• 24 August 2022, Wednesday 10:17
ÖzçelikARAL

Özçelik ARAL

PARK-BAHÇE ANILARI 1992-1994

1990 yılıydı. Belediye Başkanı Fevzi Topuz ve belediye meclisi üyeleri Mustafa Tireli ve ben sohbet ediyorduk. Söz dolaştı geldi Milas Park Bahçe İşlerine döndü. Mustafa Tireli, ‘ağabey, sen anlarsın bu işleri çözelim’ diye bir öneri ortaya attı. Başkan da bu öneriyi destekledi.

Ben Ziraat Fakültesi’nin bahçe bitkileri bölümünden 25 yıl önce mezun olmuştum. O yıllarda Türkiye’de 3 Ziraat Fakültesi vardı. Peyzaj mimari bölümü yoktu. Bahçe bitkileri bölümünde bahçe mimarisine giriş ve ağaçlandırma derslerini almıştım. Konulara vakıftım.

Bu arada bir İzmir gezimizde, üniversite öğrencilerine yabancı dilde kitap satan bir kitapevini eskiden biliyordum. Oraya uğradım. Süs bitkileri ile ilgili yabancı dildeki kitapları sordum. Kitapçı üç kitap çıkardı; birisi İngiltere ve Avrupa’daki ağaç ve çalıları, diğeri ikisi ise tek ve çok yıllık bitkileri anlatıyordu. Ayrıca bir Amerikan süs bitkileri kitap kataloğu göstererek, temin edebileceğimi belirtti. Üç kitabı satın aldım. Katalogdan seçtiğim 20 diğer konularla ilgili kitabının da siparişini verdim ve bedelinin yarısını ödedim.

1990 yılıydı. Ailece Marmaris’e tatile gittik. Kitapları, İngilizce sözlük ve bir defteri yanıma aldım. Önce, fotoflar renkliydi, onları izledim. Daha sonra tercüme edebilir miyim diye düşündüm. İngilizce ile 25 yıldır ilgilenmemiştim. Biraz uğraşınca, yabancı dilden 150-200 kelimeyi öğrenebilirsin, çözebileceğime karar verdim.

Günde 1-2 bitki olmak üzere çalışıp, defterime not etmeye başladım.

Tatil dönüşü Milas’a sipariş ettiğim diğer kitaplar da geldi. İlk tercümelerimden öğrendiğim kelimelerle, kolaylıkla konuları öğrenebiliyordum.

Ekim 1990 ayında Milas Belediye Meclisi’nde bütçe görüşmeleri başladı. Bütçe Komisyonu Başkanı olarak, meclise bütçeyi takdim ettim. Teşekkür edildi ve onandı. 30 Ekim günlü son oturumda, bütçenin kabulünden sonra, hazırladığım, belediye meclisi üyeliğinden istifa dilekçemi başkana verdim.

 

İSTİFAM KABUL EDİLMİYOR

Herkeste bir şaşkınlık; kimseye park bahçeişi ile uğraşmak istediğimi söylememiştim. Belediye Meclisi üyeliğinden ayrılma, ancak meclis kararı ile olabiliyordu. Başta ANAP’lı Belediye Meclisi Üyesi Yusuf Koç olmak üzere üyeler, belediye çalışmalarına devam etmemi isteyerek, istifamı kabul etmediler. Fakat ben kararlıydım.

 

ÇALIŞMALARA DEVAM

Kasım 1990 – Haziran 1991 arasında, bahçedeki büromda, çalışmalarımı rutin, günlük 2-3 saat olarak devam ettiriyordum. Öğrenciliğimden tanıdığım, benden küçük olan Ümit Erdem o yıllarda Ege Ziraat Fakültesi’nde ağaç bilimi dersleri veriyordu. Kendisini aradım. Konuyu açtım ve bana yardımcı olmak için bazı kitapları gönderdi.

Yine Fakülteden arkadaşım, merhum Cihat Erdal’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işe girmesi için, Belediye Başkanı, Gençlik ve Parti arkadaşım Yüksel Çakmur’a rica etmiştim. Daha sonra Cihat Erdal İzmir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü oldu. İzmir’e gittiğimde ziyaretine gittim. Çok sevindi. Hocamız Prof. Dr. Ercüment Orcun’un 1975 yılında, bizden sonra yayınlanan 3 ağaç bilimi kitabını bana verdi.

Milas’a döndüğümde hocanın kitaplarını incelemeye başladım. Hocam, Yapraklı Ağaçlarla ilgili kitabında yüzlerce cins ve türü tek tek anlatacağına, bunları kitabın sonuna eklediği 150 cetvelde belirtmişti. Bitkilerin yaprak çiçek renklerinden boylarına, gelişme koşullarına ve kullanılmaları ile ilgili bir çok liste vardı.

Burada asıl ilgimi çeken konu, Milas’ın iklim koşullarında, kışın ılık ve yağmurlu, yazın kurak ve sıcak, kötü toprak koşullarına uyabilen, hızlı büyüyen, çok su istemeyen bitkiler üzerinde yoğunlaştım.

Çalışmalarımda bu bitkileri, özellikle seçerek incelemeye devam ettim.

 

İSTİFAM KABUL EDİLİYOR

1991 Haziran ayında belediye meclizine kesin hesapların görüşülmesinden sonra istifamı sundum. 9-7 kabul edildi.

1991 yazını araştırmalara devamla geçirdim.

 

LATİNCE BİLEN BELEDİYE MECLİS ÜYESİ

Belediye Meclisi üyelerinden Taner Akdeniz’I çok eskiden, Sağıroğlu Fabrikası’nda sabun işçisi olarak çalıştığı dönemlerden tanırdım. Benim Belediye Meclisi üyeliğinden ayrılmamdan sonra, devamlı bahçedeki büromda beni ziyarete gelir, genellikle belediye konularında sohbet ederdik.

En son gelişinde, ben Bella Sombra isimli bir ağaç üzerinde çalışıyordum. Kendisinden, konuyu bitirmek üzere izin istedim. Ne çalıştığımı sordu. Yanıtladım. Bella Sombra güzel gölge demektir dedi. Şaşırdım. Ekledi, bu hem İtalyanca, hem İbranice, hem de Latincedir diyerek ekledi. Ve kendisini anlattı.

“Meteoroloji’ye memur olarak girdim ve genel müdür Ümran Nazif Çölaşan (Emin Çölaşan’ın babası ve benim Ziraat Fakültesi’nden meteoroloji hocam) Mlias’a geldi. Beni beğendi. Liseyi bitir, seni müdür yapalım dedi. Orta okul mezunuydum. Çalıştım, iki yılda liseyi bitirdim. Ankara’ya gittim. Genel Müdürlük’te bana kahve söyledi ve müdürlük tayinimi de elime vererek uğurladı. Milas’a döndüm,meteorolojide kendi kendime İngilizce çalıştım ve öğrendim. Daha sonra bir Latince sözlük alarak, harabelerdeki taş yazıları okumaya çalıştım. Bella Sambra’yı bu nedenle biliyorum” dedi. O zaman benim aklıma eski Milas Yahudileri geldi. Kızlarının çokça adı Bella’ydı. Bella ‘güzel’ demekmiş.

 

GÖREVE BAŞLIYORUM

1992 Haziranında işe başladım. Milas’ta 14 park, 3 yeşil bant ile, bu işlerle görevli 12 personel vardı. Personelin 4 tanesi kendisini hafif işe atmış, orada zaman geçiriyordu. Elemanları geri çağırdım. Yeniden görev dağılımı yaptım. Bazılarının rahatı bozulmuştu. İlk günden karşı çıktılar. Eski devrin bittiğini söyledim. İşleri kendime göre düzenledim, yatmaya çalışan bu 4 elemanın dışındakiler buna sevindiler, yük paylaştırıldı.

 

BELEDİYE FİDANLIĞI KURULUYOR

Şehir Parkı içerisinde 250 m2’lik bir alanda 5 m2’lik sera, küçük bir bina ve mevsimlik fide yetiştirme yeri vardı. Fidan olarak o yıl yapılmış bir miktar Gül ve Fındık Japon Gülü fidanı vardı. Parklarda bitkilerin, ağaçların, çalıların adını bile bilmiyorlardı.

Ege bölgesinde 3 orman fidanlığı ve bunların süs bitkileri bölümleri vardı. Katalog istedim, Milas, Bodrum ve Marmaris çevresindeki özel fidanlıkları da yerinde inceledim. Sonunda fidanlık anaç tesisinin kurulması için Manisa Muradiye Orman Fidanlığı’ndan bir kamyon toplu fidan satın aldım. Fidanlara etiket koyarak, adlarını yazdım. Elemanların birisi bu işi öğrenmeye meraklıydı, öğrendi ve başardı. Diğerleri günlük yaşıyorlardı.

 

FİDANLAR PARKLARA DAĞITILIYOR

Fidanların, fidanlıkta değil parklarda büyütülmesi ve ortamda tohum ve çelik alınıp, çoğaltılmasına karar verdim. Yeni fidanlar, var olan parklara yeni bir güzellik sağladı.

 

KORULAR KURULUYOR

1982 sonbaharında Hacıapti Mahallesi Kayacık Tepesi’ndeki çamlığın alt yamaçları boştu. Buraya 150’ye yakın 2 yaşındaki Fıstık Çamı fidanı diktim. Şimdi, 20 yılda diğer çamlara yetiştiler.

Güneş Mahallesi Tavşan Tepesi ve Gümüşlük Mahallelerinde 2 adet koruyu kurdum. Etrafını korumaya aldırdım. O yaz sulattım. 1994’de işime son verilince, ağaçların sulanması için belediye başkanını iki defa uyardım. Sulanmadı ve ağaçlar kurudu. 5 yıl sonra aynı bölgeyi tekrar ağaçlandırdım.

 

PARKLARIN DURUMU DEĞİŞİYOR

Parklara ilgi gösterilince, durumları değişti. Halkın ilgisini çekmeye başladı.

 

İŞTEN AYILIYORUM

Tam işleri kendi isteğine göre yönlendirmişken, 1994’de yerel seçimler oldu. DYP’nin seçilenleri, Belediye’de Fevzi Topuz’un döneminde işe girenlerin hepsinin işine son verilmesi girişimlerine başladılar.

Seçimden 15 gün sonra, ilk olarak, tek başıma benim işime son verildi.

Ayrıldım.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık