Özçelik ARAL

1973 yerel seçimleri yapılmıştı. CHP İlçe Yönetim Kurulu’nda köylerden aldığımız oyları tek tek değerlendirdik. İlçe merkezinde 1950’den beri ilk defa öne geçmemize rağmen, köylerde hala AP’sinin arkasında kaldık. Fakat yaklaşıyorduk. Milas’ta ikinci parti olmayı devam ettiriyorduk.  Amacımız birinci parti olmaktı. Bu amaca ancak 1977 yerel seçimlerinde ilk defa AP’sini geçerek 4 yıl sonra ulaşabildik.

Milas’ta 4-5 köyde aldığımız oy beş parmağın toplamından azdı. Bu da bir siyasi parti için başarısızlık belirtisiydi. Bunu ortadan kaldırmak için bu köyleri kendi aramızda taksim ederek, yerel seçimlere hazırlanmaya karar verdik.

İl Genel Meclis Adayı ve İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Özkaya (Kaymak Hasan) ile İlçe Sekreteri olarak, Çukurköy düştü.

Bu köyde 3 oyumuz vardı. Parti kütüklerini araştırdığımızda burada yaşayan Mehmet Soyer adlı bir kişinin üyemiz olduğunu saptadık.

Cumartesi günü Selimiye Pazarı’na gittik. O zaman Mustafa Gül ağabeyin tuhafiyeci dükkanı vardı. Kendisiyle görüştük. Mehmet Soyer’i aradığımızı anlattık. Oğlu Mehmet Gül, Çukurköylülerin bu hafta pazara gelmediği haberini getirdi.

Mehmet Soyer’e bir pusula yazarak, gelecek hafta Selimiye’de buluşmak istediğimizi belirttik.

Ertesi hafta Selimiye’de Günlük’lerin kahvesine gittik. Kahveci, Deveci Feyzullah ve oğlu Mehmet Ali partilimizdi. Bizi arayan olursa getirmesini söyledik.  Partili diğer köylülerle görüşürken, ince, zayıf, gözlüklü bir genç gelerek bize kendisini tanıttı.

Bu kişi Mehmet Soyer’di. Tanıştık. Çukurköy’ün sorunlarını ondan dinledik. Çukurköy, Milas’a doğrudan bağlantısı olmayan iki köyden biriydi. Diğeri de Ören’in Gökbel köyüydü. Selimiye’ye yayan 12 saat uzaktaydı. Köylüler Selimiye’ye gelmek için önce en yakın Kayabükü köyüne gelip, oradan araca biniyorlardı. Diğer ulaşım yolu Türbe Ortaköy, Karpuzlu arasındaki orman yoluydu. Fakat bu yolu hiç kullanmıyorlardı. Hasta olurlarsa yakındaki orman yoluyla, Aydın Koçarlı’ya gidiyorlardı.

Bunları öğrendikten sonra gelecek hafta Pazar günü Çukur’a geleceğimizi söyleyerek, vedalaştık.

Ertesi hafta Pazar günü Hasan Özkaya ile Türbe Ortaköy’e gittik. Pazar günü o köyde küçük  bir pazar kuruluyordu.

Pazarda Türbeli partililerimizle konuştuk. Çukur’a hareket etmeye karar verdik. Türbe Çamlıyurt köyü delegesi Alaattin Güney (Alaattin Onbaşı) aslen Artvinli idi. Türbe Jandarma Karakolu’nda uzatmalı onbaşı iken evlenmiş ve yerleşmişti. Bize 20 sene önce karakolda görevli iken at sırtında Çukurköy’e gittiğinden bahsetti. Kiraladığımız jeep’e yanımıza Alaattin Güney ve Türbe Ortaköy delegesi İsmail Dalaman’ı da alarak bindik.

 

ÇUKURKÖY’E İLK GİDİŞİMİZDİ

Bize tarif edilen Aydın-Karpuzlu yolundan sola, orman yoluna saptık. Bir saat gittikten sonra ağaç kesiminde çalışan işçiler ve bir orman memuruna rastladık. Orman memuru yanlış yola saptığımızı, geriye dönerek ilk sola sapan yolu izlememizi, hiç sapmadan köye ulaşacağımızı söyledi.

Geri döndük, tepeye çıktık. Aşağıda çok büyük bir çukur gözüküyordu. Aralık ayı olduğu için günler kısaydı. Hava karardı ve yolumuza devam ettik. 2 saat sonra bizi yol kenarında bekleyen köylüleri gördük. Köyde kahve yoktu. Köy camiinden ilan yaptırdık. Daha sonra Mehmet Soyer’in dışında eski bir CHP’li olan Mehmet amcanın evinde 15-20 Çukurköylü ile görüşmede bulunduk. İl Genel Meclis Üyesi Adayı Hasan Özkaya, Selimiyeli İl Genel Meclisi CHP’li üyesi Mustafa Gül ile yol konusunun çözümüne yardımcı olacaklarını açıkladı.

8 gün sonra yapılan 1973 yerel seçimlerinde köydeki oyumuzu 3’ten 70’e yükselttik.

 

ÇUKURKÖY’E İKİNCİ GİDİŞİMİZ

1973’den sonra CHP İl Genel Meclis Üyelerimiz konuya sahip çıkıp, programa aldırdılar. Tamamen kayalık olan yolu dinamitle geçerek, güzergah açılmaya başlanarak, devam ediyordu.

1977 yerel seçimleri için tekrar Çukurköy’e bu defa yanımızda parti yönetim kurulu üyesi İbrahim Özgün ile birlikte gittik. Yolu öğrendiğimiz için gündüz köye ulaştık. Çukur köylüler çok memnun oldular ve o seçimde de CHP’ye desteklerini sürdürdüler.

 

ÇUKURKÖY YOL AÇILIŞI 1978

1978 Ekim ayında Çukurköy  yol açılışı için Selimiye Belediye Başkanı Mustafa Gül, İl Genel Meclisi Üyeleri Hasan Özkaya, Mehmet Emin Soydan ve CHP İlçe Başkanı ben, kiraladığımız bir jeeple köye gittik.

Yolun açılışını Muğla YSE Müdürü yaptı. Köylüler hazırladıkları sofraya bizi davet etti.

Önümüze kızartılmış et ve pilav geldi. Çatalımla bir lokma aldığımda yemeğin yüksek asitli zeytinyağı ile pişirildiğini anladım ve yemedim. Benim yemediğimi gören Mehmet Soyer ile İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Özkaya’nın bir asker arkadaşı yanımıza geldiler.

Ben ve Hasan Ağabey yiyemeyeceğimizi belirttik. Bunun üzerine her ikisi evlerinden taze çökelek ve yayla domatesi getirdiler. Domatesin kendine has kokusu ve aroması vardı. Bu konuyu araştırdığımda Çukurköy’de yamaçlarda düzeltilerek yapılan sekilerde  (mandallarda) tarım yapılıyordu. Burada sonbaharda üretilen fasulye ve domatesler Selimiye pazarında yüksek fiyatla satılıyordu.

 

ÇUKURKÖY’E 4. GİDİŞİM

1979 Ekim ayında Türkiye’nin beş ilinde ara seçim yapıldı. Yapılan illerden biri Muğla’ydı. Bu seçim çalışmaları için CHP İlçe Başkanı olarak tekrar Çukurköy’e bu defa yol düzeltildiği için binek araç ile gittim. O seçimde de CHP’ye destek verdiler.

 

DAHA SONRAKİ YILLARDA ÇUKURKÖY

1981’den sonra siyasi partilerde, ilçe başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği yapmadım. Sadece daha sonra 2 dönem SODEP ve SHP’den belediye meclis üyeliği yaptım. Milas politikasını 50 yıl iyi izledim ve değerlendirdim. Genellikle dağ köylüleri muhafazakar yapıya sahipti. Bu yapının değişmesi uzun yıllar alıyordu.

1980’den sonra da sanki ilçe başkanıymış gibi her yerel ve genel seçim sonuçlarını, köy ve mahalle bazında devamlı tek tek izleyip, değerlendirip, kendime bir arşiv yaptım.

1980 sonrası bu köyde önce ANAP’a, sonra DYP’ye ve sonunda da AKP’ye yöneldiler. 2019’da yapılan seçimlerde AKP’yi birinci parti yaptılar. Ben hala 50 yıl önce attığımız tohumun tekrar yeşertilip, buradaki seçmenlerin bir kısmının CHP’ye kazandırılabileceğini düşünüyorum.

2021 yılında Selimiye Pazarı’na gittim. Çukurköy domatesini aradım. Sonbahardı, bir yerde buldum. Domatesin kilosu 5 lira iken, Çukurköy’ün yayla domatesini 10 liraya satın aldım. Evde tüketirken, kokusu ve aroması hiç değişmemişti.