• 02 December 2022, Friday 8:54
ÖzçelikARAL

Özçelik ARAL

Milas tarımına yön veren üç çiftçi

Aşağıda anlatacaklarım, çekirdekten çiftçi olmayan, 45-50 yaşlarından sonra çiftçiliğe başlayan, öğrenme ve araştırmayı seven, ön görürlükleri olan, üç çiftçimizin hikayesidir.

HALİL MENTEŞE (1874-1948)

Halil Bey, Milas’ın yetiştirdiği en eski politikacı, Osmanlı Mebusan Meclisi Reisi, Dahiliye ve Hariciye Vekili, Şuray-ı Devlet (Danıştay) reisidir.

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucularındandır. Paris’te hukuk öğrenimi görmüştür. Osmanlı Dönemi’nde 1912-1916 yıllarında Muğla Mebusluğu, Cumhuriyet döneminde de iki kez CHP İzmir listesinden bağımsız milletvekilliği yapmıştır. İstanbul’un İngilizlerce işgalinden sonra Malta Adası’na sürülmüştür. Kurtuluştan sonra 1922 yılında Türkiye’ye dönmüştür.

Halil Bey’in o zamanki koşullarda Milas’ta yaptığı örnek çalışmalar şunlardır;

1-ZEYTİNLİK TESİSİ

Bodrum yolu kenarındaki arazide, o zamana kadar görülmemiş büyüklükte 150 dekarlık zeytinlik tesis etmiştir. Bu tesis köylülere örnek olmuştur. O zaman yer altından su çeken artezyen kuyuları olmadığından, bu zeytinlik, at arabalarıyla getirilen sularla sulanarak kurulmuştur.  

2-NARENCİYE BAHÇESİ TESİSİ

Milas’ta, Kurtuluş Savaşı’ndan önce, akarsudan sulanabilen yerlerde Rumlar’dan kalma küçük narenciye bahçeleri vardı.

Halil Bey, Karacahisar’dan Ağaçlıhöyük Köyü’ne gelen Hamza Bey Deresi’nden aldığı sularla köyün hemen dibinde, narenciye çeşitlerinin olduğu 150 dekarlık bir narenciye bahçesi tesis etmiş ve köylülere örnek olmaya çalışmıştır.

3-ÇEKİRDEKSİZ KURU ÜZÜM BAĞI

Yine Ağaçlıhöyük Köyü’nde, Manisa’dan getirdiği üzüm çubuklarıyla 150 dekar üzüm bağı tesis etmiştir.

4-İNCİR BAHÇESİ

Halil Bey yine Ağaçlıhöyük Köyü’ndeki arazilerinde Aydın’dan getirdiği, İncir fidanları ile 500 dekar incir bahçesi kurmuştur.

Zeytin ve narenciye bahçeleri, köylülere örnek olurken, bağ ve incir bahçeleri köylüler tarafından benimsenmemiş ve bu nedenle yayılmamıştır.

ORHAN MENTEŞE

İstanbul Avusturya Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Fen Fakültesi’nde kimya öğrenimi görmüştür. 1955 yılına kadar, İstanbul’da çalıştıktan sonra babasının ölümü ile çiftliğin başına geçmiştir. Bir taraftan İstanbul’da kurduğu kimya sanayi ile ilgilenmiş, bir taraftan da çiftlikte yeniliklere başlamıştır.

Orhan Menteşe, Almanya’da tanıştığı Alman Ziraat Mühendisi Kaiser ile ilk çiftlik müdürlüğü için anlaşır.

Bu ikili ilk olarak;

1-Ağaçlıhöyük ve Bodrum karayolu kenarında dikme tabir edilen zeytin fidanlarından 500 dekarlık zeytinlik oluştururlar.

2- Kaiser’in önerisi ile Menteşe Çiftliği’nde ilk Alman siyah-beyaz süt sığırı ırkından, bir süt  sığırcılığı işletmesi kurulur ve açık ahır uygulamasına geçilir. O zamana kadar Milas’ta yerli kara sığırları yetiştirilmektedir. Siyah-beyaz sığırlar köylülerin ilgisini çekerek, ilk aşamada yerli kara sığırlar ile siyah-beyaz sığırlar çiftleştirilerek yarım kan, daha sonra da safkan siyah-beyaz süt sığırları Milas’ta yayılmaya başlar.

