- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 17 July 2022, Sunday 16:53
- 1304 kez okundu
Gazeteciliğin en temel kurallarından biri, doğru haber vermektir. Haber, hem klasik 5N 1K kuralına uygun olarak, okuyanın aradığı her sorunun cevabını bulabileceği şekilde açık, şüphe bırakmayacak bütünlükte olması gerekir, hem de, belki de en başta ‘doğru’ haber olması..
Bunun için gazeteci, eğer bir duyum, bir bilgi alırsa, bunun doğruluğunu test etmek, araştırmak, gerekirse de son olarak, yeterli bilgiyi alamadıysa, ilgililerini arayarak onlardan bilgi almaya çalışmak, varsa onların da görüşlerini yansıtmak zorundadır. Böylece haber ‘daha doğru’, mümkün olduğunca az eksikli hale getirilir ve okuyucuya da güven verir.
Ne yazık ki, bizim gazeteciliğin en büyük düşmanı olan yalan haber, uydurma haber, kasıtlı haber, tehdit haberciliği, toplumdaki her alanda baş gösteren yozlaşmaya paralel olarak artmış, ve biz gazetecileri, gazeteciyim demekten utandıracak noktalara gelmiştir.
“Basın hürdür, sansür edilemez” düsturu ve basın özgürlüğü gereği, Anayasamız ve yasalarımızca güvence altına alınan özgürlükler, yine yasalarımızdaki boşluklardan faydalanan kötü niyetli kişilerce istismar edilmekte, gazetecilik mesleği bu anlamda, büyük yaralar almaktadır.
Kuşkusuz bu süreç basının tekelleşmesi yanında, pek çok başka faktör nedeniyle sürüp gitmektedir.
Teknolojideki son 15-20 yıldır süren büyük gelişmeler neticesinde, bilgisayar ve cep telefonlarının ve Whatsapp, facebook, youtube gibi mecralardaki büyük ilerleme ve herkesin ulaşabildiği iletişim kanalları olması ise, dijital basın dediğimiz internet yayıncılığını çok büyük ölçüde geliştirmiş ve önemli bir hale getirmiştir.
Kuşkusuz bu durum, bizim gibi yazılı basına olan ilgiyi azaltmış, daha pratik ve anında haber verebilme özellikleri, internet gazeteciliğinin hızla gelişmesine neden olmuştur. Her ne kadar yazılı basının kalıcılığı, arşiv edilebilme niteliği gereği yeri ayrı olsa da, mevcut durum böyledir.
Bu gelişme, bir bilgisayar ve hatta akıllı bir telefon sahibi olan pek çok kişinin, kurduğu bir internet sitesi üzerinden, dilediği gibi ‘yayıncılık’, ‘gazetecilik’ yapabildiği bir noktaya gelmiş ve hepten denetlenemeyen bu tür yayıncılık ve yanısıra ‘şantaj gazeteciliği’ dediğimiz ahlâksızlığın dizginsizce artmasına neden olmuştur.
Bunun yol açtığı ve daha da açacağı sorunlar, gerçek anlamda yazılı ya da görsel ya da gerçek anlamda internet gazeteciliği yapanların da baskısıyla, nihayet yetkilileri harekete geçirmiş ve internet gazeteciliğine standart ve müeyyide getiren bir kanun çalışması TBMM’nde gündeme gelmiştir.
Ne var ki, bu kez de iktidar sahipleri, bu yasa taslağına ekledikleri kimi maddelerle, her türden yayıncılığa açık bir sansür uygulamasını da sokuşturmuşlar ve gelen büyük tepkiler üzerine bu yasa taslağı, iktidar tarafından, yeniden düzenlenmek amacıyla geri çekilmiştir.
Muğla İnternet Gazetecileri Derneği Başkanı Seda Köktener, bu gün ülkemizde 1 milyona yakın internet sitesi olduğunu, bunların en az 900 bininin fake siteler olduğunu; yandaş, şantajcı, vb. vb. pek çok kişinin bu siteler üzerinden istediği gibi istediği bilgileri habermiş gibi paylaştığını, tam bir denetimsizlik ve karmaşa içinde bulunulduğunu belirterek, yasa çıktığında internet haber sitelerinin, tıpkı gazeteler gibi kurallara bağlanacağını ve bu sorumsuz ve denetimsiz gidişin ancak böyle önlenebileceğini söylüyordu.
MİLAS’TAN BİR KAÇ ÖRNEK..
Geçtiğimiz günlerde bu tür ‘haberciliğin’ iki tipik örneğini yaşadık.
Bunlardan birincisi TV 48 adıyla yayın yapan internet sitesinde, ‘Sadece Gerçekler’ adlı programa çıkardıkları ve yaptığı şantaj haberciliği nedeniyle hakkında açılmış onlarca, belki de yüzlerce dava bulunan, bunların bir kısmından ceza da alan, yatıp-çıkan, bir çoğu da yasa gereği ‘ertelenen’ pek çok cezaya da muhatap olmuş bir kişinin, Milas OSB ile ilgili yaptığı suçlamalar idi.
