- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 21 July 2025, Monday 8:47
- 2132 kez okundu
A.Coşkun Efendioğlu
"YURTTA SULH CİHANDA SULH" NE BÜYÜK BİR POLİTİKAYMIŞ..Herkes, son haftalardaki gelişmeleri görüyor. Geçtiğimiz hafta sonu K.Irak’ta 30 kadar PKK’lı, düzenlenen törenle silahlarını bir kazana bıraktı ve yaktı. Hemen ertesi günü Erdoğan yaptığı açıklamada, sanki Türkiye Cumhuriyeti yokmuş gibi, Türk-Kürt-Arap temelli bir millet değil ümmet anlayışı ile hareket edeceklerini ilan etti.
Bu yaklaşımla ilgili çok büyük bir itiraz kampanyası başladı doğal olarak. Bu tartışmaları izlerken, bundan 4 ay önce, Bahçeli’nin teklifi üzerine başlayan ve Öcalan’ın PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetme çağrısının yeni yapıldığı dönemde yazmış olduğum başyazım geldi aklıma. 4 ay önce, 13 Mart 2025 tarihli ÖNDER Gazetesi’nde, “ÖCALAN’IN ÇAĞRISI VE GERÇEKLER” başlıklı yazımda, Erdoğan’ın bu süreçte Bahçeli’yi öne sürüp ‘yukarıdan’ gelişmeleri izleme tavrına işaret etmiş, Erdoğan’ın çoklu oynadığını söylemiş ve bugünkü gelişmelerin olabileceğini 4 ay önce yazmıştım. Yazımın ‘Erdoğan Çoklu Oynuyor’ arabaşlığı altında şöyle demişim:
“Erdoğan’ın, bölgedeki gelişmeler iyi takip edilirse, Öcalan açılımıyla sadece Türkiye içinde değil, Kuzey Irak ve Suriye’deki Kürtlerle ilgili de, gelişmelere göre açılım yapma düşüncesinde olduğunu söylemek mümkün ve gerçekçi.. ‘Yeni Osmanlıcılık’ anlayışının bir uzantısı olarak, Kuzey Irak’taki Barzani ve Talabani ve Kuzey Suriye’deki YPG’yi de içine alan Kürtleri, Türkiye çatısı altında ‘özerk’ bir yapı içinde tutmak gibi bir kartı da elinde tuttuğunu söyleyebiliriz. Böylelikle hem çok büyük petrol yataklarının bulunduğu bu bölgelerden ekonomik fayda sağlar, hem de güneyindeki Kürt tehlikesini ‘kontrol etme’ yetisini kazanabilir. Ama o zaman da İran’la ve ABD’yle karşı karşıya kalabilir. Çünkü İran, böyle bir gelişmeye kayıtsız kalmaz; İran’ın batısında da geniş bir Kürt nüfusu var. ABD zaten Kuzey Suriye’deki Kürt yapılanmasının hamisi ve koruyucusu durumunda. Barzani ve Talabani zaten Kuzey Irak’ta özerk bir Kürt Devleti. Rusya şu anda sessiz gibi, ama İran’la birlikte bu tür gelişmelere mutlaka bir türlü müdahale eder. İngiltere ve Fransa da el altından bütün gruplarla ilişkide. Öyle ki, Esat sonrası Suriye’nin yeniden inşası konusundaki toplantılara, ABD, İngiltere vb. katılırken, Türkiye davet edilmiyor bile. Hatta Türkiye, sanki Suriye’deki gelişmeleri yönlendiriyormuş gibi göstermesine karşın, yeni Suriye yönetimi, tersine, Türkiye’den ithal edilecek mallara yüzde 400’lere varan zam yaparak, bütün görüşmelere karşın bu zamlardan vazgeçmeyerek, öyle Türkiye’nin yönlendirmesiyle hareket etmediğini de gösterdi zaten..
Orası bir Ortadoğu bataklığı..
Türkiye, bu batağın içine çekilmeye çalışılıyor ve zaten Suriye’de yönetimi ele geçiren HTŞ ve şu anda Lazkiye bölgesindeki katliamların sorumlusu olarak gösterilen ve Türkiye’nin kontrolündeki ‘Özgür Suriye Ordusu’ adlı şeriatçıların destekçisi olarak, bu bataklığa girmiş durumda.
Erdoğan, bütün bu oynaklık içinde, Türkiye’nin birinci gündem maddesinin PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme tartışmaları içinde kıvranmasını tepeden gözleyerek ve hatta teşvik ederek, halkın en önemli sorunu olan ekonomik sorunların tartışılmasını perdeleme çabasında.
Erdoğan, gelişmelerin ‘dışında ve üstünde’ kalmaya devam ederek, eğer yukarıda saydığımız beklentiler gerçekleşmezse, bu kez ‘güney sınırlarımızın güvenliği’ gerekçesiyle sınırda ‘savaş’ diyebileceğimiz saldırılara girmeyi, böylece yine ekonomik ve sosyal krizi bir militarizm perdesiyle gölgelemeyi bile düşünüyor olabilir, ki Milli Savunma Bakanı’nın açıklamaları, buna kapı aralamış durumdadır.
Bütün bunlar olabilir, çünkü Erdoğan iktidarının temel amacı, ‘Kürt meselesini çözmek’ değil, ülkenin en büyük sorunu ekonomik sorunları ve erken seçim talepleri tartışmasını perdelemektir. Zaten Erdoğan’ın ‘tek adam’ politikalarıyla ‘Kürt sorununu’ çözmek de mümkün değildir. Bu ancak demokratik bir toplumda ve TBMM çatısı altında çözülebilir.”
Bu yazımda ben, Erdoğan’ın Arap kartını da gündeme getirebileceğini düşünmemişim. Ancak Erdoğan, PKK’nın temsili silah bırakma töreni sonrası açıklamasında ‘Türk-Kürt-Arap’ ümmetçi gibi Osmanlıcı bir söylemle, Türkiye’nin merkezinde olacağı, Kürtler ve Arapların özerk olacağı bir yeni Osmanlı devleti beklentisini açıklaması, tam da Erdoğan’ın, herkesi, ülkemiz içindeki ekonomik krizden başka şeyleri tartıştırma politikasından başka bir şey değildir.
Suriye’de iki gündür, İsrail’in, Dürzi sorununu bahane ederek, Türkiye’nin desteğiyle Suriye yönetimine gelen HTŞ’nin Şam’daki başkanlık sarayı ve genelkurmay binalarını vurması, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ın, bugüne kadar savunduğu YPG’nin özerk olmasına karşı çıkması (ki İsrail YPG’yi hala destekliyor), vb. vb. bu bölgenin nasıl vıcık vıcık bir bataklık olduğunu gösteriyor.
Türkiye, Erdoğan iktidarı eliyle zaten güney komşumuz Suriye bataklığına sokulmuş durumda. Erdoğan’ın şimdi ‘yeni Osmanlıcı’, ümmetçi ‘Türk-Kürt-Arap’ birlikteliği masalıyla ülkemizi bu bataklığa iyice gömme çabası, en baştan, en büyük tepkiyle reddedilmelidir.
T.C.’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” politikasının ne kadar büyük önemde olduğunu, ne anlama geldiğini, Erdoğan’ın bu tehlikeli yaklaşımlarıyla ülkemizi Ortadoğu bataklığına sokması sonrası, çok daha iyi anlıyoruz.
Ancak vakit henüz dolmamıştır. Türkiye bu maceracı politikadan uzaklaşabilir. Bunun yolu, bu tür politikalarla ülke içindeki yoksulluk ve sefaleti, hukuksuzluğu, adalet duygusunun yok edilmesini perdelemeyi becermeye çalışan Erdoğan iktidarını erken seçimle iktidardan uzaklaştırmaktan geçiyor.
-
14.10.2025 MERHABA ve EYVALLAH!..
-
10.10.2025 “Basını Elinde Tutma Çabası” değil, “Basının Onurunu Koruma Çabası”..
-
07.10.2025 ‘GAZETECİ’ SIFATIYLA DOLAŞIP HAVA ATMAK!
-
11.07.2025 “DEĞNEKSİZ KÖYDE DESTURSUZ GEZMEK”
-
20.06.2025 CAMİ DUVARINA İŞEMEK!..
-
31.05.2025 EMİN ÇELİK, ANAYASA’NIN İLK DÖRT MADDESİNİN DEĞİŞMESİNİ Mİ İSTİYOR?
-
13.03.2025 ÖCALAN’IN ÇAĞRISI VE GERÇEKLER..
-
31.01.2025 İKTİDAR YENİ ‘GEZİ’DEN KORKUYOR!.. “Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur”.
-
24.01.2025 ÜLKEMİZDE NE OLUYOR? ERDOĞAN’IN AMACI NE?..
-
22.10.2024 EĞİTİM VE SAĞLIK TÜMÜYLE KAMULAŞTIRILMALIDIR!..
-
13.09.2024 EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ Mİ DEDİNİZ !? PEKİ, CHP NE DİYOR?
-
27.08.2024 MEVCUT SİYASİ DURUM VE CHP
-
23.08.2024 SPOR AMATÖR MÜ PROFESYONEL Mİ OLMALI?..
-
23.08.2024 ALT YAPIDA ACİLEN YAPILMASI GEREKENLER..
-
07.06.2024 Milas’ın Mahallelerindeki ‘Karavan Parkı’ Sorunu..
-
05.06.2024 UYUTULMAK İSTENEN KİM!?..
-
27.05.2024 31 MART’TA MUĞLA VE MİLAS’TA NELER OLDU?
-
05.04.2024 SEÇİM SONUÇLARI NEYİ GÖSTERİYOR?
-
29.03.2024 HAYAL DÜNYASI VE GERÇEKLERİN MÜCADELESİ..
-
16.03.2024 DERLENİP DÜRÜLMESİN BAYRAKLAR… ADAYLARA ÇAĞRI!
-
13.03.2024 AYDIN BEY, KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?..
-
15.02.2024 EN GÜÇLÜ ANKET SANDIKTIR!..
-
13.02.2024 TABLO NETLEŞTİ!..
-
22.12.2023 ŞAŞKIN BİR “YURTTAŞ İNİSİYATİFİ” !..
-
05.09.2023 AĞUSTOS SONA ERERKEN..
-
04.08.2023 MUHTARLARIN YALAN BEYANI ÜZERİNE..
-
13.06.2023 CEVAP BEKLEYEN SORULAR..
-
09.06.2023 CHP TARTIŞMALARI ÜZERİNE
-
11.04.2023 VE ADAYLAR ÇIKTI MEYDANE!.. (Bakalım Hangisi Diğerinden Merdane!..)
-
21.07.2022 AKP MİTİNGİ, NEDEN? SEÇİM Mİ VAR?
-
19.07.2022 MİLAS OSB ve ‘BEKÇİ MURTEZA’
-
17.07.2022 UYDURUK HABER Mİ, YOKSA..!
-
19.05.2022 MADEM Kİ..
-
04.04.2022 BİR TURNUSOL KAĞIDI: ZEYTİN AĞACI..
-
10.12.2021 GURURLUYUM, GURURLU OLMALIYIZ!.. ASALETE BAKAR MISINIZ?..
-
16.11.2021 ŞENLİK GÜZELDİ.. İKİ GÖLGE HARİÇ!..
-
09.11.2021 ŞEHİR PLANLAMASI AÇISINDAN GÖZE BATANLAR
-
04.11.2021 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ’NİN AÇIKLAMASI ÜZERİNE..
-
02.11.2021 PLANSIZLIĞIN PÜF NOKTASI
-
26.10.2021 GÜMÜŞKESEN ANIT MEZARI NEDEN HÂLÂ HAPİS!?
-
19.10.2021 “KEFEN GİYMEK”..
-
18.10.2021 BİR HASTANE HİKAYESİ!...
-
07.04.2020 SORU İŞARETLERİYLE YAŞAMAK..
-
24.03.2020 VATANDAŞIN HABER ALMA HAKKI..
-
12.11.2019 BU FARKLILIK NEREDEN KAYNAKLANIYOR!?
-
30.09.2019 BİR GARİP CEVAP: “O BÖLGEDE TERMİK SANTRAL YOKTUR”
-
11.09.2019 ORMANLARIMIZ, MADENLER VE SULARIMIZ..
-
21.08.2019 YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI, YANAN ORMANLARDAN DAHA MI PAHALI!?
-
10.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (1)
-
25.06.2019 Vee.. “her şey çok güzel olacak”!..
-
19.02.2019 İKTİDAR GÜCÜYLE BAŞKAN OLMAYA ÇALIŞMAK..
-
18.02.2019 BAŞIMIZ DÖNDÜ..
-
30.01.2019 FIRTINANIN ARDINDAN..
-
29.01.2019 SİYASET KURUMU..
-
24.01.2019 CHP’DEKİ EĞİLİM YOKLAMASI BİR MİLATTIR
-
01.01.2019 2019’a Başlarken.. Umut, Sönmeyen Kıvılcımdır..
-
22.12.2018 GÜNBATIMI SÖYLEŞİLERİ VE TERMİK SANTRALLAR..
-
20.12.2018 İBRETLİK BİR ANI!..
-
10.12.2018 OSMAN GÜRÜN BAŞARISIZ MI?
-
10.12.2018 31 MART’A DOĞRU..
-
20.11.2018 SALKIMSÖĞÜT
-
13.08.2018 KULEKENT – MARÇALI – HEKATOMNOS
-
10.07.2018 CHP’de mesele kişisel değil, program meselesidir
-
28.06.2018 Sürpriz olan ne? / 2
-
26.06.2018 Sürpriz olan ne?
-
20.04.2018 ‘Erken Seçim’ değil “Baskın Seçim” ya da İktidar panikte!..
-
19.03.2018 9. TARIM FUARI’NIN ARDINDAN AKILDA KALANLAR
-
24.08.2017 Bir ziyaretin hatırlattıkları ...
-
01.08.2017 Bazı sorunlar …
-
18.04.2017 Bu sonuca göre …
-
21.02.2017 Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü ne diyor?
-
09.02.2017 Okluk Koyu
-
08.02.2017 Soru, “Meydanda ne olacak” mı?
-
08.12.2016 İyi şeyler de oluyor
-
04.10.2016 Korsan “Gazeteci”lere dikkat!
-
30.09.2016 Milas Çevre Yolu – 2
-
29.09.2016 Milas Çevre Yolu ...
-
26.08.2016 El konulan Okul ne olacak?
-
24.08.2016 Bir özür yeter mi?
-
23.08.2016 Bütün eğitim kurumlarını devlet işletsin ...
-
16.08.2016 FISILTI GAZETESİ..
-
18.07.2016 Darbe girişimi ...
-
12.04.2016 Bozbulanık



Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.