- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 06 November 2017, Monday 18:24
- 3362 kez okundu
düşünen ayna ... / Av. Aytül ÖZTURAN YILMAZ
Elimde kalem kağıt, sayfalarca liste yapabilme potansiyelim var.
Alışveriş listesi, yapılacaklar listesi, iş listesi, evin temizlenecek yerleri listesi, okunacak ya da alınacak kitaplar listesi, dinlenecek müzikler listesi, gezilecek yerler listesi, yemek listesi, arkadaş listesi, ıvır listesi, zıvır listesi …
Anlayacağınız sayfalar dolusu liste. Yapması zevkli ve unutkanlığın önüne geçen bir aktivite …
Kime ne faydası var. Bu liste yapma çılgınlığına nasıl kapıldığımı sorguluyorum. Liste yapmak bir şey değil de peki listede yazanlar yapılıyor mu? Asıl sorgulanması gereken nokta bu. İnsanoğlunun buglarından -zayıf noktası ya da açık noktası diyebiliriz- bir tanesi şu ki nedense o listede yazanlar yapılmıyor ama nerde liste dışı bir şey varsa ona meylediliyor.
Hani tasarruf yapmayla ilgili çok bilgili uzmanlar derler ya, ‘marketten alacaklarınızı liste yapın ve listenize sadık kalın’ diye. Hah tam da bu noktada en güzel kalemlerimle, en fiyakalı not kağıtlarıma, özene bezene yazmışım işte; marketten süt, peynir, yumurta, patates alınacak. Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane misali ne süt var sepette ne yumurta, onun yerine ayran var, puding var. Bak bak bak. Çünkü ben çikolatalı omlet yapıyorum değil mi (!) Bazen olur öyle, listeye yazdıklarınızı markette bulamayabilirsiniz, ürünün son kullanma tarihi yakın olabilir, bir anda eksik olan bir malzeme gelir aklınıza, ona göre değiştirirsiniz listenizi ama bu öyle değil. Tamamen aç gözlülük.
İşin garibi, bu durum sadece domates, biber, patlıcan listesinde değil diğer tüm listelerde karşımıza çıkıyor. Alınacak kitaplar listesine sıçrıyor. Çünkü bulaşıcılığı var. Listede 5 kitap varsa, birden listede olmayanı alma isteği geliyor. Ee ne oldu şimdi? Neden liste yapıyorsun kardeşim o zaman? Hele iş listesinden hiç bahsetmiyorum. Önceliği keyfinize göre değişen işler mi dersiniz, bugünün işini yarınlara bırakmalar mı…
Velhasıl liste yapmak kolay ama ona uymak her babayiğidin harcı değil maalesef. Belki çok önemsediğim düşünülebilir ama tamamen satranç felsefesiyle hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum.
Gelelim tecrübeyle sabit inceliklere;
Numaralandırmayla başlanıyorsa listeye, her zaman 1 numara boş bırakılmalı.
Rengarenk, tatlı mı tatlı not kağıtlarına kaleminizin ucunu değdirmeden önce bir müsvedde kullanılmalı.
Listeler birbirine karıştırılmamalı. Yapı marketten yapacağınız alışverişin listesinde “soğan alınacak” maddesi görmek istemezsiniz.
Listenizdeki maddeler hayal ürünü olmamalı. “Yaz tatilinde yapılacaklar” başlıklı listeye “İtalya’da kayak” yazamazsınız. Yuh artık demeyiniz, yazanlar mevcut.
Uzun vadeli planlar için liste yapılmamalı, çünkü kısa vadede hayal kırıklığı yaratabilir.
Bir villa ya da son model bir araba alma gibi maddeler liste mantığıyla bağdaşmaz onu söyleyeyim.
Zamanlama açısından tutarlı listeler yapılmalı. 8 Sezon sürmüş ve her bir sezonu 24 bölüm olan bir diziyi izlemeyi haftalık listenize ekleyemezsiniz, sığdıramazsınız çünkü.
İhtiyacınız olmayan şeylerin listesini de yapmayınız. Hadi yaptınız diyelim, uygulamaya geçmeden önce nadasa bırakmanızı tavsiye ederim. Mesela koli bandı, çivi, pil, diş fırçası yedeği gibi ürünler evlerimizde hep vardır. Ama abuk yerlere koyulduklarından kara delikte kaybolmuşçasına evin bunları yuttuğu düşünülür ve bulunmak için sizin yenisini almanız gerekebilir. Bu sebepten evinizi iyice incelemeden bu tarz alışveriş listeleri yapmayınız.
Listeler çeşit çeşit… Dar liste, geniş liste, kara liste, hızlı liste. Hepsi özen istiyor.
Şimdi, meşhuuur Milas Salı Pazarı listesi ve yakın zamanda yapacağınızı düşündüğüm yeni yıldan beklentiler listenizi yaparken bu yazının aklınıza gelmesini diliyorum.
-
21.05.2018 Evrenin oluşumu da bir kaos sonucuydu...
-
16.04.2018 Kuduz Aşısı
-
09.04.2018 Sihir
-
19.03.2018 RH Negatif
-
12.03.2018 Cehalet Dönemi
-
05.03.2018 Eşyasallık
-
26.02.2018 İnsanda biraz şans olacak!
-
12.02.2018 Deliler Koğuşu
-
06.02.2018 Yolcu yolunda gerek
-
29.01.2018 Savaş-Barış-Yine Savaş-Yine Barış …
-
22.01.2018 Dersimiz Temizlik
-
15.01.2018 Astrolojik tespitler
-
08.01.2018 İrdeleme nedir, nasıl yapılır?
-
18.12.2017 Çelebiler
-
11.12.2017 Çehov Kanunu
-
04.12.2017 Bir istifanın gerçekleşme hikayesi
-
27.11.2017 Medeniyetleştiremediklerimizden misiniz?
-
13.11.2017 Sinir Harbi
-
30.10.2017 Cumhur Bey
-
23.10.2017 İnovasyonun bize etmedikleri …
-
16.10.2017 Sonbahar Havaları
-
04.10.2017 Yoğunum, Yoğunsun, Yoğun
-
25.09.2017 Masal Tarifi
-
18.09.2017 Ne olmuş yani gece ıslık çalsam?
-
11.09.2017 Konuşa(maya)n İnsan
-
28.08.2017 Grazie *
-
21.08.2017 Zap Zap Zap
-
14.08.2017 Isrartes’in Hayatı
-
07.08.2017 Şarj Aleti olan var mı?
-
31.07.2017 Hayat Bilgisi
-
24.07.2017 Bilinçlenmek ya da bilinçlenmemek … İşte bütün mesele bu!
-
17.07.2017 Dağ başını duman almış
-
10.07.2017 Tatil mi?
-
03.07.2017 Sözüm söz!
-
19.06.2017 Vaadetmenin Dayanılmaz Hafifliği
-
12.06.2017 Bekleme Odası
-
05.06.2017 Sus – Konuşma
-
29.05.2017 O mu? Bu mu? Şu mu?
-
22.05.2017 İki lafın beli
-
15.05.2017 Hukuku Bilimle aldatmak
-
08.05.2017 Ben ne bileyim?
-
02.05.2017 Öküzün Boynuzları
-
24.04.2017 Sistem Hatası
-
18.04.2017 “Reset”
-
10.04.2017 İdam izlediniz mi hiç?
-
03.04.2017 Fidye
-
27.03.2017 Öldürünüz değil oldurunuz
-
20.03.2017 Hukuk Guşu
-
13.03.2017 Şaşı bak şaşır!
-
06.03.2017 Pardon, saatiniz var mı?
-
27.02.2017 Biliyorsun, öyleyse yoksun!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.