3- O süt sığırlarının beslenmeleri için yonca tesisi yapılır. Yağmurlama sulama Milas’ta ilk defa burada uygulanır. Arkasından çayır biçme ve balya makineleri satın alınarak, örnek olunur.

Ayrıca Milas’ta ilk defa silaj yapımına başlanır. Yonca ve silaj işlemlerinin Milas’ta yayılması bu olaylardan 30 sene sonra olur.

4- Narenciye tesisi çiftlik için 60 dekarlık bir portakal bahçesi kurulur. Portakallar, Washington, Valencia ve Dilimli Alanya’dır.

Valencia (yaz portakalı) için Ege’de yazın portakal suyu gereksinimini karşılaması düşünülür.

Bu arada Alman Mühendis Kaiser, ülkesine döner.

5- Kuşkonmaz yetiştiriciliği, bu işi Türkiye’de üniversitelerin ziraat fakülteleri dışında bilen yoktur. Orhan Menteşe bu konuyu araştırır. 200 dekarlık bir kuşkonmaz bahçesi oluşturur.  Bugün bile Türkiye’de bu çapta bir kuşkonmaz bahçesi yoktur. Orhan Bey, Pazar bulamaz ve zorunlu olarak ürettiklerini konserve fabrikalarına verir.

6- Turfanda şeftali yetiştiriciliği; Ege Bölgesi’nde Mayıs sonunda olgunlaşıp, Haziran ortalarında sona eren bir erkenci şeftali bahçesi kurulur.

Şeftali budamak, özel teknik ve ustalık isteyen bir iştir. Budama için İzmir’in Selçuk ilçesinden usta budayıcılar getirilir, bunların yanına Ağaçlıhöyük Köyü’nden gençleri alarak, şeftali budama ustaları yetiştirilir.

7-Enginar yetiştiriciliği; Milas’ta turfanda enginar yetiştiriciliğini ilk yapan, Kıyıkışlacık Köyü’nde arazileri olan Ziraat Yüksek Mühendisi Faruk Akarca’dır. O’nunla iletişime geçerek, 50 dekarlık bir turfanda enginar tesisi de kurar.

8-Çilek yetiştiriciliği; Avrupa pazarına dönük çilek yetiştiriciliği için ön çalışmalar yapar. 40 dekarlık bir çilek tesisi kurar. Bu çilekler için Almanya’dan özel ambalaj kutuları getirir.  Bu çileklerden Türkiye’de yüksek verim alamadığı için bu işte çok başarılı olamaz.

Orhan Menteşe ile uzun yıllar arkadaşlık ve dostluk yaptım. Orhan Bey kimyager, benim ziraat mühendisi olmama rağmen, kendisinden özellikle İtalya enginar ve İspanya çilek yetiştiriciliği hakkında çok şey öğrendim ve yararlandım.

Orhan Menteşe Milas Hayıtlı Mahallesi’ndeki baba evini, öğretmen evi yapılması için bağışladı. Öğretmen evinin açılış töreninde yaptığı konuşmada; kendisinin de bir tarım öğretmeni olduğunu, tarımsal yenilikler konusunda yaptıklarını birer birer anlattı.

ALİ OSMAN MENTEŞE

Murat Salih Menteşe’nin torunu ve Ertuğrul Murat Menteşe’nin oğludur. İstanbul Üniversitesi’nde işletme öğrenimi görmüştür.

1998 yılında babasının vefatı ile Milas’taki arazilerin başına geçer ve tarıma başlar. Milas Memecik zeytini konusunda araştırmalar yapar. Kuzey Ege Zeytincileri’nin, Güney Ege Memecik zeytinlerini küçümsediklerini görünce butik bir zeytinyağ sıkım tesisi kurar. Avrupa’daki zeytin yağı yarışmalarına katılır ve altın madalya kazanır. Bu Türkiye’de ilk defa olmaktadır. Konu ulusal ve yerel basında, ayrıca Tariş Zeytinyağı Birliği’nde yankı bulur. Daha sonra konuya Milas Ticaret ve Sanayi Odası da dahil olur. AB Coğrafi İşaretli ilk zeytinyağı, Milas Memecik zeytinyağı olarak tescillenir. Şu anda Türkiye’de Milas Memecik Zeytinyağı’nın dışında AB tarafından tescillenmiş başka zeytinyağı yoktur. Bu işteki çabalarından dolayı Ali Osman Menteşe ve Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer’i kutlamamız gerekir.

Ali Osman Menteşe’nin bu başarısından sonra Milas’ta 30’a yakın işletme markalı zeytinyağı üretimine başlar.

Ali Osman Bey, bunun yanı sıra zeytin taşımakta ilk kasa işini öneren kişi olmuştur.

 Ayrıca pamuk tarımında Milas’a ilk pamuk toplama makinasını da getirerek örnek olmuştur.

Şu anda çiftliğinin elektrik sorununu, kurdurduğu güneş panelleriyle çözmeye başlamıştır. Bu girişiminin de Milas tarımına öncülük yapacağına inanıyorum.  

TEŞEKKÜR

Milas tarımına önderlik eden Halil Menteşe ve Orhan Menteşe’yi saygı ve rahmetle anıyorum. Ali Osman Menteşe’ye de başarılı, sağlıklı uzun bir ömür diliyorum.

MERAKLISINA NOT

Orhan Menteşe çiftliğinde eskiden müdürlük yapmış olan Alman Ziraat Mühendisi Kaiser’le ilgili birkaç anıyı bu yazıya eklemeyi uygun buldum.

1.Kaiser, Menteşe Çiftliği’nde çalışırken bir pamuk ekim zamanı bayrama rastlamış, tarlalar sulanmış. Ağaçlıhöyük Köyü’nde olan traktör şoförleri bayramda çalışamayacaklarını belirtmişler. Kaiser ve eşi sulanmış olan 300 dekar tarlayı bayram bitmeden ve toprağın tavı kaçmadan gece-gündüz demeden sürmüşler.

2.Kaiser, yıllarca İzmir Fuarı’nda, Almanya’dan siyah-beyaz süt sığırları getirerek, pazarladı. Bu arada Kaiser’i Milas’tan tanıyan İbrahim Özgün, fuardan iki süt ineği satın alarak, sığırcılığa başladı.

3. 2000’li yıllarda Türkiye’ye damızlık süt inekleri satın alınarak getiriliyordu. Her yıl bu iş için Tarım Bakanlığı’nın oluşturduğu bir heyet Almanya’ya gidiyordu. Bu heyetlerin içinde Milas Tarım Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Zooteknist ve Hayvancılık Uzmanı Ali Rıza Kuşçu vardı. Heyet Almanya’da çeşitli damızlık sığır işletmesini ziyaret eder. En son gittikleri işletmeyi de gezdikten sonra heyete bir sunum yapılır. Sunum Türkçe’dir. Heyet üyeleri şaşırır. Öğle yemeği için verilen arada sunumu yapan kişiye Türkçe’yi nereden öğrendiği sorulur. Cevap veren Alman Mühendis, babasının görevi nedeniyle Kars’ta doğduğunu ve ilk okulu orada bitirdiğini daha sonra da Almanya’da tarım eğitimi aldığını anlatır. Ayrıca Milas’ta Menteşe Çiftliği’nde bir süre müdürlük yaptığından bahseder.

Bu konuşma üzerine Ali Rıza Kuşçu, Milas’ta görevli bir ziraat mühendisi olduğunu söyler. Kaiser bundan dolayı çok sevinir. Heyeti programda olmamasına rağmen yemeğe davet eder. Yemekte Ali Rıza beyle yan yana oturur. Milas anılarından ve eski arkadaşlarından bahsederek, selam gönderir.

Dağ dağa kavuşmaz ama insan insana kavuşurmuş. Nereden nereye. Milaslı süt sığırı üreticilerin Alman Kaiser’e büyük bir borcu olduğunu düşünüyorum.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık