• 05 April 2024, Friday 16:41
A.CoşkunEfendioğlu

A.Coşkun Efendioğlu

SEÇİM SONUÇLARI NEYİ GÖSTERİYOR?

31 Mart seçimleri, uzun bir maraton sonunda bitti. CHP’nin onlarca yıl sonra ilk kez yeniden Türkiye’nin birinci partisi haline gelmesi, haritanın kırmızıya boyanması, kuşkusuz bu seçimlerin en önemli sonucudur.

Mayıs 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilleri seçimlerini CHP ve müttefiklerinin az bir oy farkıyla da olsa kaybetmeleri ve hemen sonrasında hem CHP yönetiminin tantanalı bir süreçten sonra el değiştirmesi ve Millet İttifakı’nın dağılması sonrasında, kimse CHP’nin böyle sürpriz bir atak yapabileceğini düşünemiyordu bile. Ağırlıklı olarak hedeflenen, ellerindeki 11 büyükşehiri kaybetmeme ekseninde somutlanıyordu.

Yeni yönetimin henüz partiye hakim olmadığı görüntüsü ve 2019 seçimlerindeki büyük müttefiki İYİ Parti’nin hem Mayıs 2023 Genel Seçimlerindeki güven sarsıcı masadan kalkma ve yeniden oturma tavrı, hem de 10 ay sonra yapılacak 31 Mart 2024 Yerel Yönetim Seçimleri öncesinde izlediği ve ‘CHP’nin yerine ikinci parti olma’ iddiasıyla yürüttüğü seçim kampanyası, bütün iktisadi ve sosyal krize karşın, CHP’nin zorlanacağı şeklinde değerlendiriliyordu.

Üstelik, AKP lideri Erdoğan, DEM Parti’nin CHP adaylarına destek vermesini engellemek için izlediği ‘açılım’ yapma vaadini tekrar ortaya sürmesi, DEM Parti’den de buna uygun açıklamalar gelmesi ile DEM Parti’nin her yerde kendi adaylarıyla seçime girme tavrı, CHP’nin özellikle büyük kentlerde zorlanacağı görüntüsünü besliyordu.

Ancak Özgür Özel yönetiminin, yapılan pek çok irili-ufaklı hatalara karşın, sürece hakim görüntüsü ve savundukları, ekonomik krizin yol açtığı büyük krizin vatandaşın ‘artık bıçak kemiğe dayandı’ diyerek sesini yükseltmesine, özellikle de büyük emekli kesiminin ‘sahaya inmesi’ne neden oldu ve CHP için beklentilerin ‘durağan’dan gelişme yönüne evrilmesine neden oldu. Emeklilerin inatla açlık sınırı altında maaşa mahkum edilmesi, tepkilerin infiale dönüşmesinde büyük rol oynadı.

Bu noktada, İYİ Parti’nin izlediği ve dışardan bakılınca ‘intihar’ denebilecek bir Cumhur İttifakı payandası olma tavrı, partide herkesin izlediği büyük eleştiri ve suçlamalara, partiden yaygın kopmalara neden oldu. 31 Mart seçim sonuçları gösterdi ki, İYİ Parti tabanı da partiyi terketti. Öyle ki, 10 ay önceki Mayıs 2023 tarihinde yapılan Genel Seçimlerde 5 milyon 275 bin (%9,90) oy alan İYİ Parti, 2024 31 Mart ayındaki yerel seçimlerde 1 milyon 680 bin  (%3,77) oy alabildi.

Aynı şey, yeniden ‘çözüm süreci başlatılacak’ beklentileriyle Kürtlerin oylarını kendisine çevirmeye çalışan AKP politikalarına DEM Parti içinden de ses verilmeye başlanmasına ve DEM Parti her yerde kendi adaylarıyla seçime girmesine karşın, görüldü ki, İYİ Parti seçmeni gibi DEM Parti seçmeni de, özellikle batıda, yine AKP’ye karşı kazanabilecek CHP adaylarının desteklenmesi şeklinde tepki verdi.

Ve CHP, son beklentilerin de ötesinde bir oy oranına ulaşarak, Türkiye’nin en çok oy alan ve en çok büyükşehir ve il ve ilçe belediyelerini kazanan parti olarak çıktı bu seçimden..

Rakamlarda, son seçime katılım oranının livarında düşük olmasının etkileri de hesaba katılmalıdır kuşkusuz; ancak irdelendiğinde, sandığa gitmeyen bu kitlenin büyük çoğunluğunun geçmişte AKP’ye oy veren seçmen olduğu anlaşılıyor.

Muğla ve Milas’la ilgili değerlendirmemizi gelecek sayımıza bırakırken, şu saptamaları da yapmak gerekiyor:

DEM başta, soldaki TİP, TKP, Sol Parti vb. gibi partiler, ülkenin geleceğinin belirlenmesi anlamında son derece önemli olan bu seçimlerde, seçime kendi adaylarıyla girme kararı aldılar. CHP’nin zayıflaması beklendiğinden, genel olarak sosyal demokrasinin solundaki insanların oylarını da temsil eden CHP’nin içindeki kendi oylarını ölçme ve bazı il, ilçe ve beldelerde belediye başkanlığı kazanma politikası güderlerken, halkın böyle davranmayacağını, sağduyulu bir şekilde kazanabilecek adaya yükleneceğini hesap edemediler. Dolayısıyla, bu sol partiler, gerçekte alabilecekleri oyları da alamadılar. En geniş kitleler, sağduyulu bir şekilde, bu önemli seçimde de kazanabilecek partinin adaylarını desteklediler. Bu nedenle Maçoğlu gibi bir figürün Kadıköy’de ezilmesine de neden oldular.

İYİ Parti, artık yok oldu bile denilebilir. Bu saatten sonra iflah olmaz. CHP’nin kendilerine 15 milletvekili vererek grup kurmaları ve seçime hazine yardımıyla girme şansını yakaladıktan sonra, sonu yaklaşan AKP’de toplanmış merkez sağ oyların temsilcisi olabilecekken, AKP’nin kazanması için ellerinden geleni yaptılar ve siyaset sahnesinden silindiler..

AKP ise, 22 yıldır uyguladığı Cumhuriyet düşmanı ve kendi zenginlerini yaratma politikasını oldukça disiplinli bir şekilde sürdürdü ve artık sona yaklaştı. 31 Mart seçimleri bu dağılma sürecinin miladı olarak tarihe geçecektir.

(Gelecek sayı, Muğla ve Milas’ta neler oldu?)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık