- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 18 July 2016, Monday 19:33
- 4377 kez okundu
A. Coşkun EFENDİOĞLU
15 Temmuz Cuma gecesi, çok ilginç bir “darbe teşebbüsü” yaşadık. Neyse ki, bu darbe girişimi, ardında yüzü aşkın ölü ve yüzlerce yaralı bıraksa da, başarıya ulaşamadı. Ama Türkiye demokrasisinin darbe almadığını kimse söyleyemez..
Darbe hareketini düzenleyenlerin, cemaat örgütlenmesinin ordudaki uzantıları olduğu belirtiliyor. Tam olarak kimler olduğu da netleşmiş değil; çünkü halâ bazı ayrıntılar belli değil ve bu konudaki spekülasyonların da ardı arkası kesilmiyor.
Öncelikle, bu darbe girişiminin “acemi” bir girişim olduğu yönünde kanaatler, hemen herkesçe dile getiriliyor.
Herkes sokaklarda ve araçlarındayken, saat 21:30 sıralarında İstanbul’da Boğaz Köprüsü’nün bir geçişinin jandarmalarca kapatılması ve aynı sıralarda Ankara ve İstanbul’da jetlerin alçaktan uçuşa başlamalarıyla bir “darbe girişimi” olduğu anlaşıldı. Daha sonra TRT’den okutulan bildiri ile TSK’nın yönetime el koyduğu ve sıkıyönetim ilan edildiği bildirildi. Ama darbenin başladığı saatlerde boğaz köprüsü geçişleri tıkanarak, vatandaşların evlerine gitmesi bile engellendi. Bu vatandaşlar, sokağa çıkma yasağına uymak için, öncelikle evlerine gitmeliydiler.. Ama evlerine ışınlanamayacaklarına göre, bunun uygulanması mümkün bile değildi. Sonra, bildiri sadece TRT’de okundu. Aynı saatlerde, diğer tüm kanallar normal yayınlarındaydılar. Darbeciler ya bu kanalları unutmuşlardı, ya da önemsememişlerdi. Hatta, kısa bir sure sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan bazı kanallara cep telefonuyla bağlanarak, vatandaşları meydanlara çağıran konuşmalar yaptı. Bazı kanallar, darbenin başlamasından dört-beş saat sonra askerler tarafından basılıyor ve yayınları durduruluyordu.
Böyle darbe olmazdı..
Zaten tüm vatandaşlar, karmakarışık, düzeni olmayan, emir-komuta zincirinin olmadığı, acemi, darbeci birliklerin koordinasyonunda eksiklik olduğunun görüldüğü bir düzensizlikle karşı karşıya olduğumuzu görüyor, ama hiç kimse neler olduğunu tam olarak öğrenemiyordu. Darbeci birlikler o kadar birbirlerinden habersiz gibi davranıyorlardı ki, bir darbede en önce darbeye muhatap olanlar etkisizleştirilmesi gerekirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan Marmaris’te bir otelden CNN’e bağlanarak vatandaşları, darbecilere karşı mücadeleye çağırıyor, otelden ayrıldıktan bir saat sonra ise kaldığı otel helikopterlerle gelen darbecilerce bombalanıyordu. Aynı saatlerde, darbenin başlamasından üç-dört saat sonra, Başbakanlık’ın bulunduğu eski Çankaya Köşkünün yoluna tankların çıktığını öğreniyorduk. Dört saat “rötar” yapmışlardı yani… Yani bir karışıklık, başıbozukluk vardı. Darbe girişiminin başlamasından 5 saat sonra ise, TBMM’nin bombalanmaya başlamasını izliyorduk.
* * *
Daha çok erken; önümüzdeki günlerde pek çok şey daha da netleşecek.
Ama daha şimdiden, gelen bazı bilgilerden, darbecilerin erken harekete geçtikleri sonucu çıkıyor. Çünkü, cemaatçi askerlere dönük soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcısının, ertesi gün sabahı itibariyle gözaltına alınacak askerlerin ve yargı personelinin geniş bir listesini hazır ettiği ve polise talimat verdiği bilgisi var. Yani, Cumartesi sabahı başlayacak gözaltılardan önce, aniden, daha sonra yapılması planlanan darbe, aceleyle uygulamaya sokulmuş görünüyor.
Önümüzdeki günler, bu konulardaki bilgilerin daha netleşeceğini söyleyebiliriz.
* * *
Hatta bazı vatandaşlar da, bütün darbeler gibi el ayak çekildikten sonra, sabaha karşı başlaması beklenebilecek bir darbenin, akşam saat 21:30’da uygulamaya başlaması, yaşanan anlaşılmaz gecikmeler vb. gibi şeylerden kalkınarak, bunun, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hem cemaatçi subay ve hakim-yargıçlara karşı bir operasyon başlatmak için “düzenlettiği” ya da “provoke ettiği” bir hareket olarak gördüler, bütün olan biteni.. Böylece, o çok istediği Başkanlık sistemine giden yoldaki, hem cemaatçi, hem de muhalif bütün sesleri susturmanın gerekçesi olarak kullanabilecekti.. Böyle düşünenler az değil..
* * *
Dediğimiz gibi, bütün bunları, başka bilgiler gelince daha net tahlil etme olanağı olacaktır. Ama şu anda, bu satırların yazıldığı 17 Temmuz gününde dahi, halâ karanlıkta olan pek çok şey var. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, boynundaki yara izleriyle “kurtarıldı” ve Başbakan’la bazı açıklamalara katıldı. Ama halâ diğer kuvvet komutanları, kurtarıldıkları belirtilmesine karşın, ortalıkta yoklar. Donanma Komutanı ortalıkta yok.
* * *
Ve duyuyoruz ki, daha ne olduğu tam anlaşılmamasına karşın, sanki asker içindeki cemaat yapılanması soruşturmasını yürüten Başsavcı’nın hazırladığı listelere göre, askerler ve savcı ve hakimlerin binlercesi gözaltına alınmaya başlandı. Öte yandan, cemaatçi bazı yayın organları gibi, cemaate karşı en büyük mücadeleyi vermiş bazı muhalif medya organları da, bu darbe girişimi sonrası başlatılan yasak dalgasıyla susturulmaya çalışılıyor..
* * *
Umarız, darbe girişimi sonrası TBMM çatısı altında biraraya gelerek ortak açıklama yapan 4 siyasi partinin kararlı duruşu sonrasında, elbette darbecilere karşı en amansız hukuki takip yolları sonuna kadar kullanılırken, bu süreç, AKP iktidarınca, tüm muhalifleri susturmaya yönelik bir baskı mekanizmasına dönüştürülmez..
* * *
Ve sonuç olarak bir şeyi daha kaydetmek gerekiyor. Bütün bu süreç sonrasında, hükümete ve iktidara yönelik darbe engellenmiştir; ancak aslında bir kurum, bu süreçten gerçekten büyük bir darbe almıştır: O kurum da Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. Cemaatçilere karşı her alanda yaşanan bunca vurdumduymazlık ve beslemenin sonuçlarını yaşıyoruz bir süredir.
Evet, belki, bu son hareket sonrası, iyice temizlenmeleri için bir süreç başlayacaktır; ama bu iktidarın, bütün bu besleme sürecinin en büyük destekçisi olduğunu kimse unutmamalıdır...
-
13.03.2025 ÖCALAN’IN ÇAĞRISI VE GERÇEKLER..
-
31.01.2025 İKTİDAR YENİ ‘GEZİ’DEN KORKUYOR!.. “Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur”.
-
24.01.2025 ÜLKEMİZDE NE OLUYOR? ERDOĞAN’IN AMACI NE?..
-
22.10.2024 EĞİTİM VE SAĞLIK TÜMÜYLE KAMULAŞTIRILMALIDIR!..
-
13.09.2024 EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ Mİ DEDİNİZ !? PEKİ, CHP NE DİYOR?
-
27.08.2024 MEVCUT SİYASİ DURUM VE CHP
-
23.08.2024 SPOR AMATÖR MÜ PROFESYONEL Mİ OLMALI?..
-
23.08.2024 ALT YAPIDA ACİLEN YAPILMASI GEREKENLER..
-
07.06.2024 Milas’ın Mahallelerindeki ‘Karavan Parkı’ Sorunu..
-
05.06.2024 UYUTULMAK İSTENEN KİM!?..
-
27.05.2024 31 MART’TA MUĞLA VE MİLAS’TA NELER OLDU?
-
05.04.2024 SEÇİM SONUÇLARI NEYİ GÖSTERİYOR?
-
29.03.2024 HAYAL DÜNYASI VE GERÇEKLERİN MÜCADELESİ..
-
16.03.2024 DERLENİP DÜRÜLMESİN BAYRAKLAR… ADAYLARA ÇAĞRI!
-
13.03.2024 AYDIN BEY, KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?..
-
15.02.2024 EN GÜÇLÜ ANKET SANDIKTIR!..
-
13.02.2024 TABLO NETLEŞTİ!..
-
22.12.2023 ŞAŞKIN BİR “YURTTAŞ İNİSİYATİFİ” !..
-
05.09.2023 AĞUSTOS SONA ERERKEN..
-
04.08.2023 MUHTARLARIN YALAN BEYANI ÜZERİNE..
-
13.06.2023 CEVAP BEKLEYEN SORULAR..
-
09.06.2023 CHP TARTIŞMALARI ÜZERİNE
-
11.04.2023 VE ADAYLAR ÇIKTI MEYDANE!.. (Bakalım Hangisi Diğerinden Merdane!..)
-
21.07.2022 AKP MİTİNGİ, NEDEN? SEÇİM Mİ VAR?
-
19.07.2022 MİLAS OSB ve ‘BEKÇİ MURTEZA’
-
17.07.2022 UYDURUK HABER Mİ, YOKSA..!
-
19.05.2022 MADEM Kİ..
-
04.04.2022 BİR TURNUSOL KAĞIDI: ZEYTİN AĞACI..
-
10.12.2021 GURURLUYUM, GURURLU OLMALIYIZ!.. ASALETE BAKAR MISINIZ?..
-
16.11.2021 ŞENLİK GÜZELDİ.. İKİ GÖLGE HARİÇ!..
-
09.11.2021 ŞEHİR PLANLAMASI AÇISINDAN GÖZE BATANLAR
-
04.11.2021 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ’NİN AÇIKLAMASI ÜZERİNE..
-
02.11.2021 PLANSIZLIĞIN PÜF NOKTASI
-
26.10.2021 GÜMÜŞKESEN ANIT MEZARI NEDEN HÂLÂ HAPİS!?
-
19.10.2021 “KEFEN GİYMEK”..
-
18.10.2021 BİR HASTANE HİKAYESİ!...
-
07.04.2020 SORU İŞARETLERİYLE YAŞAMAK..
-
24.03.2020 VATANDAŞIN HABER ALMA HAKKI..
-
12.11.2019 BU FARKLILIK NEREDEN KAYNAKLANIYOR!?
-
30.09.2019 BİR GARİP CEVAP: “O BÖLGEDE TERMİK SANTRAL YOKTUR”
-
11.09.2019 ORMANLARIMIZ, MADENLER VE SULARIMIZ..
-
21.08.2019 YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI, YANAN ORMANLARDAN DAHA MI PAHALI!?
-
10.07.2019 İÇİNDE “MİLAS” GEÇEN KİTAPLAR (1)
-
25.06.2019 Vee.. “her şey çok güzel olacak”!..
-
19.02.2019 İKTİDAR GÜCÜYLE BAŞKAN OLMAYA ÇALIŞMAK..
-
18.02.2019 BAŞIMIZ DÖNDÜ..
-
30.01.2019 FIRTINANIN ARDINDAN..
-
29.01.2019 SİYASET KURUMU..
-
24.01.2019 CHP’DEKİ EĞİLİM YOKLAMASI BİR MİLATTIR
-
01.01.2019 2019’a Başlarken.. Umut, Sönmeyen Kıvılcımdır..
-
22.12.2018 GÜNBATIMI SÖYLEŞİLERİ VE TERMİK SANTRALLAR..
-
20.12.2018 İBRETLİK BİR ANI!..
-
10.12.2018 OSMAN GÜRÜN BAŞARISIZ MI?
-
10.12.2018 31 MART’A DOĞRU..
-
20.11.2018 SALKIMSÖĞÜT
-
13.08.2018 KULEKENT – MARÇALI – HEKATOMNOS
-
10.07.2018 CHP’de mesele kişisel değil, program meselesidir
-
28.06.2018 Sürpriz olan ne? / 2
-
26.06.2018 Sürpriz olan ne?
-
20.04.2018 ‘Erken Seçim’ değil “Baskın Seçim” ya da İktidar panikte!..
-
19.03.2018 9. TARIM FUARI’NIN ARDINDAN AKILDA KALANLAR
-
24.08.2017 Bir ziyaretin hatırlattıkları ...
-
01.08.2017 Bazı sorunlar …
-
18.04.2017 Bu sonuca göre …
-
21.02.2017 Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü ne diyor?
-
09.02.2017 Okluk Koyu
-
08.02.2017 Soru, “Meydanda ne olacak” mı?
-
08.12.2016 İyi şeyler de oluyor
-
04.10.2016 Korsan “Gazeteci”lere dikkat!
-
30.09.2016 Milas Çevre Yolu – 2
-
29.09.2016 Milas Çevre Yolu ...
-
26.08.2016 El konulan Okul ne olacak?
-
24.08.2016 Bir özür yeter mi?
-
23.08.2016 Bütün eğitim kurumlarını devlet işletsin ...
-
16.08.2016 FISILTI GAZETESİ..
-
12.04.2016 Bozbulanık
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.