• 19 July 2022, Tuesday 9:22
A.CoşkunEfendioğlu

A.Coşkun Efendioğlu

MİLAS OSB ve ‘BEKÇİ MURTEZA’

Milas Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili geçtiğimiz hafta, çok başka gayeler için yapıldığı anlaşılan haberler, daha doğrusu ‘saldırılar’ sonrası, bu süreci başından beri gazeteci olarak izleyen bir kişi olarak, bir şeyler söylemem gerektiğini düşündüm. 20 yıllık bu uzun sürecin çeşitli merhalelerindeki gelişmeleri, aksaklıkları, engelleri, sıkıntıları vb. takip eden biri olarak, kuşkusuz epey gözlemim ve bilgim var.

Bir de, bütün bu süreci izlerken, bu sürecin bu gün artık hak sahiplerinin parsellerinin teslim edilmesi ve inşaat faaliyetlerinin de başlaması noktasına kadar geçen süreçteki ‘kahramanlar’dan da biraz bahsetmek gerekiyor.

Beni, bu konudaki ortaya atılan saçma sapan iddialar sonrasında, böyle bir yazı yazmaya iten belki de en önemli şey ise, epey zamandır bu sürece ilişkin gelişmeleri izlerken, bugün OSB Müdürlüğü görevini yürütmekte olan arkadaşım Haluk Onaran’la ilgili, dost sohbetlerimde de bahsettiğim üzere, bazı tesbitlerim olmuştu. Bu vesileyle bunları da yazarak, kalıcı hale getirmek istedim.

Ben, Haluk’un OSB Müdürü olarak yaptığı çalışmaları izlerken, aklıma hep Orhan Kemal’in o muhteşem romanı “Bekçi Murteza” gelir. Ben Haluk’u, hep Bekçi Murteza’ya benzetirim.

O, Milas OSB’nin ‘Bekçi Murteza’sıdır..

Tabi, ‘Murteza’nın o saf ‘bekçi’ hali gelir hep aklıma. yaptığı işe karşı, parasını harcadığı hak sahiplerine karşı sorumluluk duygusu gelir. Yoksa, Haluk, bir maden mühendisi olarak çok bilgili, tecrübeli ve bilinçli bir mühendistir. İTÜ’lüdür. Yurdun pek çok madeninde çalışmış, zaman zaman kişisel işletme girişimleri de olmuş; en son da Toprak Madencilik’in Milas’taki tesislerinin müdürlüğünü yapmıştır.

OSB Müdürü olmadan once, Toprak Madencilik’in Milas’taki işletmeleri, holdinge TMSF tarafından el konulmasından sonra, sıkıntıdaydı. Haluk, bilirim, Toprak’ın Milas’taki esnafa ve çalışanlarına olan borçlarının ödenmesi için büyük çabalar sarfetti ve bunu gerçekleştirdikten sonra da ayrıldı. Aslında emeklilik çağındaydı. Ama, Milas Organize Sanayi Bölgesi’nin duayen başlatıcısı Enver Tuna, MİTSO Başkanlığı sırasında, Haluk Onaran’ı OSB Müdürlüğü’ne ikna ederek, OSB’yi sağlam bir ele teslim etti.

Haluk, yüreğinin bütün saflığı ve temizliği ve iş hayatındaki titizlik ve çalışkanlığıyla, pek çok müteşebbis heyetin, gözlerini kırpmadan işleri emanet ettiği kişi oldu. Çok sorumlu bir işti üstlendiği. Haluk, kimden ve nerden gelirse gelsin, bu sorumluluk ve titizlikle, bütün yanlışlara karşı hep aynı ‘Murteza’lıkla davrandı.

Bilindiği gibi, OSB’lerin Müteşebbis Heyet Başkanı, İl Özel İdaresi’ni temsilen Milas Kaymakamları oluyordu. Belediye Başkanı Muhammet Tokat ve MİTSO’nun başkanı once Enver Tuna, sonra Reşit Özer, hep mütevelli heyeti içindeydiler. Bütün bu süreçte, hepsinin ayrı ayrı ve çok değerli emekleri vardır Milas OSB’nin başarılı sonuca ulaşmasında..

Ve bilinir mi, son günlerde sorumsuz yayınlarla zan altında bırakılmaya çalışan bu insanlar, yıllardır, Milas OSB Müteşebbis Heyet üyeleri olarak huzur hakkı almazlar. Pek çok başka OSB’de alınır, isteseler alabilirler. Ama, sırf, OSB sıkıntıya girmeden bir an once bitirilebilsin, hak sahiplerinin paraları çarçur olmasın diye, Ankara’ya Bakanlığa gidiş gelişler ve konaklamalar dışında, şimdiye kadarki hiçbir Kaymakamımız, Belediye Başkanı, MİTSO Başkanı, yaptıkları iş nedeniyle huzur hakkı almamıştır. Oysa çok stresli, mesuliyetli, sıkıntılı bir iştir yaptıkları. Pek çok baskıya, talebe, vb.vb. muhatap olmuşlar, Bakanlıkça yapılan OSB ihalelerini büyük indirimlerle alan alan müteahhitlerin şişirme istihkaklarıyla, avans talepleriyle, vb. vb. boğuşmuşlardır.

Ve daha başka neler neler..

İşin bu yanı hemen hiç bilinmez ve konuşulmaz.

Ama artık, bunları da konuşmak ve bu insanların haklarını da teslim etmek gerekiyor. Tam da bu haksız saldırılarla karşı karşıyalarken..

Bunun da bir görev olduğunu düşünüyorum.

‘BEKÇİ MURTEZA’

Bu bağlamda, OSB’nin altyapı ihalelerinin başlangıç tarihi çok eskidir. OSB’lerin altyapıları bakanlık kredisiyle yapıldığından, bakanlık uzmanlarının yerinde araştırmaları sonrası, işin hangi muhammen bedelle ihaleye çıkacağı da Bakanlık yetkililerince belirlenir. Sanıldığı gibi bu para OSB’ye verilmez, ihaleyi de OSB yetkilileri yapmaz. İhaleler Bakanlıkta, Ankara’da yapılır. İhaleyi alan firma Milas’a gelir ve Milas OSB tarafından denetlenerek işe başlar. İstihkakları Milas OSB yönetimince araştırılır, onanınca bakanlığa gönderilir. Bakanlık müfettişleri de ayrıca denetim yapar ve doğruysa, istihkak bakanlıkça da onaylanır ve para müteahhite verilmek üzere, bundan sonra Milas OSB hesabına gelir ve ödenir. (Uzun vadeli bu krediler, OSB yönetimince, OSB faaliyete geçtikten sonra bakanlığa geri ödenecektir.)

İşte yaklaşık bu şekilde gerçekleşen bu süreçlerde, Milas OSB altyapı ihalesini alan ilk iki firma, yüksek kırımlar yaparak aldıkları bu ihaleleri bitirememişlerdir. O nedenle ihaleler tekrarlanmıştır. Zaman zaman bu firmalar, 10 kuruşluk iş yaptıkları halde 16-17 kuruşluk istihkaklar yapmışlar, Milas OSB yetkilileri titiz davranarak, yapılan işi ölçerek, bu istihkakları gerçek rakamlarına çekmiş, bu süreçte OSB yetkilileri, pek çok dışardan baskılarla karşılaşmışlar, ancak bunlara geçit vermemişlerdir. Bu nedenle, ilk iki firma, işi bitirmeden bırakmışlar ve teminatları da Milas OSB’ye gelir olarak kaydedilmiştir. Ve çok ciddi paralardır bu teminatlar..

Milas OSB, bugüne kadar bunun gibi pek çok macera atlatarak, ve bu nedenle de gecikmeler yaşayarak, bugünlere sağ-salim gelebilmiştir. OSB’nin hak sahipleri de, tamamen başvuru sırasına ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri ölçüsüne göre belirlenmiş, yedekler dahil, bu şekilde belirlenmiş, alt yapı bittikten sonra ise hak sahiplerinin yerleri, yaklaşık 1,5 yıl once noter huzurunda ve tüm hak sahiplerinin katılımıyla, kendilerince çekilen kuralarla belirlenmiş ve kendilerine teslim edilmiştir.

Ve bütün bunlar, Milas OSB’nin “Bekçi Murteza”ları tarafından yapılmıştır. Çoğul kullandım; Sayın Kaymakamlarımız, Belediye Başkanımız ve MİTSO Başkanlarımız için de geçerli kuşkusuz bu ‘bekçilik’, ama ben asıl, hep bana Orhan Kemal’in “Bekçi Murteza”sını hatırlattığı için, OSB Müdürü Haluk Onaran arkadaşım için kullandım bu sözü..

Çok hak ediyor çünkü!..


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık