissettiği ayakkabılarıyla çıkıyor her sabah erkenden yürüyüşe. Olmazsa olmazı, takım içine giydiği yeleği, aksesuarı ise bir cep saati. Günde 4-5 saat uyuduğu konuşuluyor mahallede.

Cumhur Bey’in herhangi bir yerden emekliliği yok. Çalıştığı bir işyeri var mıydı onu da bilmiyoruz. Tek bildiğimiz, bugünlere kolay gelmediği ve çok meşgul bir kimse olduğu.

Her gün 1 kitap bitiriyor. Bitirdiği kitapların da özetini çıkarıp mahalledeki çocuklara dağıtıyor. Ne bir akrabası ne bir arkadaşı var bilinen. Kendi kendine ayakta duran bir kişilik Cumhur Bey.

Ev işlerine kim yardım ediyor, alışverişini kim yapıyor merak konusu. Ama yemeğini kendisinin yaptığını söylüyor. Yediklerine de dikkat ettiği belli. Sağlığı yerinde.

Yuvarlanıp gitmiyor Cumhur Bey. Her hareketi amaçlı, her hareketi bilinçli. Selam vereni çok. Sayılıyor, seviliyor. Özellikle gençlerle sohbet etmeyi seviyor. Yeri geldiğinde susmayı da, dinlemeyi de biliyor. Ama konu, konuşmayı sevdiği bir konuysa tutamıyoruz kendisini. Hiç sıkmıyor ama konuşurken, bilgece, masal gibi anlatıyor da uyutmuyor, pür dikkat dinletiyor kendisini. Bu arada bilmediklerini öğrenmeye bayılıyor. Gelişmelere açık.

Birçok badire atlatmış söylenenlere göre. Terk edilmiş ama toparlanmış, dolandırılmış ama küllerinden doğmuş, aldatılmış ama hakkını arayıp bulmuş, hor görülmüş ama itibarını kazanmayı bilmiş… Velhasıl her yaşında biraz daha olgunlaşmış, aklını kullanmayı öğrenmiş.

Mahalleye 5 - 6 sene önce taşındı Cumhur Bey. Birkaç kez sohbet etme fırsatı buldum. Kusursuz Türkçesi ve diksiyonuyla ilk diyaloğumuz, “nasılsınız efendim”, “saygılarımı sunarım efendim” şeklindeydi. İkinci de ise ilkinde bir etkileşim olmuş olacak ki, daha samimi bir selamlaşma oldu. Bir keresinde de etraflıca sohbet etmişliğimiz var.

“Benim” diyor “adım Cumhur. Cumhuriyetin çocuğuyum, hatta Cumhuriyetin ta kendisiyim. Kurulurken ne acılar çekildiyse ben de çektim. Zaferler kazanıldığında ben de kazandım. Yaşanan zorluklardan payımı aldım. Bayramlarda coştum. Geleni gördüm, gideni gördüm. Annemin doğum sancısı, Mustafa Kemal Atatürk “Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” dediği zamanda başlamış. Yani her şeyimle her anlamda bağlıyım Cumhuriyete.” “Daha gencim de” diyor gülümseyerek. “Ben gençlik iksirini buldum. Öyle bildiğiniz iksir değil bu. Cumhuriyeti yaşatmayı amaç edindim kendime. Galiba da bu yüzden ölmeyeceğim.”

Biliyorum ki Cumhur Bey ölmeyecek, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti gibi.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık