• 31 August 2022, Wednesday 11:33
ÖzçelikARAL

Özçelik ARAL

PARK-BAHÇE ANILARI 1999-2004

İşten atıldıktan sonra çalışma ve araştırmalarımı her gün 2-3 saat süre ile, beş yıl devamlı hazırlık yaparak geçirdim.

 

Yüksek Lisans Yapıyorum

Yeniden Üniversite üstü eğitime başladım. Yüksek Lisansımı yapıyordum. Fakat bu üniversitenin hocası yoktu, tek öğrencisi bendim ve literatürden öğrenmek için çalışmalar yaptım. Süs ağaçları, çalıları, sarılıcılar, çok yıllık çiçekler, mevsimlik çiçekler, havuz bitkileri, soğanlı ve yumrulu bitkiler, etli bitkiler, kaktüsler gibi çeşitli bitkilerden 2000’I aşkın cins ve bunlara bağlı türü inceledim. Bir ansiklopediyi doldurabilecek düzenli notlar aldım ve bunları arşivledim. O zaman internet olmadığı için, bazen bir bitkinin incelenmesi birkaç gün bile sürebiliyordu. Bu işten çok zevk aldım. İşten ayrılmanın verdiği acıyı her gün hissediyordum. Bunu yapanları hiç bir zaman affetmedim. Onları toplum indinde utandırabilmek ve park bahçe eser oluşturmayı her gün düşünüyordum.

 

Yeniden İşe Dönüyorum

1999 Martında, seçimler yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi tüm sağ partilerin aldığı oyların toplamından fazla oy alarak, seçimi kazandı.

Yeni Belediye Başkanı ilk iş olarak temizlik işlerini taşeron firmadan geri aldı. Milas Ovasını imara açan imar planını da belediye meclisi iptal etti.

Haziran ayında işe geri döndüm.

 

Durum Saptaması Yapıyorum

İlk işim, park ve yeşil bantları tek tek yerinde incelemek oldu. Durum çok kötüydü; çoğu alanlar traktör arkasındaki tankerle sulanmaya çalışılıyordu. Tankerden püskürtülen su, tanker oradan daha uzaklaşmadan buharlaşıp gidiyordu. Şehir su şebekeleri yenilenmiş, fakat parklara yeni şebekeden su bağlanmamıştı. Eski şebekeden gelen az suyla sulamaya çalışılıyordu. Personel sayısı yetersizdi. Durumu Belediye Başkanına bildirdim. 5 genç personelle takviye edildim.

 

Sulama Sistemlerini Yeniliyorum

18 park ve yeşil bantın sulama sistemlerinin yeni şebekeye bağlanması için çalışma başlattım. Bir ay içinde bunu sonuçlandırdım. Düzenli sulama yapılmadığı için yer altı boşalmıştı. Ancak çok süren sulamalarla toprağı doyurdum. Normal sulama sistemeni döndük.

 

Planlamaya Başlıyorum

1993 yılında, Milas İmar Planını inceleyerek, planda öngörülen yeşil alanları bir deftere işlemiştim. Bu işlemi yaparken Belediye Fen Memuru arkadaşım Mehmet Emin Çoban’dan yardım almıştım. Deftere yeni yerleşim yerlerindeki yeşil alanların, kamuya terk durumunu ayrıca yazmıştım. 1999’da Sodra kentin imara açılması ile imar planı genişlemişti. Bunu da her nasılsa kaybolmamış bu defterime ekledim.

Terk edilen yeşil alanları önceliğe alarak, 5 yıllık yeşil alan ve ağaçlandırma programını belediye meclisine sundum. Bu yeşil program meclisce onaylandı. İleriki yıllarda, yeni programlar yapılmadığı için, tek yeşil program olarak kaldı.

 

Fidanlığın Yenilenmesi

Şehir fidanlığı benden önce, eski mezarlıktaki yerine taşınmıştı. Alt yapısı olmadığı için, fidanlar toprak zeminin üzerine dizilmişti. Sulama ile çıkan ayrıklar, fidanlığı basmıştı. Elimdeki 10 personelden, bu otun temizlenmesi için yarısını ayırmam gerekiyordu.

Fidanlık zemini, kendi elemanlarımla, yavaş yavaş betonlamaya başladım. Bu aralıklı çalışmalar bir yıl sürdü. Mevcut seraların içinde fidan ve çelik yetiştirme yastıkları yaptırdım. Bu parsellerde ilk defa perlit madenini kullanarak, bol saçaklı ve ot çıkmayan parsellerde üretime başladım.

 

Bahçıvanların Eğitimi

Park bahçede görevli 10 personel vardı. Bunlardan emekliliği uzak olan ve uzun yıllar çalışacak genç arkadaşları seçerek, eğitim uygulamasına başladım. Hem iş üretiyor, hem de orada eğitimlerini tamamlatıyordum. Bu şekilde, tohum ekici, çelik yapıcı, budamacı, aşıcı, çim biçici olmak üzere çeşitli konularda yetiştirdim. Daha sonra yeni gelen elemanlardan seçtiklerimi usta bahçıvanların yanında çalıştırarak, öğrenmelerini sağladım.

Benden sonra, park bahçe işlerinin bir süre başarılı şekilde yürütülmesi, bu elemanların başarıları ile oldu.

Daha sonra meslek bilmeyen yöneticiler, bilen elemanları istemediler, daha çalışabilecekleri halde, emekli olmaya zorladılar. Sonra da işler iş bilmeyenlerin eline kaldı.

 

Koruların Yapılması

Tavşan dağı, Yahudi Mezarlığı, Akkent Caddesi kenarı ve Akkent içi, Aydınlıkevler, Kekik Tepesi koruları ve Tavşan Dağı Çamlığını bu dönemde gerçekleştirdim.

 

Yalancı Akasya’dan Top Akasya’ya Geçiş

Halil Bey Bulvarı’nın kaldırımlarına ilk aşamada 150 eski Top Akasya fidanı diktim. Bir top akasya fidanı 10 TL’sı idi. Şehrin çeşitli caddelerine ve yeni yapılan korulara, yalancı akasya fidanı diktim. Yalancı Akasya, Top Akasya’nın delisidir. Bir yıl sonra Yalancı Akasyaları Milas’ta ilk defa, sonbaharda durgun aşı yöntemi ile aşıladım. 2002 yılında yaptığım aşılarla, top akasya fidanı satın almayarak, bir yıllık maaşımdan fazla tasarruf sağladım.

 

Caddelerin Ağaçlandırılması ve Çınarlar

Balavca deresinin kenarındaki caddelere çınar ağaçları diktim. Fidanların bir kısmını Sarı Çay’ın kenarından sökerek karşıladım. Diğerlerini 4-5 TL’sına orman fidanlıklarından satın aldım. Bu gün çok görkemli oldular; sıcak yaz günlerinde gölgeleri ile Milaslıları serinletiyorlar. Ben de o caddelerden geçerken, evlatlarımı selamlıyorum.

 

Genç Teknik Elemanların Eğitimi

Uzun yıllar belediyede çalışmam olanaklı değildi. Bunu Belediye Başkanı Fevzi Topuz’a zaman zaman hatırlatıyordum.

Benim yanıma ayrı ayrı zamanlarda, yetişmesi için iki ziraat mühendisi ve bir peyzaj mimarı görevlendirdi.

Gençlerin önce bilgilerinin ne olduğunu sordum. Mühendislerin biri Ziraat Fakültesi’nin sulama ve tarımsal yapılar bölümünden, diğeri ise bitki sağlığı bölümü mezunu idi.

Bu durumda, eğitimlerine işin alfabesi olan bitki toksonomisinden başlayarak, bitkilerin özellikleri, kültürleri, kullanılması ve üretilmesi konularını tek tek anlatmaya ve tatbiki olarak göstermeye başladım. Yaz aylarında park bahçe işleri rutine döndüğünden, bu çalışmaları yapabilmek için zaman vardı. Derslerini çalıştırdım ve sahada uygulamalarla gösterdim.

Bu kadar fazla bilginin bir anda yüklenmesi ve bunun iyice öğrenilebilmesi için zaman gereksinmesi vardı.

Peyzaj mimarına gelince, bu işin eğitimini almasına rağmen, park-bahçe işinin yönetilmesine yabancıydı. Fakat meraklı ve çalışkan bir öğrenci oldu. Temeli olduğu için diğerlerinden daha çabuk öğrendi.

Ben emekliliğim için, gençlerin beni aratmadan bu işi yapma düzeyine gelmelerini bekliyordum. Bunun için 2-3 yıla geresinme vardı.

 

Çevre Yolunun Çimlendirilmesi

2000 yılının kışında 23 Nisan Bulvarı’nın yeşillendirilmesine başladım. İlk once 1990 ‘lı yıllarda döşenen su borularını ortaya çıkarıp, kontrol ettik, sağlamdı. Bulvarı bölen dört geçitteki plastik boru geçişlerini, çelik boru ile koruma altına aldık. Esentepe Parkı’nda daha önce yaptırılmış, kullanılmayan su deposunu 23 Nisan Bulvarı’nın doğusundaki kuyu ile doldurmaya başladık. Bulvarın su gereksinmesini bu şekilde sağlayarak su düzenini kurdum.

12 kişilik elemanım vardı, bunlardan ikisi şofördü. Bu az elemana ragmen, şoförler de dahil olmak üzere, çimlendirmeye başladık. Elemanları iyi motive etmiştim, içtenlikle çalıştılar ve yaptıkları işten dolayı sevinçliydiler. Kendilerine kola ikram ederek, devamlı ödüllendirdim.

Kışın başlayan işe, sonbaharda işlerin hafiflemesi ile, az bir elemanla sona erdirdik.

 

Fidanlıktaki Üretim Planlaması

Yeşil alanlarda kullanılacak ağaç ve çalıların yetiştirilmesi zamana bağlıydı.

Gelecek on yılda gereksinme duyulabilecek fidanları şimdiden yetiştirmeye başladım. Bu iş ilkbahar aylarında yapılmaktaydı. Fidanlık doldu taştı. Ancak, çok gereksinme olan fidanları orman fidanlıklarından ucuz fiyata satın alıyorduk. Üretip, satın almama ilkesini yerleştirdim. Emekli olduktan sonra, fidanlığı gezmeye gelen bir meslektaşım, çalışanlara sormuş, bu fidanlığı kim yaptı demiş. Onlar da benim ismimi vermişler; ‘eski müdürünüz size bir servet bırakmış, kıymetini bilin’ demiş.

Benden sonra, benim yaptığım politika bir süre daha uygulandı. Daha sonra, üretmesini bilmeyenlerin yönetmine geçince, satın alma politikasına dönüldü. Bir süre sonra da fidanlık yerinden taşındı. Yeniden üretim yapılmadığı için, fidan sayısı azaldı. Daha once benim çalıştığım 500 süs bitkisi cinsi, şimdi 100-150’ye kadar düştü, üzüldüm.

 

Renkli Parklar ve Mevsimlik Çiçekler

Yeşil alanların gösteriş ve görkemi mevsimlik çiçeklerle sağlanır. Mevsimlik çiçekler olmazsa, donuk bir renk havasına döner.

Yılda 100 bin adet mevsimlik çiçek fidanı üretmeye başladık. Bu yeşil alanlarda sadece çiçekle kaplı alanların 2500 m2 olduğu anlamına gelir. Çiçek üretim ve bakımı emek ister, tembel işi değildir.

Benden sonra gelenler işin kolayına kaçarak, çiçekli parsellerin çoğunu çime dönüştererek, bu yolu seçtiler. Eleman sayısının artmasına ragmen, mevsimlik çiçekle uğraşmayı bıraktılar.

Parkların ve yeşil bantların güzelliği ve görkemi bozuldu. Şu anda Milas’taki mevsimlik çiçek alanlarının 250 m2’yi geçmediğini düşünüyorum. Mevcut 100’ü aşkın, çeşitli cinsten çiçek tohumları da ilgilenilmediği için yitti. Dışarıdan çiçek fidanı satın alınarak çiçeklendirmeye çalışılıyor. Taşıma suyla değirmen dönmez.

 

Emekli Oluyorum

2003 sonbaharında ve 2004 yaz başında bir Ziraat Mühendisi yardıma gönderildi. Gençlerin eğitimine önem verdim ve yetiştirmeye çalıştım. 2004 Ağustos ayında, Ekim ayında yapılacak meclis toplantısına yetiştirilmek üzere 2005-2009 yılları arasındaki imar programının yapılması görevi, belediye başkanı Fevzi Topuz tarafından bana verildi. Başkan bu görevi verirken, bu son programınız olur diye ekledi.

Programı onbeş gün bir süre içerisinde hazırladım. Bana yeni iki elemanın gelmesi ve son programınız olur denmesi, artık emekli olmam isteniyor izlenimini yerleştirdi. Bir süre düşündüm. Onuruma dokunmuş ve incinmiştim. Emekli olmaya karar verdim.

Halbuki kafamdaki plana göre, 2007 sonuna kadar çalışıp, gençlerin iyi yetiştiğine ve bu işi yürütebileceklerine inandığım zaman emekli olacaktım. Daha çok işler yapabilirdim, olmadı.

5 yıllır İmar Programını Belediye Başkanına sundum. Teşekkür etti. Arkasından da emeklilik dilekçemi bıraktım. Arkama bakmadım, ayrıldım. Daha sonra izne çıktım. İzin dönüşü arkadaşlarımla vedalaşarak emekli oldum.

 

Son Söz. Şehrin Bahçıvanı olmak..

7,5 yıl süren Park Bahçe yöneticiliğim sırasında, kendimi belediyenin maaşlı çalışan bir elemanı olarak görmedim. Daima şehrin bahçıvanı olarak düşündüm. Şehrin bahçıvanı, şehrin tüm yeşil alanlarını, ev bahçelerinden, resmi kurum bahçelerine kadar her şeyden sorumludur. Onbinlerce evladı vardır. Onların dertleriyle tek tek uğraşır. Milas’ı gezerken, evlatları izlerken, bana ‘baba keyfin yerinde’ diyenler olduğu gibi, ‘yetiş’ diye bağıranlar olurdu. Her biri ile selamlaşır ve dertleşirdim. Hepsini tek tek tanırdım.

Halen Milas’ı gezerken, eski dostlarla selamlaşıyorum. Bazıları yardım istiyor. Ama evlatlarım, yapacak bir gücüm yok..

Park Bahçe işini yönetmek bilgi, deneyim, ilgi ve sevgi ister.

Bu niteliklere sahip olmayan kişiler bu işi yönetmeye kalksalar da başarılı olamazlar.

Umarım ki, gelecek kuşaklar, gençler, benim gibi şehrin bahçıvanı olmak düşüncesini benimserler; bu da onları başarıya götürür. Şimdiden gençlere bu düşünce içerisinde olmaları dileğiyle başarılar dilerim.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık