Özçelik ARAL

Korular, küçük kent ormanlarıdır. Kentlerin vazgeçilmezidir. Belediyelerin yapacağı en ucuz yeşil yatırımdır.

Milas ılıman iklim kuşağındadır; yazları sıcak ve kurak, kışları ılıman ve yağışlıdır. Bu koşullarda, korulara dikilecek ağaçların seçilmesi önemlidir. Bu da bilgi ve deneyim isteyen bir konudur. Korularda Milas iklimine uygun, kuraklığa, sıcaklığa ve kötü toprak koşullarına uyabilen, hızlı gelişen ağaç türleri seçilmelidir.

Milas’ın korularına gelince..

KAYACIK TEPESİ ÇAMLIĞI

Hacıapti Mahallesinde, hazineye ait bu alan, daha önceleri askeri birliklerce kullanılmıştır. Daha sonra Belediye Başkanı Gazi Menteşe (1966-1973) döneminde ağaçlandırılmıştır. İlk dikilen Fıstık Çamları büyümüş, fakat tepenin eteklerindeki çam fidanları, hayvan otlaması nedeniyle tutmamıştır.

1992 yılında tepenin eteklerine, 30 yıl once, 100’ü aşkın çam fidanını diktim ve iki yıl boyunca suladım; daha once dikilenlerin boyuna yaklaştılar. Güzel bir çamlık haline geldiler.Bu gün buranın bir sorunu vardır. Alkoliklerin yatağı olmuştur. Alkol almalarını normal karşılıyorum, ama içki içenler, şişeleri kırıp çamlığı her tarafına atıyorlar.

Şişe kırıkları hem buraya gelenlerin ayaklarına batabildiği gibi, camları ile de yangın tehlikesi yaratıyorlar. Bu alanın temizlenerek uygun yerlere oturma grupları yerleştirilmeli ve yürüyüş yolları yapılarak, halkın daha iyi yararlanması sağlanmalıdır.

Bu çamlığa, Milas Parklarına isim verilirken, isminin “KAYACIK TEPESİ GAZİ MENTEŞE KORUSU” olmasını Belediye Meclisi’ne önermiştim ve önerim Kabul olunmuştu. Bu güne kadar, buraya levha asılmadı; umarım ileriki günlerde bu açık kapatılır.

TAVŞAN DAĞI KORUSU

Bu koru Güneş Mahallesi’ndedir. Yaklaşık 10 dekar büyüklüğünde bir tepe üzerinde kurulmuştur. 1992 yılında burayı ağaçlandırdım. 1992-1993 yazlarında sulattım.

1994’de belediye yönetimi değişince, işime son verildi. Yeni gelen Belediye Başkanı Ali Doğan Serçek’I üç defa uyarmama ragmen, ağaçlar bu dönemde hiç sulanmadı ve kurumaya terkedildi. 1999’da belediye yönetimi tekrar değişince, göreve döndüm. Bukonuda bir tek Tesbih Ağacı sağ kalmış, diğerleri yok olmuştu.

2000 yılında tekrar hızlı gelişen türlerle ağaçlandırdım. Şimdi hepsi büyüdüler.Tepenin üstünde bir düzlük vardı. Burayı, rahmetli Belediye İnşaat Teknisyeni arkadaşım Mehmet Çoban ile birlikte düşünerek, ileride bir kır gazinosu yapılması amacıyla boş bıraktık. Daha sonra burada tarihi eser olabileceği ortaya çıktı. Bu sorunun çözülerek, bir gazino yapılmasının iyi olacağı görüşündeyim.

TAVŞAN DAĞI ÇAMLIĞI

Koruluğun altındaki 2-2,5 dekarlık bir alandaki çamlığı 2001 yılında tesis ettim. Buradaki çam fidanları 1992’de orman fidanlığından alınan fidanlardı; belediye fidanlığında büyümüş ve 1 metre boyunda idiler. Şmidi geliştiler, 4-5 metre boya ulaştılar. 19 Mayıs Bulvarı’ndan geçen Milaslıları selamlıyorlar.

AYDINLIKEVLER KORUSU

Aydınlıkevler-Akkent Mahallesindeki tepede 2001 yılında 10 dekarlık alanda tesis edildi. Fidanların tamamı Yalancı Akasya olarak dikildi. 2002 yılında aşılanarak Top Akasya haline getirildi.

Tepede, gelecekte bir seyir terası yapılabilmesi için, yolun kenarında bir alanı boş bıraktım. Teras yapılmayı bekliyor.

KEKİK TEPESİ KORUSU

Küçük Sanayi Sitesi’nin arkasındaki tepede, 2001 yılında tesis edildi. Ağaçların ağırlığı Japon Şemsiye ağacı ve Tespih Ağacı’dır.

AKKENT CADDESİ KORUSU

19 Mayıs Bulvarı’nın sol kenarında, moloz dökülü bu alanın ağaçlandırılmasını, Belediye Başkanı Fevzi Topuz’a önerdim. Alan once düzeltildi ve sonra moloz ve taşlar ayıklanarak, 2001 yılı Mart ayında yabancı akasya ağaçları ile ağaçlandırıldı. 2002 yılında akasyalar aşılanarak Top Akasya haline getirildi. Daha sonraki yıllarda altları çim ekilerek güzel bir manzara oluşturdu.

AKKENT İÇİ AĞAÇLANDIRMASI

Akkent sosyal tesisler, cami ve çevresindeki boş alanlar 2001 yılında aynı yöntemle ağaçlandırıldı.

Yukarıda bahsettiğim yalancı akasyadan, Top Akasya üretme projesi ile, tanesi 50 kuruşa satın alınan, yalancı akasyaların, yanı sıra aynı yıl Top Akasya fidanları 10 TL’sına satılıyordu. O yıl Yalancı Akasya’dan Top Akasya üreterek, 2002 yılında belediyeye bir yıllık maaşımdan fazla tasarruf sağlattım.

2004 yılında emekli oldum. Ne yazık ki, öğretmeme ragmen, buyöntem benden sonra uygulanmadı ve paralı fidan alımı yeğ tutuldu.

Ben bunu, öngörüsüzlük ve bilgisizlik olarak niteliyorum.

YAHUDİ MEZARLIĞI KORUSU

1982 yılında burayı ağaçlandırmıştım. Aynı Tavşan Tepesi’nde olduğu gibi 1994-1999 belediye yönetimi ağaçlara bakmadı ve kuruttu. 2000 yılında Fevzi Topuz’un başkanlığı döneminde tekrar akasyalar dikildi. 5 yıl süreyle sulandı. Başkan, etrafını duvarla çevirerek, bu alanı korudu.

GÜNEŞ MAHALLESİ BAYRAK TEPE KORUSU

Ben emekli olduktan sonra, göreve devam eden genç arkadaşlarım, benim daha once yetiştirdiğim Kızıl Çam fidanları ile burayı ağaçlandırdılar. Koru’nun yolu ve seyir terası düzenlenirse çok güzel bir manzara teşkil edecektir.

75. YIL MİLAS DEVLET HASTANESİ KORUSU

1998’de faaliyete geçen hastahanenin bahçesinde, yüklenici firma tarafından geniş bir Alana ağaçlandırma yapıldı. O yıllarda, hastahane idari bölümünde çalışan sağlık memuru Sadık Selçukkaya’nın üstün çaba ve emeği ile burası geliştirildi. Bu alanın ileride hazine tarafından satılması veya başka amaçla kullanılmaması için, plan değişikliği ile koru alanı olarak değiştirilmesini, Belediye Başkanı Muhammet Tokat’a anlattım.

SONUÇ

Sizlere yazımın girişinde, belediyelerin en ucuz ve en kolay yeşil yatırımının, korular olduğundan bahsetmiştim. Bu düşüncenin ışığında, aşağıdaki konuları öneriyorum:

1-1989’da Milas’ın yeni şehir planı yapılırken, şehir plancısı, kişi başına 7 metrekare yeşil alanı sağlamak amacıyla, Sodra Dağı eteklerine benim tahminimce 100-150 dekar bir yeşil alan koymuştur. Bu yeşil alanların aktif yeşil alan yapılması hem zor ve hem de pahalı bir iş olacaktır. Bu alanlar hazineye aittir. Buraların kamuya terki yaptırıldıktan sonra, alan temizliği de sağlanıp, koru haline getirilmesi olanaklı olabilir. Bu yapılırsa, Sodra’nın taş görüntüsü biraz azaltılacabilir.

2-Dünyada değişen iklim koşulları ve su sorunu nedeniyle, yeşil yatırımların da şekli değişmektedir. Bu nedenle şahir planında yer alan ve halen yapılmamış, yeşil alanların büyük bir kısmının, sulanan çim alanlar yerine, az su kullanan ağaçlarla kaplı koru alanı olarak düzenlenmesi düşünülmelidir.

Yeni yapılan bu korular planlanırken, ağaçların dikim aralıkları, altlarında çocuk bahçesi ya da otopark olarak olacak şekilde olmalıdır. Buşekilde bir taşla üç kuş vurulmuş olabilir.

Bu konuları belediye yöneticilerimizin ve gelecek kuşakların, inceleyip değerlendirmesini umuyorum.