• 08 June 2022, Wednesday 9:24
ÖzçelikARAL

Özçelik ARAL

12 EYLÜL 1980 VE SONRASINDA MİLAS’TA SİYASİ PARTİLER VE YENİ BELEDİYE BAŞKANLARI

12 Eylül 1980 günü, sabaha karşı saat 04:00’de evimin telefonu uzun uzun çaldı. Açtığımda, ‘ben polis memuru ….. yım, sıkıyönetimin emri var. Sizi evden 2 saat sonra alacağız, hazırlanın’ dedi.

27 Mayıs 1960 ihtilali olduğunda, lise son sınıf öğrencisi idim. O zamanki bilgimle, hemen radyoyu açtım.

Radyo marşlar çalıyordu. İhtilal olduğunu anladım. Televizyonu açtım, aynı şekildeydi.

Hazırlandım, evin önüne emniyete ait minibus gelmişti. Merdivenden aşağı inerken, alt katta oturan Dr. Mustafa Tireli’nin kapısı açıldı. Doktor bana, ‘ağabey, çocukların için düşünme, bana emanet’ dedi. Doktor Tireli ile bir yakınlığım yoktu ve CHP üyesi de değildi. Bu sözlerine çok sevindim, yıllarca gösterdiği dayanışmayı unutmuyorum.

Minibüsün içinde Belediye Başkanı Erdal Çerçi, Adalet Partisi İlçe Başkanı Muzaffer Atıcı ve Milli Selamet Partisi İlçe Başkanı Nihat Öner vardı.

Askerlik Şubesi’nin belediye karşısındaki nizamiyesinden geçerek, şube binasına girdik. Şube Reisi, Personel Albay Osman Nuri Kaygusuz idi. Ellerimizi sıkarak, yer gösterdi.

Sabah kahvaltısı yapmamıştık. Fırınlar hariç her taraf kapalıydı. Belediye Başkanı, Başkatip Hüseyin Ültanır’a telefon ederek, kahvaltı için yardımcı olmasını söyledi. Beş kişi birlikte kahvaltı yaptık. Öğle yemeği yemedik.

Akşam üzeri saat 16:00 olduğunda, ben Şube Reisi’ne dönerek, ‘burada daha kalacak mıyız?’ diye bir soru sordum. Albay gülerek, ‘evlerinize gidebilirsiniz, Fakat Milas’tan ayrılıp, beni zor duruma düşürmeyin’ dedi.

Bu konuşmadan sonra 4 kişi şubeden ayrılarak evlerimize döndük. Bir saat sonra da, sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. 12 Eylül 1980 günü hiç bir zorlama görmedik.

CHP’DE OLANLAR

12 Eylül’den bir süre sonra, polis memuru beni tekrar aradı, parti binasında buluşalım dedi. Gittiğimde elinde bir tutanak vardı. Önce üst kattaki kapıyı kilitledik. Aşağı indik, merdiven başındaki demir kapıda asma kilit vardı, kilitledi ve mühürledi. Tutanakları imzalattı, anahtarları teslim etti. Artık partinin yedi emini olmuştum.

Daha sonraki günlerde mali denetim için, polis ve vergi dairesinden memur geldi. Ben ve parti saymanımız, rahmetli Günay Karadağ ağabeyim, hesapları gösterdik. İncelendi, gelir ve gider arasında, 4 bin lira gider fazlalığı vardı. Bunun nereden karşılandığı soruldu, ‘ben karşıladım’ dedim. Durum bir tutanakla saptandı, partiyi tekrar mühürlettik.

1981’e gelindiğinde siyasi partilerin kapatılmasına karar verildi. Siyasi partilerin malları da hazineye devredildi. Parti binası boşaltılırken, yanımda parti odacısı Yaşar Ağabey ve benim bir çalışanım vardı. Eşyaları aşağıya benim traktörüme naklettik. Ben bu arada polis memuruna, başkanlık odasında asılı olan Atatürk imzalı fotoğraf ile İsmet İnönü imzalı fotoğrafını anı olarak almak istediğimi söyledim. Polis memuru amirleriyle görüştü, olumsuz görüşle geri döndü. Ben de bu arada partinin mührü ve bilgisayardan çıkmış üye listesini cebime attım.

Eşyaları, traktörümle Emniyet Amirliği’nin park karşısındaki binasına götürdük. Ben ve Yaşar Ağabey buradan, içimizden ağlayarak ayrıldık. Bir devir kapanmıştı.

YENİ PARTİLER KURULUYOR

Milli Güvenlik Konseyi eski partilerin kapatılmasına karar verirken, bir takım siyasi yasaklar da getirdi. Bu yasaklarla, partilerin üst düzey yöneticilerinin ve il ve ilçe başkanlarının yeni kurulacak partilerde görev alamayacağı kararlaştırıldı. Ben de bu arada yasak kapsamına girdim. Yeni kurulacak partide ilçe başkanı olamayacağım kesinleşti.

