A.Coşkun Efendioğlu

A.Coşkun EFENDİOĞLU

 

 

 

Bugün, kimi önemli olaylara ilişkin birkaç değinmede bulunmak istiyorum.

İlki, geçtiğimiz gün yaptığımız, Akkent bölgesindeki Kulekent civarındaki çoğalan köpekler haberimizle ilgili..

Haberimiz sonrası, beklediğimiz gibi, pek çok vatandaştan eleştiri ve serzeniş tepkileri aldık. Örneğin, yine Kulekent’te oturan bir vatandaşımız, “biz burada yaklaşık 20 aile bu köpeklere bakıyoruz. Onlara düzenli yemek veriyoruz.Son derece sakin hayvanlar.Hepsi de geçmişte belediyece alındı, bakımları yapıldı, küpelendi ve yasa gereği yine alındıkları yerlere bırakıldı. Bu türden haberler, sokak hayvanlarının itlafına kadar giden sonuçlar doğuruyor. Bu haberleri yaparken neden bizleri aramıyorsunuz. Kim bu haberi yapmanızı istedi” şeklinde tepki verirken, bir başka Kulekent’li, Cafer Bey, “bu hayvanların kimseye zararı olmadığını belirterek, yıllardır buradalar, bizler besliyoruz bu hayvanları. Kimseye de zararları yok. Kim istedi bu haberi yapmanızı..” diyerek tepki gösteriyordu.

 

Doğrudur, bu tür haberler, pek çok yerde belediyelerin bu hayvanları itlafına kadar giden sonuçlar doğurabiliyor. Ya da, bazı vatandaşları, bu hayvanları ‘zehirlemeleri’ gibi, aslında suç olan ‘cesaretlendirmelere’ de yol açabiliyor.

Bunları bilen ve bu konuda yıllardır oldukça da sorumlu davranan bizler, bazen bu sokak hayvanlarının, özellikle çiftleşme dönemlerinde, daha ‘sürü’ gibi davranıp, daha agresif hareketler içinde olabildiklerini de biliyoruz. Pek çok kişi bu hayvanlardan rahatsızlık duymazken, özellikle küçük çocuklu ailelerin, geleneksel ‘sokak hayvanı’ fobilerinden de kaynaklanan, bazen bunun da ötesinde, bazı saldırı olaylarıyla da karşı karşıya kaldıklarını da biliyoruz. Haberin dilinde, yanlış anlamaları önlemeye yönelik azami dikkati gösterdiğimizi sanıyoruz.Belediyenin Hayvan Barınağı görevlilerinin de yanlış bir sonuç çıkarmayacaklarını biliyoruz.Ama bir gerçekliği de bazen yansıtmak gerekiyor.Örneğin, hayvanların yaşadığı bölgedeki çöp konteynırlarına, bazı vatandaşlar, özellikle çocuklar korkudan yanaşamıyorlarmış.Ama mesela bu haberin sonunda, belediye temizlik sorumluları, bu noktadaki çöp konteynırlarının yerini de değiştirebilir.Umarız, böyle daha mantıklı sonuçlarla neticelenir.

Bu düzlemde, sokak hayvanlarına sahip çıkan vatandaşlarımıza da, konuya duyarlı ve seviyeli tepkileri nedeniyle teşekkür ederiz…

  *                         *                      *

 

Bir başka konu, 45 yıllık memuriyet hayatının 35 yılında Milas Nüfus Müdürlüğü yapan sevgili Refika Marçalı hanımefendinin emekliye ayrılması idi. Kaymakımımız ve mesai arkadaşları, O’nun bu onurlu meslek yaşamını sona erdirmesi nedeniyle, bir veda yemeği düzenlediler. Benim de davetli olduğum, ancak önceden belirlenmiş bir başka buluşmam nedeniyle katılamadığım yemek çok güzel geçmiş.Konuyla ilgili haberimizi önceki günkü gazetemizde izlemişsinizdir.

Ben bu vesileyle, yıllar once şahit olduğum bir olayı, bir anekdot şeklinde aktarmak isterim.Hiç unutmam, yıllarca once, bir yerde, yanımdaki masadaki vatandaşların yüksek sesli konuşmalarına şahit olmuştum. Diyordu ki yandaki masadaki beyefendi, “kardeşim benim Nüfus Cüzdanımda Refika Marçalı imzası var. Oğlumun nüfus cüzdanında Refika Marçalı imzası var. Geçen toruna yeni kimlik kartı çıkardık. Onda da Refika Marçalı imzası var. Gidip babamınkine de bakacağım.Muhtemelen O’nunkinde de aynı imza vardır. Nasıl iş bu kardeşim!..”

 

Yaşadığım bu olayı hiç unutmadım. Belki torununun çocuğu da olmuştur bu sure içinde, O’nunkinde de Refika Marçalı imzası olabilir!..

Bu kadar uzun sure, işini büyük bir titizlikle ve sevecenlikle yaptığını yakinen bildiğim Sayın Refika Marçalı’ya, yeni yaşamında da sağlık, mutluluklar diliyorum..

*                          *                             *

 

Hekatomnos Mezar Anıtı’nın bulunduğu ve halkın uzun yıllardır “Uzunyuva” olarak tanıdığı, şimdi Milas’ın yeni Müze alanı olarak düzenlenen yer, nihayet ziyarete açılmış.Konuyla ilgili haberimizi bugünkü gazetemizde göreceksiniz.

Ben gazeteci olarak, çok da ilgili olduğum bu konuyla ilgili olarak, bizim bile uzun zamandır yeterli bilgi sahibi olmadığımızı belirtmek durumundayım.Çünkü Milas Müzesi’nin, nedenleri Bakanlıkla ilgili olabilir vb. ama, kötü bir sınav verdiğini düşünüyorum.Burası, yıllardır halka kapatılmış durumda.Biz gazeteciler bile giremiyor, neler yapılıyor, ne zaman açılacak vb. gibi konularda doğru dürüst bilgi alamıyoruz.Bir de, yeni bazı tarihi eserler ve mezarlar bulunduğunda, basının bilgi almasını engelleyici tavırlarıyla gerilim yaşadığımız pek çok olay da oldu bu sırada.Ve, son 1 yıldır, açıldı-açılıyor, vb. gibi pek çok duyum gelmesine karşın, bir türlü açılamadı burası.Bilindiği gibi Milas Müzesi de buraya taşındığı için, Milas Müzesi uzun zamandır kapalı durumda.

Nihayet geçtiğimiz gün, Kaymakamımızın sosyal medyadan paylaştığı bir bilgiyle, “bakanlık olurunun geldiği ve ziyaretlerin başladığını” sosyal medyadan duyduk biz.Yine basına bilgi bile verilmemişti.

“Yuh olsun, bunu böyle mi duyacaktık?” dediğimi hatırlıyorum.

Ve birkaç gün sonra da, Milas Müzesi, nihayet, bugünkü gazetemizde yer alan bilgileri paylaştı bizimle. O’nu da bir basın toplantısıyla vb. değil, e-posta yoluyla göndermiş.

Oysa burasının, muhtemelen bir bakanın katılımıyla, bölgemizdeki ve hatta ülkemizdeki en önemli turizm kuruluşlarının da en üst seviyede katılımları ile, büyük bir törenle açılmasını bekliyor ve umuyorduk.Yakışanı da buydu.

Çünkü çok önemli bir turizm destinasyon alanındaydık ve Milas’ın bundan pay alabilmesinin en önemli noktası, bu bölgeydi..

Umarız, Hekatomnos Mezar Anıtı ve çevresindeki Milas Müzesi ve eklentileri, böyle büyük bir programla, tüm turizm dünyasına tanıtılacak bir ‘resmi’ açılışla, sadece vatandaşların ziyaretine değil, ülkemiz ve bölgemiz turizm pastasına da açılır.