Sonraki günlerde Milas OSB Müdürü Haluk Onaran, OSB binasında yaptığı basın açıklamasında bunların hepsine, belgelerle cevap verdi.
O program, yukarıda saydığımız ve en basitinden ‘sorumsuz gazetecilik’ olaylarına tipik bir örnekti. OSB yetkililerini parselleri istedikleri gibi dağıtmakla, Arıtma yapmamakla, Arıtma için yapılan yeri birilerine para karşılığı vermekle, OSB paralarını bol keseden harcamakla, adam kayırıcılığı yapmakla, vb. vb. suçluyordu. Programın moderator hanım ise, OSB hakkında hemen hiç bir şey bilmediğini, hem sorduğu sorularla ortaya koyuyor, ya da konuşmacının söylediklerini ‘derinleştirmeye’ çalışırken, bu konudaki cahilliğini ortaya koyuyordu.
Konuşmacının bu konuları bilmemesi mümkün değildi, bilinçli yaptığı da açıktı. Şantaj gazeteciliğinde ‘taşlama’ diyeceğimiz usulü kullanarak, pek çok ‘taş atıyor’, atılan bu taşlardan birinin, (şu ya da bu bir sıkıntısı olan) birilerinin başına gelmemesi için kendisine ulaşmasını sağlamaya çalışıyordu. Sonrası malum.. Ama programı yapan hanım, belki de samimi olarak ‘gazetecilik’ yapmaya çalışıyordu; ama haber konusu konusunda hiç bir şey bilmediğini açıkça belli ediyordu.
Bir başka olay ise “Karya Haber Milas” adlı bir internet sitesinde, yıkılan kaymakamlık binasının yerinin yeşil alan olarak kalacağı açıklanmış olmasına, yeni kaymakamlık binasının da eski Endüstri Meslek Lisesi arazisi üzerine yapılacağı bilinmesine karşın, Milli Eğitimle anlaşmazlık olduğundan, Kaymakamlık binasının eski yerine yapılacağını ‘haber veriyor’du. Yetkililerin ise, bu yanlış haberi kimin verdiğini bulmak için epey çaba gösterdikleri biliniyor. Sonradan nasıl ulaşıldıysa, bu haber siteden kaldırıldı.
Oysa, bu haberin o sitede yer almasından bir gün once, Milas Belediye Meclisi’nin gündem maddelerinden biri, yeni Kaymakamlık binasının yapılacağı Endüstri Meslek Lisesi arazisi için yapılması gereken bir imar değişikliği ile ilgiliydi!..
Bir başka örnek yine TV48 kanalında, yıkılan kaymakamlık binası yerine ne yapılması gerektiği ile ilgili idi. ‘Manipülatif’ bir haber olarak değerlendirilebilecek bu habere göre, yıkılan binanın alt tarafında tarihi eserler olduğundan bahisle, buranın kazılarak, yeraltında bir kapalı çarşı ve tarihi eserlerin yerinde sergileneceği müzeden bahsediliyor ve üstünün ise ‘Millet Bahçesi’ olarak yeşil alan olabileceği söyleniyordu. Haber için üç boyutlu mimari proje çalışmaları bile yapılmış, haber, tarihi eserlerin bulunduğu dehliz görüntüleriyle ‘zenginleştirilmiş’ti..
Tipik bir sorumsuz habercilik örneği olması yanında, manipulatif bir haber kokusu açıktı. O bölgenin altında tarihi eserlerin olduğu geçmişten beri çok bilinen bir gerçektir ve ne tür tarihi kalıntılar olduğu bile bilinmeyen bu kalıntıların içine, o alan en az 8-10 metre derinliğe kadar kazılarak, insanların akın akın gezdiği bir ‘kapalı çarşı’ tahayyül etmek bile başlı başına bir sorumsuzluktur..
Ve daha neler neler!..
Yarın: Milas OSB ve ‘Bekçi Murteza’..
-
22.10.2024 EĞİTİM VE SAĞLIK TÜMÜYLE KAMULAŞTIRILMALIDIR!..
-
13.09.2024 EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ Mİ DEDİNİZ !? PEKİ, CHP NE DİYOR?
-
27.08.2024 MEVCUT SİYASİ DURUM VE CHP
-
23.08.2024 SPOR AMATÖR MÜ PROFESYONEL Mİ OLMALI?..
-
23.08.2024 ALT YAPIDA ACİLEN YAPILMASI GEREKENLER..
-
07.06.2024 Milas’ın Mahallelerindeki ‘Karavan Parkı’ Sorunu..
-
05.06.2024 UYUTULMAK İSTENEN KİM!?..
-
27.05.2024 31 MART’TA MUĞLA VE MİLAS’TA NELER OLDU?
-
05.04.2024 SEÇİM SONUÇLARI NEYİ GÖSTERİYOR?
-
29.03.2024 HAYAL DÜNYASI VE GERÇEKLERİN MÜCADELESİ..
-
16.03.2024 DERLENİP DÜRÜLMESİN BAYRAKLAR… ADAYLARA ÇAĞRI!
-
13.03.2024 AYDIN BEY, KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?..
-
15.02.2024 EN GÜÇLÜ ANKET SANDIKTIR!..
-
13.02.2024 TABLO NETLEŞTİ!..
-
22.12.2023 ŞAŞKIN BİR “YURTTAŞ İNİSİYATİFİ” !..
-
05.09.2023 AĞUSTOS SONA ERERKEN..
-
04.08.2023 MUHTARLARIN YALAN BEYANI ÜZERİNE..
-
13.06.2023 CEVAP BEKLEYEN SORULAR..
-
09.06.2023 CHP TARTIŞMALARI ÜZERİNE
-
11.04.2023 VE ADAYLAR ÇIKTI MEYDANE!.. (Bakalım Hangisi Diğerinden Merdane!..)
-
21.07.2022 AKP MİTİNGİ, NEDEN? SEÇİM Mİ VAR?
-
19.07.2022 MİLAS OSB ve ‘BEKÇİ MURTEZA’
-
19.05.2022 MADEM Kİ..
-
04.04.2022 BİR TURNUSOL KAĞIDI: ZEYTİN AĞACI..
-
10.12.2021 GURURLUYUM, GURURLU OLMALIYIZ!.. ASALETE BAKAR MISINIZ?..
-
16.11.2021 ŞENLİK GÜZELDİ.. İKİ GÖLGE HARİÇ!..
-
09.11.2021 ŞEHİR PLANLAMASI AÇISINDAN GÖZE BATANLAR
-
04.11.2021 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ’NİN AÇIKLAMASI ÜZERİNE..
-
02.11.2021 PLANSIZLIĞIN PÜF NOKTASI
-
26.10.2021 GÜMÜŞKESEN ANIT MEZARI NEDEN HÂLÂ HAPİS!?
-
19.10.2021 “KEFEN GİYMEK”..
-
18.10.2021 BİR HASTANE HİKAYESİ!...
-
07.04.2020 SORU İŞARETLERİYLE YAŞAMAK..
-
24.03.2020 VATANDAŞIN HABER ALMA HAKKI..
-
12.11.2019 BU FARKLILIK NEREDEN KAYNAKLANIYOR!?
-
30.09.2019 BİR GARİP CEVAP: “O BÖLGEDE TERMİK SANTRAL YOKTUR”
-
11.09.2019 ORMANLARIMIZ, MADENLER VE SULARIMIZ..
-
21.08.2019 YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI, YANAN ORMANLARDAN DAHA MI PAHALI!?
-
10.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (1)
-
25.06.2019 Vee.. “her şey çok güzel olacak”!..
-
19.02.2019 İKTİDAR GÜCÜYLE BAŞKAN OLMAYA ÇALIŞMAK..
-
18.02.2019 BAŞIMIZ DÖNDÜ..
-
30.01.2019 FIRTINANIN ARDINDAN..
-
29.01.2019 SİYASET KURUMU..
-
24.01.2019 CHP’DEKİ EĞİLİM YOKLAMASI BİR MİLATTIR
-
01.01.2019 2019’a Başlarken.. Umut, Sönmeyen Kıvılcımdır..
-
22.12.2018 GÜNBATIMI SÖYLEŞİLERİ VE TERMİK SANTRALLAR..
-
20.12.2018 İBRETLİK BİR ANI!..
-
10.12.2018 OSMAN GÜRÜN BAŞARISIZ MI?
-
10.12.2018 31 MART’A DOĞRU..
-
20.11.2018 SALKIMSÖĞÜT
-
13.08.2018 KULEKENT – MARÇALI – HEKATOMNOS
-
10.07.2018 CHP’de mesele kişisel değil, program meselesidir
-
28.06.2018 Sürpriz olan ne? / 2
-
26.06.2018 Sürpriz olan ne?
-
20.04.2018 ‘Erken Seçim’ değil “Baskın Seçim” ya da İktidar panikte!..
-
19.03.2018 9. TARIM FUARI’NIN ARDINDAN AKILDA KALANLAR
-
24.08.2017 Bir ziyaretin hatırlattıkları ...
-
01.08.2017 Bazı sorunlar …
-
18.04.2017 Bu sonuca göre …
-
21.02.2017 Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü ne diyor?
-
09.02.2017 Okluk Koyu
-
08.02.2017 Soru, “Meydanda ne olacak” mı?
-
08.12.2016 İyi şeyler de oluyor
-
04.10.2016 Korsan “Gazeteci”lere dikkat!
-
30.09.2016 Milas Çevre Yolu – 2
-
29.09.2016 Milas Çevre Yolu ...
-
26.08.2016 El konulan Okul ne olacak?
-
24.08.2016 Bir özür yeter mi?
-
23.08.2016 Bütün eğitim kurumlarını devlet işletsin ...
-
16.08.2016 FISILTI GAZETESİ..
-
18.07.2016 Darbe girişimi ...
-
12.04.2016 Bozbulanık
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.