A.Coşkun Efendioğlu

Geçen hafta çok ilginç gelişmeler oldu Milas’ta. TMO Milas tesislerinin, üstelik AKP ilçe yöneticisi bir müteahhide yıllık 165 bin TL gibi bir bedelle 19 yıllığına kiralandığı basına yansıdı. Suçlamalar içinde, kiralayan Bülent Mutlu’nun yalnız olmadığı, arkasında milletvekili Yavuz Demir’in de olduğu, işin bununla da kalmayıp, ileride burası hakkında ‘kamu yararı’ çıkartılıp, satışının da gerçekleştirileceği iddia ediliyordu.

Bu, çok büyük bir suçlamaydı.

Bu iddianın peşisıra, geçen hafta başında Ziraat Odası Başkanı bir basın toplantısı düzenleyerek, geçmiş yıllardan beri, özelleştirme kararı çıkartılmış olan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin satışının durdurulması için yaptıkları çabaları da anlatarak, bu kiralamanın iptal edilmesi, TMO’nin 4-5 yıldır olduğu gibi verimsiz değil, tersine tam anlamıyla çalıştırılması gerektiğini söyledi.

Öyle ya, pandemi dönemi tarımın ne kadar önemli olduğunu, üreticinin mutlaka her zamankinden fazla desteklenmesi gerektiğini göstermemiş miydi bize?

Bütün yetkililer, tarımsal üretimin artırılması, bu nedenle üreticinin daha fazla üretmesi için gereken bütün çabanın gösterilmesi gerektiğini, gösterileceğini anlatmadılar mı?

Peki öyleyse bu neydi?!..

Toprak Mahsulleri Ofisi, çiftçinin ürününün değerinde fiyat bulması için, destekleme alımları yapması ve çiftçinin tüccarın insafına terkedilmemesi, çiftçinin ürününün değer bulması ile görevlidir. Aksi taktirde çiftçi, bir yıl boyunca verdiği emek ve yaptığı masrafları çıkaramayacak hale gelir tüccar karşısında. Ve zarar edeceğini bile bile, bir dahaki sefere ürün ekmez, üretmez.

Zaten bu iktidarın çiftçiyi nasıl üretemez hale getirdiği de ortada. Marketler ithal buğday, pirinç, mercimek, nohut, fasulye vb.’den geçilmiyor.

Mesela bu yıl, tam da çiftçinin hasadını yapıp, ürününü satma aşamasına geldiğinde, dışarıdan ithal edilecek bu tür tarım ürünlerinin gümrük vergisinin sıfırlanması gibi..

İthal ürün daha ucuz olabilir. Çünkü yabancı ülkeler kendi çiftçilerini çok yüksek oranlarda destekliyorlar. Yabancı çiftçi, bizimki gibi, dünyanın en pahalı mazotunu kullanmıyor, en pahalı gübresini kullanmak zorunda kalmıyor!..

Fazla ayrıntıya gerek yok. Milas çiftçisi, daha 15-20 yıl once tütün ve pamuk üreticisiyken, şimdiki durumu gayet iyi biliyoruz. Üretmez oldu..

Ve pamuk zamanı Balçık mevkiindeki pamuk depolama alanları yetmezken, yıllardır boş kaldığı için, şimdi burada, ironic bir şekilde ‘tarım fuarı’ yapıyoruz!..

Aslında gülüyoruz, ağlanacak halimize..

Gelelim TMO’nin kapatılarak, 17 dönüm arazisi, siloları ve binalarıyla yılda 165 bin TL’ye kiralanmasına.

Ziraat Odası Başkanı’nın açıklaması ve basında yer alan haberler üzerine, geçtiğimiz hafta Çarşamba günü AKP ilçe başkanı bir basın toplantısı yaptı. Biz, bu iddialara karşı çıkacağını, ilçe yönetim kurulu üyesinin de her vatandaş gibi ihaleye girip, burayı kiraladığını vb. söyleyeceğini düşünürken, ‘evet doğrudur’ dedi! Bu proje Bülent Mutlu’nun değil, ‘bizim projemizdir’ dedi. Bülent Mutlu’nun fedakarlık ederek, ve hatta ‘bizim için kefen giymeyi göze alarak’, bizim adımıza ihaleye girdi dedi.!...

“KEFEN GİYMEK”

Eğer yapılan iş doğruysa, ihaleye giren isim neden ‘kefen giymiş’ olsun!.. Öyle ya.. Düğün bayram yapılması gerekir!..

Birisi bu iş için ‘kefen giyiyorsa’ ortada sevinilecek bir durum yoktur. Birisi, birileri için kendini feda ediyorsa, ortada sıkıntılı bir durum var demektir.

Nedir bu sıkıntılı durum?

Siyasi partiler ve onların ilçe örgütleri bu tür akçeli işler için ihaleye giremezler. Bütün vatandaşlara açık bir ihaleye etki bile edemezler. Yasaktır..

AKP ilçe başkanının açıklaması ise son derece nettir. “Bülent Mutlu o ihaleye kendisi için değil bizim için girdi” diyor. Bizim için ‘kefen giydi’ diyer.. Biz bu ihale öncesinde Tarım İl Müdürlüğü ile görüştük, buraya bir yem fabrikası kurmak için Bakanla da görüştük diyor.. Buraya bir yem fabrikası kurmak rantabl mıdır diye, bakanlıktan uzmanlar geldi, inceleme yaptılar, rapor yazdılar diyor.. Şu kadar büyük baş, bu kadar küçük baş hayvan var Milas’ta.. Şu kadar arazi ekiliyor, şu kadarı ekilmemiş, boş duruyor diyor.. Diyor da diyor..

Yani ‘biz’, yani ‘AKP ilçe yönetimi’, TMO’nin Milas Ofisi’nin daha güçlü bir şekilde çalıştırılması, çiftçinin ürününün para etmesi, tüccarın insafına terkedilmemesi için çalışacakları yerde, buranın tümden kapatılıp, kiralama ihalesine çıkarılarak, 17 dönüm arazi, bina ve silolarının, içlerinden birine ‘kefen giydirilerek’  almayı planlıyor ve hatta bakanlık ve İl Tarım Müdürlüğü’nü de kullanarak, bunun için inceleme yaptırıyor ve raporlar alıyorlar!.

Bu ihale işi olup bitene kadar kimsenin haberi var mı bu işten? Yok..

İş açığa çıktıktan sonra ise, bütün bu sakatlıklar yokmuş gibi, Milas’ta bir yem fabrikasının üretici için faydalarını anlatarak, bu sakatlıklara takılmamamız öğütleniyor.

Ve başlıyor, ‘zaten bu işletme şahıs işletmesi olmayacak, bütün tarımsal kooperatiflerle, Süt Birliği’yle, Ziraat Odası’yla birlikte yapacağız’ deniyor.. ‘Sıfır karla çalışacak, kamusal bir yatırım olacak’ deniyor..

İyi de sayılan bütün bu kurumların hiç birinin bunlardan haberi bile yok!!..

Vakta ki, Milas’a böyle bir yem fabrikası gerekli. Üreticinin buğdayını, mısırını, arpasını alıp, yerine yem vererek, yetmezse para verip alacak. Yemi de, örneğin en yakın Denizli’den, nakliye olmayacağı için daha ucuza verecek.. Ve hatta, hadi diyelim ‘sıfır kârla’ çalışacak. Diyelim bütün ziraat birlikleri, kooperatifler, Süt Birliği vb. de buna ortak olacak..

İyi de kardeşim yapın!.. Elinizden tutan mı var? Ama giden başka yerde yapın! Böyle ‘güzel’ bir yatırım için illa da TMO’nin 17 dönümlük arazisi mi gerekiyor? Memlekette yer mi tükendi?!..

Ama herkes biliyor ki, 19 yıllığına ve yıllık 165 bin TL’ye burası kiralanırsa, 19 yılda toplam 3 milyon 135 bin TL ödenir. Üstelik 19 taksitle!..

Aynı yerden bu fiyata, fabrika arazisi olarak bir-kaç dönümlük yer alamazsınız! İçindeki binalar, o muhteşem siloların yapım maliyetini hiç saymıyorum.

Böyle ‘kelepir’  (!) yer var mı?

Yani birileri, üstelik devletin imkanlarını da kullanarak, son günlerin klasik deyimiyle “çökmek” mi istiyorlar buraya!?

İşte bütün mesele budur!..

Her şey, tevil götürmeyecek kadar açıktır.

Bu yazıyı, konuyu ilk kez TBMM’ne taşıyıp, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım Bakanı ve bürokratlarına soru sorarak gündeme getiren Muğla Milletvekili Süleyman Girgin’in, haberini birinci sayfamızda bulabileceğiniz çağrısı ile noktalayalım:

“TMO’nin önce işlevi azaltılıyor, piyasaya girmiyor.Üretici tüccara mahkum ediliyor.Sonra burası atıl durumda diye AKP Milas ilçe yönetim kurulu üyesi inşaatçı bir müteahhide 19 yıllığına kiralanıyor.
AKP Milas İlçe başkanı da “yönetim kurulu üyemiz ihaleye bizim adımıza girdi” diye açıklama yapıyor. Bunun anlamı nedir?
Bu açıklama karşısında kiralama işi mutlaka araştırılmalıdır.
Yetkilileri ve Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyorum.”