• 03 July 2017, Monday 21:43
Av.Aytül ÖZTURAN YILMAZ...

Av. Aytül ÖZTURAN YILMAZ...

Sözüm söz!

düşünen ayna ... / Av. Aytül ÖZTURAN YILMAZ

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama, etrafımız ‘tutulmayan sözler çöplüğü’ olmuş durumda ve bu çöplüğün içinde debelenip duruyoruz.

Bu debelenmenin sebebi de yalanlar ve tutulamayacak sözlerin verilmesidir.

İddia ediyorum ki gözler değil sözler kalbin aynasıdır.

Teknoloji ilerliyor, tıp gelişiyor, insanlar değişiyor ve bence bu gibi şarkı sözleri ve atasözlerinin de değişmesinin zamanı geldi.

Buna benzer şekilde “söz uçar yazı kalır” diyorlar ama ben pek öyle olduğuna da inanmıyorum.

Yazı bile yeri geldiğinde güvenilir olmaktan çıkıyor.

Tabii ki bazı sözlerin söz olarak büyük bir gücü var. Aksini iddia eden yok. Ama bu tamamen inandırıcı ve güvenilir olmakla ilgili.

Artık, “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” demenin zamanıdır.

Diyorsunuz ki arkadaşlarımla buluşayım, bir kahve içeriz…

Sözleşiyorsunuz, hoop bir anda işleri çıkıyor. Arkasından bir telefon geliyor, yarın için sözleştiğiniz saatteki görüşmeniz bir nedenden dolayı iptal oluyor.

Musluğunuz mu bozuldu; muslukçu o kadar meşgul bir insan ki söz verdiği saatte gelemiyor.

Bir eşyanızı satmak veya evinizi kiraya vermek istiyorsunuz; şartlar uygun, satış yapmak üzeresiniz veya kira sözleşmeniz hazır, o da ne, bir anda vazgeçen geçene, hem de sebepsiz.

Sonra bir bakıyorsunuz, ‘kimseye güvenememe hastalığı’na tutulmuşsunuz.

Tutulmayan her söz başka bir sözün tutulamaması anlamı taşıyor.

Tamamen zincirleme reaksiyon hali.

Olanı anlattığımın farkındayım ama, olması gerekeni bildiğimiz halde herkes bildiğini okumaya devam ederse konunun kaynağına ve sebeplerine inmemiz büyük bir gereklilik halini alıyor.

Sözünde durmak, söz tutmak, söz dinlemek okullarda öğrenilebilecek bir şey değil.

Tamamen karakter şekillenmesi çağında kendi kendini yetiştirme aşamasında kazanılan olumlu davranış şeklinden ibaret.

Buluşmalarınıza zamanında gitme, faturalarınızı gününde yatırma, ödünç aldığınız kitabı zamanında verme durumları günlük hayatımızın içinde olan şeyler.

Ee bunları da düzgün yapamadıktan sonra diğer canlılardan bir farkımız kalmıyor.

Hele bunun gibi şeyleri alışkanlık haline getiren birileri varsa çevrenizde, sizin de işinizin aksamaması imkansızdır.

Peki sonra ne oluyor? Herkes telefonlara sarılıyor. “Gelecektin gelmedin, yapacaktın yapmadın, arayacaktın aramadın.”

Karşı tarafta mahcubiyet de göremiyorsanız güveniniz sarsılıyor.

Çevremde 3 - 5 yıldır görüşemeyen tanıdıklarım var. Sırf bu anlattıklarım sebebiyle.

Eğer sözünüzü tutamayacaksanız en garantili yolu seçin; söz vermeyin.

Başka anlamları olsa da ‘söz gümüşse sükut altındır’ atasözünü bir de bu açıdan kullanmayı deneyin.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık