- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 12 June 2017, Monday 19:45
- 3565 kez okundu
düşünen ayna ... / Av. Aytül ÖZTURAN YILMAZ
Herkes ya bir şeyi ya da birini bekliyor ve beklerken de mutlaka kendisi de bir şey ya da biri tarafından bekleniyor.
Bekleyen olmak eskiden daha zormuş diyemeyeceğim çünkü bu kadar beklenir miydi hatırlamıyorum. Bu sadece hızlı yaşamanın sonucu mu bundan da emin değilim.
Kapıda bekle, trafikte bekle, misafiri bekle, saat kulesinin altında bekle, telefon bekle, adliyede duruşma bekle, hastanede, bankada sıra bekle, para bekle, sabahı bekle, akşamı bekle, sürpriz bekle, kargo bekle, mesainin bitmesini bekle, sipariş bekle, sucuyu bekle, beyaz atlı prensini bekle, kabarık elbiseli prensesini bekle, doğumu bekle, ölümü bekle, havaların ısınmasını bekle …
Bu bekleyişleri sıralayıncaya kadar ben bile bu kadar beklediğimizi düşünmemiştim.
Fakat ana fikir beklemek değil. Beklerken elimizin armut toplayıp toplamadığı ...
Armut da toplanabilir ayrıca ama armutların olmasını da bekle …
Peki beklemelerimiz sırasında neler oluyor?
Bekledikçe bir şeyler kaçırıyoruz gibime geliyor.
Gün içindeki sıralamalarımız değiştikçe bir takım aksamalar insanı streslerden streslere sokuyor.
Hayattaki sıralamaların değişmesi karıştırılmış bir deste iskambil kartının bir kez daha karıştırılmasına benziyor.
Bunun şansımızı değiştireceği açık, ama sonuç daha mı iyi olacak yoksa daha mı kötü bunu bilmemizin de imkanı yok. Dolayısıyla beklerken bir kelebek etkisiyle doğan fırtınalara karışmamız işten bile değil.
Dünyada bir okun hedefe yönelik hareketlerini hesaplamaya çalışırken, bir başka galaksideki bir gezegende kırılan bir kayayı göz önünde bulundurmanız gerekmez. Keyfî küçüklükteki etkiler keyfî büyüklükteki sonuçlara yol açmaz. Fakat bunu günlük yaşama uyarladığımızda dramatik bir sahneyle karşılaşabiliriz.
Örneğin; on dakikada bir geçen dolmuşu kaçırdığı için saatte bir kalkan otobüse yetişememek üzücü olurdu.
Şunu diyebiliriz ki; insanoğlunun günlük yaşam akışındaki ufak değişimlerin büyük sonuçları olabilir. Bu da tamamen bekleyişlerin sonucu nihayetinde.
On dakikada bir kalkan dolmuşu nasıl ve neden kaçırdın? Çünkü birini ya da bir şeyi bekliyordun.
Beklemek elle tutulur gözle görülür bir eylem değil, beklenen de öyle olmayabilir.
Bazen bir sevgi sözcüğü beklersin, bazen merhamet.
Bazen çok beklersin, bazen de az.
Ne bekliyorsun benden dersin. Kendinden bir şey beklendiğini hissedersin. Beklentiyi karşılayamazsan üzülürsün, umrunda değilse önceden kendi beklentilerin karşılanmamıştır.
Çok bilinmeyenli beklem oluyor bu da.
Hani bir nevi takıntı diyebileceğim oyun vardır; şimdi oturduğum yerden kalkarsam beklediğim telefon gelecek ya da elimdeki kalem düşerse kapı çalacak, uzun zamandır içine giremediğim pantolonu giyebilirsem bugünüm güzel geçecek gibi…
Bunlar beklenti değil de nedir?
Bu konu üzerine düşünürken benim anladığım şu:
Hayat meğer bir bekleme odasıymış.
-
21.05.2018 Evrenin oluşumu da bir kaos sonucuydu...
-
16.04.2018 Kuduz Aşısı
-
09.04.2018 Sihir
-
19.03.2018 RH Negatif
-
12.03.2018 Cehalet Dönemi
-
05.03.2018 Eşyasallık
-
26.02.2018 İnsanda biraz şans olacak!
-
12.02.2018 Deliler Koğuşu
-
06.02.2018 Yolcu yolunda gerek
-
29.01.2018 Savaş-Barış-Yine Savaş-Yine Barış …
-
22.01.2018 Dersimiz Temizlik
-
15.01.2018 Astrolojik tespitler
-
08.01.2018 İrdeleme nedir, nasıl yapılır?
-
18.12.2017 Çelebiler
-
11.12.2017 Çehov Kanunu
-
04.12.2017 Bir istifanın gerçekleşme hikayesi
-
27.11.2017 Medeniyetleştiremediklerimizden misiniz?
-
13.11.2017 Sinir Harbi
-
06.11.2017 Liste yapmanın incelikleri
-
30.10.2017 Cumhur Bey
-
23.10.2017 İnovasyonun bize etmedikleri …
-
16.10.2017 Sonbahar Havaları
-
04.10.2017 Yoğunum, Yoğunsun, Yoğun
-
25.09.2017 Masal Tarifi
-
18.09.2017 Ne olmuş yani gece ıslık çalsam?
-
11.09.2017 Konuşa(maya)n İnsan
-
28.08.2017 Grazie *
-
21.08.2017 Zap Zap Zap
-
14.08.2017 Isrartes’in Hayatı
-
07.08.2017 Şarj Aleti olan var mı?
-
31.07.2017 Hayat Bilgisi
-
24.07.2017 Bilinçlenmek ya da bilinçlenmemek … İşte bütün mesele bu!
-
17.07.2017 Dağ başını duman almış
-
10.07.2017 Tatil mi?
-
03.07.2017 Sözüm söz!
-
19.06.2017 Vaadetmenin Dayanılmaz Hafifliği
-
05.06.2017 Sus – Konuşma
-
29.05.2017 O mu? Bu mu? Şu mu?
-
22.05.2017 İki lafın beli
-
15.05.2017 Hukuku Bilimle aldatmak
-
08.05.2017 Ben ne bileyim?
-
02.05.2017 Öküzün Boynuzları
-
24.04.2017 Sistem Hatası
-
18.04.2017 “Reset”
-
10.04.2017 İdam izlediniz mi hiç?
-
03.04.2017 Fidye
-
27.03.2017 Öldürünüz değil oldurunuz
-
20.03.2017 Hukuk Guşu
-
13.03.2017 Şaşı bak şaşır!
-
06.03.2017 Pardon, saatiniz var mı?
-
27.02.2017 Biliyorsun, öyleyse yoksun!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.