A.Coşkun Efendioğlu

A. Coşkun EFENDİOĞLU

Muğla’daki SİT alanlarının statü ve koruma derecelerinin değiştirilmesine dönük çalışmaları durdurmak üzere kurulan Muğla Çevre Platformu, konunun gündeme gelmesi sonrasındaki tartışmalara ilişkin, bir basın açıklaması daha yaptı. Bugünkü gazetemizde bulacaksınız.

Yaşanan süreçte, bu basın açıklamasına neden olan gelişmeleri özetlemekte yarar var ...

Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, Muğla Çevre Platformu’nun (MUÇEP), Doğal SİT alanlarında yapılması düşünülen değişikliklerle ilgili imza kampanyası sonrası Muğla Valisi Amir Çiçek ve ertesi gün de Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Kemalettin Cengiz Tekinsoy’la yaptığı görüşmeleri aktardı köşesinde.

Her ikisi de, yapılan çalışmanın sadece bir ön taslak çalışması olup, kıyıları imara açma gibi bir amaçla başlatılmadığını, sadece “kıyıların bir fotoğrafını çekme” çalışması olduğunu söylüyorlar.

MUÇEP, daha önce yaptığı açıklamada, Valinin açıklamalarının yetersiz olduğunu, ilgili bakanlık tarafından, böyle bir çalışmanın yapılmayacağı açıklanana kadar imza kampanyasını geri çekmeyeceklerini bildirmişti.

Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü’nün açıklamaları ise, bu çalışmanın kesinlikle SİT alanlarını daraltma amaçlı bir çalışma olmadığını, ihaleyi alan firmanın bazı bilim adamlarına yaptırdığı çalışmanın taslakları olduğunu, henüz bakanlığın komisyonlarına bile gelmediğini söylüyor.

Bu sözlerin ne kadar ciddiye alınabileceği konusunda, açıkça bir flûluk var.

Doğal SİT alanlarıyla, Muğla’nın dünya güzeli nadir koylarıyla, ormanlarıyla bu kadar büyük oynamalar öngören bir çalışmayı, bu ‘bilim insanları’ durup dururken nereden çıkardılar?

Üstelik bu çalışma, üniversitelerin bilimsel çalışması statüsünde bir çalışma da değil. İhaleyi alan firmanın belirlediği bazı ‘bilim insanları’nın yaptığı bir çalışmaymış..

Bu kadar gayrıciddilik olur mu?

Üstelik bu çalışma, ilgili belediyelere de gönderilmiş. Madem ki daha komisyonlarda bile görüşülmedi, Bakanlığın ve Bakanlığa bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün bile incelemediği böyle bir çalışma, nasıl belediyelere gönderilebiliyor..

Dolayısıyla, bu sözler, çevrecilere ve olayları tarafsız bir gözle izleyen kimselere inandırıcı gelmiyor..

 

“FATİH BEY NEREDEN ÇIKIYOR

BU YALANLAR?”

Hürriyet Yazarı Fatih Çekirge ise, konuyla ilgili  yazısında şöyle yazmış:

Muğla Valisi Amir Çiçek’in “SİT alanları ve kıyılar imara açılmıyor” sözünden hemen sonra konunun en kritik ve yetkili ismi ile konuşuyorum.

Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Kemalettin Cengiz Tekinsoy...

Kemalettin Bey de Muğla Valisi Amir Bey ile aynı tepkiyi veriyor:

“Fatih Bey nereden çıkıyor bu yalanlar?”

Ben cevap veriyorum:

- Yani sit alanlarını değiştiren, kıyıları imara açacak bir planlama projelendirilmiş. İlgili belediyelere gönderilmiş.

Ben tam cümlemi tamamlıyorum ki Tekinsoy şu keskin açıklamayı yapıyor:

“İnanın Genel Müdürlük olarak böyle bir kararımız yok. Bakanlık için de aynı şey. Yalnızca şu olmuş. İki yıl önce kıyıların durumunu belirlemek için bakanlık bir ihaleye çıkmış. Bu ihaleyi alan firma böyle bir çalışma yapmış. Bu çalışmada acaba bölgedeki belediyeler ne düşünüyor diye ilgili yerlere gönderilmiş. İşte ne oluyorsa bundan sonra oluyor. İhaleyi alan firmanın projesi sanki bir hükümet kararı gibi algılanmış.”

- Peki bu ne anlama geliyor?

- Olay şu... İhaleyi alan firmanın belirlediği bilim insanları, bir rapor hazırlamışlar. Bu aslında bir ön çalışma. Henüz Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü’ne bağlı 28 ayrı komisyona bile bu çalışma gelmedi. Daha o komisyonlar çalışmayı incelemedi. Bu sırada ilgili belediyelere de gönderildi. Onlar da görüşlerini verdiler. O görüşler de dikkate alınacak. Doğru yanlış tespit edilecek.

- Yani daha bir karar yok öyle mi?

- Hayır efendim. Bırakın kararı, daha komisyon aşamasına bile gelinmedi. Yalnızca bazı yerlerde tesciller var. Ve bu tescillere göre imar için eskisinden daha ağır koşullar getiriliyor. Daha bu komisyonlara gidecek, orada ne yanlış ne doğru incelenecek sonra Ankara’ya gelecek biz bakacağız.

- Peki Sayın Genel Müdür, çevreciler ayakta, yöre sakinleri ayakta, belediyeler ayakta... Bu işin aslı nedir?

- İşin aslı şudur... Elbette biz bu varlıkları koruyacağız. Bu çalışma için herkes endişesini dile getirecek, ilgili belediyeler, sivil toplum kuruluşları düşüncelerini söyleyecek, ondan sonra bir karar verilecek. Ama daha komisyonlara bile gitmeden ne yazık ki böyle bir tartışmanın içine düştük. İşin aslı, ortada bir şey yokken varmış gibi bir yanlış anlaşılmayı tartışıyoruz.”

 

MUÇEP’in AÇIKLAMASI …

Bu açıklamalar üzerine Muğla Çevre Platformu bir açıklama yapıp, söylenenlerin yetersiz ve tutarsız olduğunu belirtiyor, haklı olarak.

MUÇEP’in 19 Şubat 2017 tarihli açıklamasıyla ilgili: “Muğla Çevre Platformu’ndan Kamuoyuna Duyuru: “Sanki yarın inşaat başlayacakmış gibi bir endişemiz var!” başlıklı haberimizi, bugünkü gazetemizde okuyabilirsiniz.