- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 09 November 2021, Tuesday 8:57
- 1802 kez okundu
Milas, tarihi yerleşimi en azından 5-6 bin yıllık bir kent. Karyalılar, Bizanslılar, osmanlılar dönemlerini yaşamış bir antik kent. Adı bile tarih içinde neredeyse aynı kalmış: Mylassa..
Böyle bir kent yerleşiminin bizden önceki son kuşağı, 20. Yüzyılan ikinci yarısı başlarındaki yapıların yaygın olduğu bir bina stoğu ile 21. Yüzyıla giriş yapmış.
Bu miras üzerine, 20. Yüzyılın üçüncü çeyreği ile başlayan “şehir planlaması”nın yaklaşımları, bugün karşı karşıya olduğumuz sorunlarının temelini oluşturuyor.
Bugün genellikle, sıkıntılı bir tablo ile karşı karşıyayız. Geçmişte Milas, Madam’ın konağından ötesi yerleşime açık olmayan, zeytinliklerle kaplı bir kentken, giderek büyümeye başlamış. Ve, şimdiki Atatürk Bulvarı ve Halilbey Bulvarı ile Çamlık sokakları, o zamana göre, oldukça güzel bir öngörüyle, iki katlı bahçeli evlerin yer aldığı, palmiye ve çamlarla süslü genişçe bir yol olarak planlanmış.
Sonrasında ise, maalesef bu “uzak görüşlülük” devam ettirilememiş. Belki de, “zamanın ruhuna uygun” bir şekilde, 70’ler ve özellikle 80’ler sonrasında, daha çok eşrafın rant beklentilerine uygun olarak şekillenmiş.
Bunlar şöyle sıralanabilir:
Kentin ovaya yayılışının önüne barikat konulamamış. Milas’ın ovaya değil, dağlık kesime doğru büyümesi gerektiği öngörülerek, yollar buna göre planlanmamış; dağlık kesimi cazibeli hale getirecek imar araçları öngörülememiş ve uygulanmamıştır.
Ovaya yayılan kent için bile yeterli yollar, yeşil alanlar ve otoparklar öngörülmemiş ve yapılmamıştır.
Eski Milas’ın, bırakın antik dönemden kalan eserlerin bulunduğu yerlerin korunmasını, (buralar 80’ler ve 90’larda kazılıp Sarıçay kenarına atılmıştır), Osmanlı döneminden kapıları, pencelereleri ve bacalarıyla meşhur avlulu evlerini ve bulundukları bölgeleri koruma konusunda yeterli duyarlılık geliştirilememiştir. Bu konudaki son yıllarda artan duyarlılık da yeterince “beslenememekte”, imar planında yapılması gereken kimi önleyici tedbirler geciktirilmekte, ertelenmekte ve maalesef, doğal yapıyı korumak imkansız hale gelmektedir.
Bu konuyu bir kaç örnekle açmak gerekirse.. Milas Belediyesi “sokak sağlıklılaştırma” projeleriyle, Hacıilyas Meydanı ve çevresi, Baltalıkapı bölgesi, Hisarbaşı Mahallesi ve Arasta için projeler hazırlamıştı. Rahmetli Oktay Ekinci’nin şehircilik anlayışının canlı olduğu, Tarihi Kentler Birliği’nin önem verdiği bir kent olma duygusunun hakim olduğu yıllardı. Bunlardan ancak sadece Arasta’nın bir bölümünün ihyasıyla sınırlı kaldı bu çabalar. Muğla Valiliği’nin daha once verdiği kaynaklarını kesmesi ve Büyükşehir Yasası ile Milas Belediyesi’nin gelir kaynaklarının önemli bir kısmının kaybedilmesi sonucu, bunlar yarım kaldı.
Ama, özellikle Hisarbaşı, Hocabedrettin, Hacıilyas Mahalleleri gibi kadim kentin yapı özelliklerini taşıyan mahallelerimizde, eski evlerin ihyası ya da yıkılmış olanların yerine, aynı özellikli evlerin yapılabilmesi yönünde gerekli imar önlemleri alınmadı, alınamadı..
Nedenleri tartışılabilir. Ama görüşüme göre, herkesin kolaylıkla anlayabileceği, bilebileceği yerler olduğu için bu örnekleri veriyorum ama, Hocabedrettin Mahallesi’nde, avlulu iki katlı evler yerine, eski yazlık Yeni Sinema’nın olduğu Alana dev kütleli şimdiki Waikiki binasının, onun neredeyse üç metre ötesine aynı kütleli iş merkezinin yapılması gibi.. Hacıilyas Mahallesi’nde, Avcılar Sokakla Ulusal Egemenlik Caddesi arasına yapılan dev kütleli iş merkezleri gibi.. Yine, tam karşısında, yakın zamana kadar otopark olarak kullanılan alana bitişik nizamlı dev binalar gibi.. Şimdi bu o narin, avlulu ahşap ya da kagir Milas evlerinin bulunduğu mahallelere, ancak yine bu tipten evlerin yapılabilmesi mümkün mü? Onlara, (yukarıda söylediklerimize) izin veren anlayış diğerlerine eski tip evleri dayatabilir mi?
