• 02 November 2022, Wednesday 9:50
ÖzçelikARAL

Özçelik ARAL

1936 YILINDA ASKERLİK ŞUBESİNİ YAPTIRAN BİNBAŞI KAZIM KORUGAN’IN ANILARI

Eski yıllarda Milas Askerlik Şubesi’ne yaptığım bir ziyarette eski şube reislerinin anı defterini görmüştüm. Askerlik şubesini yaptıran Binbaşı Kazım Korugan’ın anılarının fotokopisini almıştım. Uzun yıllar kitaplığımın Milas bölümünde bekledi.

Şimdi Milas kamuoyuna duyuruyorum.

Anıları iyice okudum. İçinde Osmanlıca kelimeler vardı. Bunların anlamlarını buldum. Size düzeltilmiş metni sunuyorum.

ANILAR

1934 Ekim ayında Şube Reisliğini, Vanlı Piyade Binbaşı Kamil Ramiz’den, metruk, altı meyhane, üstü otel olan harap bir bina teslim aldım. Selef (benden önceki) bu harap binayı oturulacak bir şekle sokmak için, üst makamlara yaptığı girişimi, 1935 yılında 435 liralık ödenek verileceği yanıtının alındığını söyleyerek teslim etmişti. 1935 yılı geçti. Fakat ödenek çıkmadı. Yazıldı, yanıt verilmedi. 1935 yılında artık şube oturulmayacak bir duruma gelmişti.  Binayı terk etmek gerekince daireye gelen kolordu ve tümen komutanlarının buyrukları ile şube yapmaları ve dürüst hareket ederek, kendini halka sevdiren şube reislerinin bunu başaracakları buyruğunu alınca, şehrin ileri gelenleri ve özellikle halka temasa geçilerek, gereksinimlerin temin edilmesi ve planın istenmesi bildirilecektir.

Gerek teşkilat ve gerek hal itibariyle ordu şerefine layık görülmeyen bu binayı terk etmem lazımdı. Şube teslim alındıktan sonra, şube karşısındaki Rumlardan kalan kilisenin şube sevkiyatı için lazım olacağı ve çevresindeki meydanlığa bir şube yapılmakla teşkilatı, muazzam bir şubenin yapılabileceğini, bu binanın tapusunu maliyeden alarak, şubeye mal ettim. Etrafını çevirerek ağaç diktim. Daha ilk seneden kiliseye değişiklik ve ıslah kararlaştırdım. Arzumu başarmak için piyade alayı tarafından ot ambarı yapılan kilisenin boşaltılmasını alaydan ricada bulundum. Alay bu ricamı yapmak şöyle dursun, kilisenin tapusunu aldığımdan dolayı zıt hareket etti. Yapı işini bir seneye geri bıraktı. 1936 yılı Mart’ında yukarıdan gelen buyrukla kilisenin boşaltılmasını istedim. Yine de yer olmadığından boşaltma yönüne gidilmedi. Çok uğraşlarımdan sonra Alay bulduğu Vakıf Han’a otu nakle başarılı oldum.  Ağustos 1936 kilise yıkılmaya başladı.

Kilise fotoğrafta görüldüğü gibi harap ve çirkin vaziyete girmişti. Günden güne harabesi artıyordu. İç taraf inşaası 100 sene geçmesine rağmen, boyaların tazeliğini muhafaza etmesi, çok güzel bir sanat eseri bunuyordu. Yapı da çok sağlamdı. Temelde 3 metre kadar kesildi ve üzerine betonarme kuşak ve tabanla tuğla bina kuruldu.

İnşaat hazırlığı, 1936 Nisan ayında Halk Parti Başkanı bulunan Hamdi Mergen’e tertip ettiğim koşu biletlerini mühürlemesini teklif ettim. Teyyare (THK) Katibi Şakir’le birlikte hemen kabul ve bu iş için ne lazımda yapacaklarını ilave ettiler. Bu sırada Terzioğlu Mustafa da büyük bilet satılması için arka çıktı. Girişime kuvvet verdi. Partinin kararı üzerine 2400 liralık bilet basıldı. Kısmen merkezde satılmakla beraber, köyün haline göre bilet verildi.

BİLET ALMADA HALKIN İSTEĞİ

Bilet satışa çıkarılmadan önce Kaymakam’ın (ilçe bey) bir heyete oluşturmasını ve yardımda bulunmasını önerdim. Bu için şeklini görerek cesaret gösteremedi. Şube bitinceye kadar hiçbir şekilde ne yardım ne de bir söz söyledi. Halbuki ordu ve memleket için  olan bu işte önde yürümesi gerekirdi. Bu şekilde hareket etmesi beni de arada bıraktı. Tek başıma, katip Aziz’in yardımları ve çalışmakla başardık. Şehirden ve köylerden gelen bilet paraları 500 Lira’yı bulmakla beraber, bedellilerden de 300 Lira temin edilmiştir. Bu para ile Ağustos’ta işe başlandı. 1000 Lira’lık beton ve demir malzemesi Ali Mehmet ve ortaklarından alındı. Bunun karşılığında 500 Lira verildi. 200 Lira da tuğla için Ali Kiremitçi’ye verildi. Geriye 100 Lira ile köylerden gelmekte olan paralarla amele temin edilerek, inşaat devam ettirildi. Ekim ayı girmiş parasızlık da başlamıştı. Bu sırada bedellilerin imdada yetişmesi ve arkasında da tütün satışlarının geliri yetişti. Tütün satışından önce gelir temini şeklini kararlaştırma hususun da, parti başkanlığına ilçenin ileri gelenlerinden sayılan Salih Murat’a başvurdum. Beni kabul etti, destek vaadinde bulundu ise de vaadinden hiçbir eser kalmadı. Tütün satışı ile bol paraya kavuşan halkın, çekinmeyeceklerini bildiğim için derhal açtığım bağış defterine bağış yapanları kayıt ve imza ettirmeye başladım.

Bağışta fakir tabaka birinci, orta tabaka ikinci, zengin tabaka üçüncü, soyuna güvenerek beylik taslayanlar sıfırıncı oldu. Çalıştığı gündelikle yiyeceğini temin eden bir arabacı 4-5 Lira değerinde getirmesi, yılda geliri 20 bin Lira’yı bulan bir zenginin verdiği 5-10 Lira ile karşılaştırılırsa, şüphesiz fakirler önde gelir. Tütün bağışında Mustafa Zeki Terzioğlu, Ali Faik Tireli, Ali Molla ve Tireli Mustafa beyler gönülle ve istekle bağışta bulunmuşlardır. Museviler’den hevesle katılan Bohor Nayir, Nesim Karabacak bunlardandır. Elhedef Ailesi’ni oluşturan Moiz, İlya ve Bohzaço zoraki olarak bağışta bulunmuşlardır. Çok ayıp görülmüştür.

Başlı başına bir şube yaptırsa dahi, gölden bir damla alınmış kadar kazanç ve sermayesine tesiri olmayan fertlerin bu kadar duygusuz ve çekingen durmaları, halka verdikleri parayı köylü ortaklarından kestikleri halde bize zenginlerin derecesini gösterir. Bunlara benzer Toksarılar’dan Fehmi Emin Ağa Oğlu, Mustafa ve Zekeriya Oğlu Kazım beyler de 300-400 balya tütün satarak, 4000-5000 Lira para almalarına rağmen Zekeriya Oğlu Kazım, zoraki 5 Lira vermiş. Emin Ağa Oğlu Mustafa kaçmıştır. Bağışın devam ettiği sırada Kaymakam’ın zenginleri halk evine davet ederek, şubeye yardımın genişletilmesi teklif edilse de, bizzat parti başkanı ile görüşerek, yapmayı vaad etse de bu vaad yerine gelmedi. Gününün geçmesini bekleyen Kaymakam ve para çıkacak korkusu ile bucak bucak kaçan memleketin ileri gelenlerinin bir faydası olmayacağını üçüncü olarak anlaşıldı.

Devam eden inşaatı kendi paramla idare ederek, durdurmadım. Amele gibi çalışarak girişimimi geriletmedim. Sarf edilen malzeme ve para tamamen bilet satışından ve bağışlardan karşılandı. Binanın cam ve çivisi dahil olmak üzere, 400 kusur Lira alacak ve 150 Lira borçla bina aşağıdaki şekilde Binbaşı Cemal Öke’ye teslim edildi. Bu zaat yeni şubenin ilk başkanı olmak şerefini kazandığından dolayı bahtiyardır. (Şube üzerine konulan yazı taşlarını kendi elimle yazdım. Kendim yazdım, kendim doldurdum. 20.12.1936 Kazım KORUGAN (İMZA))

Bu bina 1999’da askerlik şubesinin Hacı Abdi Mahallesi’ne taşınmasından dolayı boşaltıldı. Daha ileriki günlerde elden geçirilerek restore edildi. Askeri gazino oldu. Restorasyon sırasında bulunan mermere yazılı bir kitabenin buranın eski yıllarda kilise olarak yapıldığı ve kullanıldığı ortaya çıktı.  Halen Kartal Askeri Gazinosu olarak kullanılıyor.

Bu binayı Milas’a kazandıran Kurtuluş Savaşı Gazisi Kazım Korugan’ı rahmet ve saygıyla anıyorum.

Meraklısına not: Şuanda binanın ikinci katının girişinin üstünde bu harabeden binayı kazandıran Binbaşı Kazım Korugan’ın adı ve binanın yapılış tarihi, altın da ise şu yazı var: ‘ORDU İSTEĞİ HALKIN EMEĞİ

KURULDU BU BİNA OLDU ARMAĞAN

HARABEDEN YAPIYA DÖNEN BU YERİ

YAPTIRDI BİNBAŞI KAZIM KORUGAN

1936’


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık