- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 06 February 2018, Tuesday 19:37
- 3442 kez okundu
düşünen ayna ... / Av. Aytül ÖZTURAN YILMAZ
Fikri bile heyecanlı, içinde bulunmak büyük keyif. Her ne kadar tatil için yapılanları oluştursa da konumuzu, iş için olanları bile belli bir heyecan kıvılcımı barındırır içinde.
Sinema filmlerinde yol hikayeleri gişe yapar, edebiyatta, yazarsanız yolcuyu anlatmak hem kolay hem de zevklidir, okuyucular içinse merak uyandırır. Çünkü herkes yolculuk yapmıştır ve konu sıcaktır. Kitabı elinizden bırakamazsınız. Gerçek hayatta yolculuk-mutluluk, aldığı ek sebebiyle olsa gerek pek bir kardeştir.
Avukatlık, avukat olma hali, mimarlık, mimar olma hali ya da veterinerlik, veteriner olma hali ise, yolculuğa da yolcu olma hali diyebiliriz. Otobüsle de olsa aynı, uçak da aynı, tren de aynı, özel otomobille de aynı… Yolculuk yolculuktur, o kadar. Ama verdiği his bambaşka.
Zaten yolculuk, yapan kişiye pozitif bir his vermiyorsa ki ona azap yolu diyoruz, hemen geri dönülmelidir.
Yolculuğun gerektirdikleri konusuna hakim olmak lazım.
Öncelikle yolcu yolunda gerek. Evden bir müddet uzaklaşıyorsunuz ya, işte o “bir müddet”in hesabı önceden yapılmalı. 3 gün mü, 5 gün mü, 1 hafta mı, 1 ay mı? Çünkü belirsizlik beyin hücrelerini öldürür. O yüzden yoldaki ilginçlikleri kaçırmamak, sadece yola odaklanmak için planlı programlı olmakta yarar var. Mola verilecek yerlerin özenle seçilmesi, güzergahın önceden çizilmesi şart.
Geldik valiz hazırlanmasına...
Ben 3 gün önceden başlarım mesela, çünkü ilk gün evde ne var ne yoksa valize doldurmakla birlikte 3. günün sonunda elene elene valiz doğru bir hal alıyor. Yani kar kış kıyamet bir şehre giderken ilk gün valize koyduğum o caanım topuklu ayakkabılarıma ihtiyacım olmayacağını farketmem azıcık uzun sürüyor. (Bu durum sadece bana özgü değildir inşallah.)
3 günlük tatile giderken de neden aldığımı bilmediğim pantolonlarım yine bu bekleme süresi içinde nihayet valizden çıkıyor. Aile ziyaretiyse valize kitap koymak boşuna, iş gezisiyse evraklar, dosyalar önce konmalı. Mantık şu; diş fırçanı unutabilirsin ama numaralı gözlüğünü unutma ve kolların yeterince kuvvetli değilse bırak valiz boş kalsın.
Ve en eğlenceli tarafı: Yolculuk nihayetinde yemek gerektirir.
Bu memleketten geçerken bunu yiyelim, şu memleketten geçerken şunu yiyelim diye diye leziz bir yolculuk yapılmış oluyor.
Soruyorum; özel bir sebebiniz yoksa Pınarbaşı’ndan geçerken çıntar, Aydın’dan geçerken İncir almayanınız, Çine’de köfte yemeyeniniz, Afyon’dan kaymaksız, lokumsuz geleniniz var mı?
İşte yolculuğun tadı budur.
Herkese göre değişmekle birlikte, tek başına yolculuk yapmayı sevenler olduğu gibi bunu sıkıcı bulup yola kalabalık çıkanlar da var.
Yolcular da çeşit çeşit. Yoldan gözünü ayırmayanlar, uyuyanlar, her değişik gördüğü yerde duraklayanlar… Böyle bir çeşitliliğin varlığından bahsedebiliyorsak yolculuğun başlı başına ayrı bir dünya olduğunu söyleyebiliriz.
Farklı yaş grupları için yolculuklar da farklıdır, kurulan cümleler de.
0-6 yaş; Gezmeye gidelim anneee!
7-12 yaş; Babaaa ben de geleceğim!
13-16 yaş; Okul gezisine gidebilir miyim?
16-18 yaş; Çok sıkıldım, bir yerlere gidelim. / Arkadaşlarla gidiyoruz biz.
19-25 yaş; (Okul ve iş mücadelesi derken hayatı otobüslerde ve uçaklarda geçeceği için cümle kurmasına fırsat yok.)
26-35 yaş; Gidelim, gezelim, gidelim, gezelim, oraya da uğrayalım, buraya da uğrayalım…
Bundan sonrasının cümleleri henüz kurulamıyor bende, ama az çok tahmin edebiliyorum.
Hep bir gitme hali, hep bir yolculuk isteği içimizde var olacağından hadi eyvallah.
İyi yolculuklar.
-
21.05.2018 Evrenin oluşumu da bir kaos sonucuydu...
-
16.04.2018 Kuduz Aşısı
-
09.04.2018 Sihir
-
19.03.2018 RH Negatif
-
12.03.2018 Cehalet Dönemi
-
05.03.2018 Eşyasallık
-
26.02.2018 İnsanda biraz şans olacak!
-
12.02.2018 Deliler Koğuşu
-
29.01.2018 Savaş-Barış-Yine Savaş-Yine Barış …
-
22.01.2018 Dersimiz Temizlik
-
15.01.2018 Astrolojik tespitler
-
08.01.2018 İrdeleme nedir, nasıl yapılır?
-
18.12.2017 Çelebiler
-
11.12.2017 Çehov Kanunu
-
04.12.2017 Bir istifanın gerçekleşme hikayesi
-
27.11.2017 Medeniyetleştiremediklerimizden misiniz?
-
13.11.2017 Sinir Harbi
-
06.11.2017 Liste yapmanın incelikleri
-
30.10.2017 Cumhur Bey
-
23.10.2017 İnovasyonun bize etmedikleri …
-
16.10.2017 Sonbahar Havaları
-
04.10.2017 Yoğunum, Yoğunsun, Yoğun
-
25.09.2017 Masal Tarifi
-
18.09.2017 Ne olmuş yani gece ıslık çalsam?
-
11.09.2017 Konuşa(maya)n İnsan
-
28.08.2017 Grazie *
-
21.08.2017 Zap Zap Zap
-
14.08.2017 Isrartes’in Hayatı
-
07.08.2017 Şarj Aleti olan var mı?
-
31.07.2017 Hayat Bilgisi
-
24.07.2017 Bilinçlenmek ya da bilinçlenmemek … İşte bütün mesele bu!
-
17.07.2017 Dağ başını duman almış
-
10.07.2017 Tatil mi?
-
03.07.2017 Sözüm söz!
-
19.06.2017 Vaadetmenin Dayanılmaz Hafifliği
-
12.06.2017 Bekleme Odası
-
05.06.2017 Sus – Konuşma
-
29.05.2017 O mu? Bu mu? Şu mu?
-
22.05.2017 İki lafın beli
-
15.05.2017 Hukuku Bilimle aldatmak
-
08.05.2017 Ben ne bileyim?
-
02.05.2017 Öküzün Boynuzları
-
24.04.2017 Sistem Hatası
-
18.04.2017 “Reset”
-
10.04.2017 İdam izlediniz mi hiç?
-
03.04.2017 Fidye
-
27.03.2017 Öldürünüz değil oldurunuz
-
20.03.2017 Hukuk Guşu
-
13.03.2017 Şaşı bak şaşır!
-
06.03.2017 Pardon, saatiniz var mı?
-
27.02.2017 Biliyorsun, öyleyse yoksun!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.