Peki biz bir tarih ve kültür kenti olma iddiasını, bu koşullarda nasıl sürdürebiliriz? Sürdürmemiz mümkün mü?
Çok zor..
Daha güncel bir konuya gelelim. Sodra eteğine Doğakent evleri yapılırken, o da bir planlama sonucu yapılmadı. Ama Milas’ta imarın ovaya değil, dağa doğru olması gerektiği konusunda güzel bir örnek oldu.
Belediye Başkanımız Muhammet Tokat da, bu görüşü savunuyordu ve Milas’ın imarının Sodra eteklerine yayılması gerektiğini söyüyordu. Gelin görün ki, ilk Sodra Doğakent evleri yapılırken, bir planlama gereği olarak yapılmadığı için, Sodra’nın yolu, Sanayi içinden geçmek zorundaydı. Sanayinin üst kısmından, Güveçdede Caddesi’nin girişinden yukarı doğru bir yol yapıldı. Genişçe bir yol. Ama kent bağlantısı Sanayi içinden geçmek zorunda. Ayrı, rahat geçiş sağlayacak bir yolu olmadığından ve o zamandan bu yana kadar böyle bir yol planlanmadığından, Sodra’nın cazibesi çok artmadı.
Şimdilerde, Yeni Devlet Hastanesi, kimseye sorulmadan, Sodra’nın güneydoğu yamacına yapıldığından, Hastaneye’de genellikle bu yoldan daha rahat ulaşım sağlanıyor. Ama yolun kente girişi yine Sanayi üzerinden, eskisi gibi. Hem sanayinin iş yoğunluğu arttı, hem de Sodra’ya daha fazla araç giriyor. Bu yol meselesi kökten çözülmeden, kentin imarının Sodra’ya doğru gelişmesi de çok zor.
Belki de bu konu, artık tamamen kent içine sıkışmış olan Milas Sanayi Sitesi’nin bir “kentsel dönüşüm” hareketiyle, kent dışında yeni bir yere taşınmasıyla çözülebilecektir. Böylelikle hem Sodra etekleri, geniş bir bulvarla kentle bağlanabilecek, Devlet Hastanesi’nin kent girişi de cazibeli ve kolay bir geçişe sahip olabilecektir. Hem de buna göre planlanacak sanayi bölgesinde, daha düzenli ve ihtiyaç duyulan arsa üretilmiş olacaktır.
Bu konuda, (sadece sanayinin taşınması değil, diğer imarla ilgili saptama ve öngörülerde), başta şehir plancılarımız, mimarlarımız ve inşaat mühendisleri odalarımıza, düşünen insanlarımıza önemli görevler düşmektedir.
Bu ve benzeri konuların ele alınacağı fikir jimnastiğine ve bunları organize edecek yapılara, kent konseyi vb. gibi, ihtiyaç vardır.
Gazetemiz sütunları da bu tartışmalar ve görüş beyan etmek isteyenler için açıktır.
-
13.09.2024 EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ Mİ DEDİNİZ !? PEKİ, CHP NE DİYOR?
-
27.08.2024 MEVCUT SİYASİ DURUM VE CHP
-
23.08.2024 SPOR AMATÖR MÜ PROFESYONEL Mİ OLMALI?..
-
23.08.2024 ALT YAPIDA ACİLEN YAPILMASI GEREKENLER..
-
07.06.2024 Milas’ın Mahallelerindeki ‘Karavan Parkı’ Sorunu..
-
05.06.2024 UYUTULMAK İSTENEN KİM!?..
-
27.05.2024 31 MART’TA MUĞLA VE MİLAS’TA NELER OLDU?
-
05.04.2024 SEÇİM SONUÇLARI NEYİ GÖSTERİYOR?
-
29.03.2024 HAYAL DÜNYASI VE GERÇEKLERİN MÜCADELESİ..
-
16.03.2024 DERLENİP DÜRÜLMESİN BAYRAKLAR… ADAYLARA ÇAĞRI!
-
13.03.2024 AYDIN BEY, KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?..
-
15.02.2024 EN GÜÇLÜ ANKET SANDIKTIR!..
-
13.02.2024 TABLO NETLEŞTİ!..
-
22.12.2023 ŞAŞKIN BİR “YURTTAŞ İNİSİYATİFİ” !..
-
05.09.2023 AĞUSTOS SONA ERERKEN..
-
04.08.2023 MUHTARLARIN YALAN BEYANI ÜZERİNE..
-
13.06.2023 CEVAP BEKLEYEN SORULAR..
-
09.06.2023 CHP TARTIŞMALARI ÜZERİNE
-
11.04.2023 VE ADAYLAR ÇIKTI MEYDANE!.. (Bakalım Hangisi Diğerinden Merdane!..)
-
21.07.2022 AKP MİTİNGİ, NEDEN? SEÇİM Mİ VAR?
-
19.07.2022 MİLAS OSB ve ‘BEKÇİ MURTEZA’
-
17.07.2022 UYDURUK HABER Mİ, YOKSA..!
-
19.05.2022 MADEM Kİ..
-
04.04.2022 BİR TURNUSOL KAĞIDI: ZEYTİN AĞACI..
-
10.12.2021 GURURLUYUM, GURURLU OLMALIYIZ!.. ASALETE BAKAR MISINIZ?..
-
16.11.2021 ŞENLİK GÜZELDİ.. İKİ GÖLGE HARİÇ!..
-
04.11.2021 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ’NİN AÇIKLAMASI ÜZERİNE..
-
02.11.2021 PLANSIZLIĞIN PÜF NOKTASI
-
26.10.2021 GÜMÜŞKESEN ANIT MEZARI NEDEN HÂLÂ HAPİS!?
-
19.10.2021 “KEFEN GİYMEK”..
-
18.10.2021 BİR HASTANE HİKAYESİ!...
-
07.04.2020 SORU İŞARETLERİYLE YAŞAMAK..
-
24.03.2020 VATANDAŞIN HABER ALMA HAKKI..
-
12.11.2019 BU FARKLILIK NEREDEN KAYNAKLANIYOR!?
-
30.09.2019 BİR GARİP CEVAP: “O BÖLGEDE TERMİK SANTRAL YOKTUR”
-
11.09.2019 ORMANLARIMIZ, MADENLER VE SULARIMIZ..
-
21.08.2019 YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI, YANAN ORMANLARDAN DAHA MI PAHALI!?
-
10.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (1)
-
25.06.2019 Vee.. “her şey çok güzel olacak”!..
-
19.02.2019 İKTİDAR GÜCÜYLE BAŞKAN OLMAYA ÇALIŞMAK..
-
18.02.2019 BAŞIMIZ DÖNDÜ..
-
30.01.2019 FIRTINANIN ARDINDAN..
-
29.01.2019 SİYASET KURUMU..
-
24.01.2019 CHP’DEKİ EĞİLİM YOKLAMASI BİR MİLATTIR
-
01.01.2019 2019’a Başlarken.. Umut, Sönmeyen Kıvılcımdır..
-
22.12.2018 GÜNBATIMI SÖYLEŞİLERİ VE TERMİK SANTRALLAR..
-
20.12.2018 İBRETLİK BİR ANI!..
-
10.12.2018 OSMAN GÜRÜN BAŞARISIZ MI?
-
10.12.2018 31 MART’A DOĞRU..
-
20.11.2018 SALKIMSÖĞÜT
-
13.08.2018 KULEKENT – MARÇALI – HEKATOMNOS
-
10.07.2018 CHP’de mesele kişisel değil, program meselesidir
-
28.06.2018 Sürpriz olan ne? / 2
-
26.06.2018 Sürpriz olan ne?
-
20.04.2018 ‘Erken Seçim’ değil “Baskın Seçim” ya da İktidar panikte!..
-
19.03.2018 9. TARIM FUARI’NIN ARDINDAN AKILDA KALANLAR
-
24.08.2017 Bir ziyaretin hatırlattıkları ...
-
01.08.2017 Bazı sorunlar …
-
18.04.2017 Bu sonuca göre …
-
21.02.2017 Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü ne diyor?
-
09.02.2017 Okluk Koyu
-
08.02.2017 Soru, “Meydanda ne olacak” mı?
-
08.12.2016 İyi şeyler de oluyor
-
04.10.2016 Korsan “Gazeteci”lere dikkat!
-
30.09.2016 Milas Çevre Yolu – 2
-
29.09.2016 Milas Çevre Yolu ...
-
26.08.2016 El konulan Okul ne olacak?
-
24.08.2016 Bir özür yeter mi?
-
23.08.2016 Bütün eğitim kurumlarını devlet işletsin ...
-
16.08.2016 FISILTI GAZETESİ..
-
18.07.2016 Darbe girişimi ...
-
12.04.2016 Bozbulanık
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.