SODEP

1982 yılında SODEP, eski CHP kurmaylarının desteği ile Erdal İnönü’nün genel başkanlığında kuruldu. Bu arada, Muğla’da SODEP’in kurucu il başkanlığını, 1964‘den beri tanıdığım, aynı yıllarda CHP ilçe Başkanlığı yaptığımız Orhan Çakır, yasaklı olmadığı için üstlendi. Milas’a geldi, eski CHP’liler biraz çekingendi. SODEP İlçe Başkanlığını Mümtaz Birol’un yapması kararlaştırıldı. Emekli öğretmenler Talat Ayaz, Mehmet Çakır ve Nevzat Kara da yönetim kurulunda yer aldılar. İlk defa siyasi parti yönetim kurulunda yer aldıkları için heyecanlı idiler. Ben de CHP’den elimde kalan eski üye kütüğünü SODEP’e verdim, fakat orada kayboldu. MGK, SODEP’i veto ederek, 1983 Genel Seçimlerine sokmadı.

HALKÇI PARTİ

Eski CHP’liler SODEP’e yönelirken, Muğlalı Dr. İdris Gürpınar, Halkçı Parti’yi örgütledi ve finanse etti. 1983 Genel Seçimlerinde Milas merkezde eski CHP’liler Halkçı Parti’yi desteklediler. 1973’den beri en yüksek olan 5500 oy verdiler. Halkçı Parti İlçe Başkanlığını Avukat Zeki Çakıroğlu üstlenirken, CHP’de eskiden görev alanlar oy verdi, ama yönetimde görev almadı.

DEMOKATİK SOL PARTİ (DSP)

Ecevit’in eşinin kurduğu DSP de Milas’ta örgütlendi. Bazı eski arkadaşlarımız DSP’ye katıldılar. Fakat bunların sayısı azdı. İleriki yıllarda bir kısmı yuvaya tekrar döndü. DSP, 300 kadar fanatik Ecevit sevgilisi ile yollarına devam etti. Bu çekirdek 300 kişilik grup, yıllar içerisinde de CHP’ye dönmedi.

ANAVATAN PARTİSİ (ANAP)

ANAP kurulurken, Türkiye’deki dört eğilimi temsil ediyorum iddiasındaydı. Bunun için DP’li ve AP’li ailelerin soyadlarından faydalanarak çalışmalarını sürdürdüler.

Milaslı Akarca ailesinden Dr. Mehmet Umur Akarca, önce ANAP Milas İlçe Başkanlığı görevini yüklendi. Daha sonra 1983 yılında Muğla ANAP milletvekili seçildi.

DOĞRU YOL PARTİSİ

DP’sinin devamı niteliğindeki Doğru Yol Partisi’ni İnşaat Mühendisi İrfettin Akar kurdu. Kendisi uzun yıllar Doğru Yol Partisi’nin yükünü taşıdı. 1984-1989 seçimlerinde çok başarılı olmadıysa da, 1991-1999 döneminde iki dönem DYP milletvekili olarak, emeğinin karşılığını aldı.

MDP

Milli Güvenlik Konseyi’nin icazeti ile kurulan MDP’yi Milas’ta eski Belediye Başkanı Bekir Sami Ercan örgütledi. 1983-1984 seçimlerine katıldı. Çok büyük bir başarı sağlayamadı.

YENİ BELEDİYE BAŞKANLARI

1980 hareketi sonrası Belediye Başkanları ve Belediye Meclisi üyeleri görevden alıdı. Belediye Meclislerinin görevlerini belediye encümenlerinin yapması kararlaştırıldı.

Milas Belediye Encümeni başkan ve üç memur üyeden oluşuyordu. Memurlar, Belediye Baş Katibi, Saymanı ve Veterineriydi. Bir aya yakın süre başkanlığa atama yapılmadı.

MUSTAFA YALÇIN ATANDI

12 Eylül’den sonra Menteşe Gazetesi Sahibi arkadaşım Oktay Dizdar, Şube Reisi Alb. Osman Nuri Kaygusuz ile yolda karşılaşırlar. Albay, ‘Oktay Bey, belediye başkanlığını kim yapabilir?’ diye sorar. Oktay Dizdar hiç düşünmeden, Emekli Vali Yardımcısı Mustafa Yalçın’ı önerir. Ben bu olayı Oktay Dizdar’dan dinledim. Bence Kaymakam Merhum İsmet Karadöl ile Şube Reisi’nin arası çok iyiydi. İdareci kökenli olması nedeniyle, Kaymakam İsmet Karadöl’ün önerdiğini düşünüyorum. Atama, Milas Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından yapıldı.

Mustafa Yalçın, deneyimli eski bir yönetici idi. Bir yılı aşan belediye başkanlığı döneminde, Şehir İmar Planı’nda garaj olarak gösterilen alanı Baltalı Kapı Pazaryeri haline dönüştürdü.

ÜNAL ÇETİN BELEDİYE BAŞKANI OLUYOR

Ünal Çetin, benim akranımdır. 1963 yılında Harbiye’de okurken, Talat Aydemir kalkışması nedeni ile Harbiye’den ayrıldı. Devlet baba, eski Harbiyelileri çeşitli üniversite ve yüksek okullara yerleştirdi. Ünal Çetin, Milaslı hemşehrilerimiz Zeki ve Ekrem (İzmir Ticaret Odası eski Başkanı) Demirtaş kardeşlerle birlikte, İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu.

Mezuniyetinden sonra Milas Etibank Maden İşletmesi’nde memur oldu.

Belediye Başkanı olmayı düşünmüş ve bunun için de askeri okullardan bir arkadaşı yardımcı olarak, Denizli Tugay Komutanlığınca Milas Belediye Başkanlığı’na atandığını duydum. Atamanın Denizli Sıkıyönetim Komutanlığınca yapılması da, duyduklarımın bir kanıtıdır.

Milas Belediye’sinin Belediye ve İmar Kanunları gereğince düzenlenmiş 4 yıllık İmar programının kamulaştırma bölümü vardı. Bu program, Gazi Menteşe’nin Belediye Başkanlığı döneminde hazırlanmış ve bir kaç ekle Erdal Çerçi’nin başkanlığı döneminde devam etmişti. Fakat uygulama için kaynak bulunamadığından, Gazi Menteşe döneminde, Kışla-Selobaşı-İnönü Caddelerinin kesiştiği yerdeki Dörtyol’un dışında uygulanamamıştı.

Belediye Fen İşlerinde çalışan merhum arkadaşım, İnşaat teknikeri Mehmet Emin Çoban, Milas’ı iyi tanıyan, imar programlarının yapılmasında emeği geçen, ileri görüşlü bir elemandı. O sıralarda Danışma Meclisi’nde, kamulaştırmaların 1983 seçimlerine kadar vergi değeri üzerinden yapılacağı, yasalaştı. M. Emin Çoban, yeni Belediye Başkanı Ünal Çetin’e kamulaştırma programını götürerek, bunları yapalım diye öneride bulundu.

Ünal Çetin, programı inceledi ve olumlu bularak, bizim yıllarca once programladığımız kamulaştırmaları yapmaya başladı.

  1. Sakarya İlkokulu’nun arkasındaki Hacıİlyas Camii’nin yanında iki çıkmaz sokak bulunuyordu. Bu iki çıkmaz sokağın arasındaki bölümü kamulaştırarak açtı. Bu caddeye once 12 Eylül Caddesi adı verilse de, 1989 SHP yönetimi tarafından değiştirilerek Ulusal Egemenlik Caddesi oldu.
  2. Milas’ın işlek caddelerinden Kadıağa Caddesinin kenarlarında eski salaş yapılar, kaldırımlara taşıyordu. Bu caddeyi düz hat haline getirerek, bugünkü görünümünü kazandırdı.
  3. Belediye’nin arkasındaki Uncular Caddesi’ni, once belediye dükkanlarını yıkarak Cumhuriyet Caddesi’ne, devamla, iki dükkanı kamulaştırarak, Menteşe Caddesi’ne bağladı.
  4. Tabakhane Çınar altında olan Yanık Kahveyi kamulaştırarak, meydana ekledi.
  5. Ulu Caminin önündeki Selamların evini kamulaştırarak, İnönü Caddesi’ni genişletti.
  6. Hoca Bedrettin mahallesindeki  Park Caddesi ile İnönü Caddesi arasındaki Tümbek Sokağı açtı.

Kamulaştırmalar vergi değeri üzerinden yapıldığı için, bazı vatandaşların canı yandı. Fakat kısmi kamulaştırma yapılan yerlerin değerleri kat be kat arttı.

Bu konuyu incelediğim zaman, daha çok işlerin yapılabileceğini düşünmüştüm. Daha geniş kamulaştırma yapılabilmesi, daha çok insanın canının yanması demekti. Buna cesaret edilemedi.

Ünal Çetin’in yaptığı bu uygulamalar, Milas kamuoyunda O’nun hanesine kazanç olarak yazıldı. 1984 yerel seçimlerini kazanmasında, önemli bir etken oldu.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık