A.Coşkun Efendioğlu

A. Coşkun EFENDİOĞLU

Bilindiği gibi Milasımızın bazı yollarının sorumluluğu Büyükşehir Belediyesinde.. Bu kapsamda, büyük altyapı çalışmasının bitmesi sonrasında Büyükşehirin ilgili birimleri, yolların asfalt kaplama çalışmalarını yaptılar, yapıyorlar. En sona kalan yerlerden biri, Atatürk Bulvarı ve İnönü Caddesi’nin de buluştuğu meydan düzenlemesi idi.

Geçtiğimiz hafta başında Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün, her yıl olduğu gibi düzenlediği ve yaptıkları ile yapacaklarını anlattığı kahvaltılı basın toplantısı sırasında, biz Milasla ilgili bazı sorular sormuştuk kendisine. Biri de bu meydan çalışmasının, ona bağlanan yollar bittiği halde neden başlamadığı idi. Ve, trafiğin nispeten azaldığı, okulların 15 tatili sürecinde yapılmasının neden düşünülmediği idi. Çünkü, okullar açıldıktan sonra Haziran ayına kadar bu meydanın çevresindeki okulların trafik sirkülasyonu yoğun olacaktı..

Başkan Gürün, meydanda sadece kendilerinin değil, Aydem, Telekom gibi kurumların da işi olduğundan, hepsinin müsait olacağı zamanda başlamak gerektiği için beklendiği şeklinde bir yanıt vermişti. Ancak, bundan iki gün sonra bir de baktık ki, yollar kapatılmış ve çalışma başlatılmış.

Nitekim, dört-beş gün içinde gerekli çalışmalar yapıldı ve trafiğe elverecek şekilde asfalt kaplamaları da yapıldı. Şu anda araç trafiğine de açılmış durumda.

Ancak ne var ki, bazı bölgelere asfalt yapılmamış, buraların ne olacağı anlaşılmıyor. Eskiden Gümüşkesen Anıtı’nın maketi olan orta yuvarlakta ne olacak, ne zaman yapılacak, bilinmiyor..

Bu konuda biz dahil kimsenin bilgisi yok ve pek çok vatandaş da, yaptığımız iş gereği bize soruyor.

Bir cevap veremiyoruz, çünkü bilmiyoruz..

Bu yazıyı yazmadan önce, kuşkusuz, Büyükşehirin ilgili birimini arayarak bazı bilgiler alabilirdik belki..

Ama bu yazının konusu, bu konuda vatandaşlara bir cevap bulmak olmadığından, buna gerek görmedim.

Bu yapılabilir elbette..

Ama bu yazının konusu, Sayın Büyükşehirin ilgili birimleri ve yetkililerinin, neden böyle bir bilgilendirme yapmadıklarıdır..

Evet, neden yetkililer, kentin en önemli yerlerinden biri ve belki de en önde geleni olan bu meydanda nasıl bir proje uygulayacakları konusunda, kentlilere bilgi vermezler? Hatta, nasıl bir meydan uygulaması yapılması gerektiği konusunda, kentlilerin görüşlerine neden başvurmazlar?..

Halbuki, Atatürk Bulvarı’nın başlamasından çok önce, Bulvarın eski hali ile, yapımından sonra olması düşünülen görüntüsüne dair projeler, görsel olarak da sunulmuştu.

Gerçi o yolların yapımı öncesinde de vatandaşın ya da görüş belirtebilecek kişi ve kurumların görüşleri alınmamıştı ve bu da bir eleştiri konusu olmuştu ve olmaya da devam ediyor.. Mesela, tek geçişli yolların, acil bir durumda, örneğin bir trafik kazasında, kaza mahalline bile ulaşmayı mümkün kılmayan bir yapısı olduğu belirtilerek halâ eleştiriliyor.. Veya bu yolları kullanmak durumunda olan beton mikseri vb. gibi iş makinalarının geçmesini çok güçleştiren bir genişlikte olmaları eleştiri konusu oluyor. Çünkü, tek şeritli yol kenarlarındaki geçici araç park yerlerinin de dar olması nedeniyle, pek çok aracın düzgün park etmemesi ve hatta hafifçe yola taşmaları nedeniyle geniş araçlar geçmekte büyük sıkıntı çekiyor. Ve bu, “neden düşünülmedi?” diye eleştiri konusu olmaya devam ediyor.

Bu yazının amacı odur ki, üstelik sosyal belediyecilik yapma düsturuyla hareket eden Büyükşehir Belediyesi, halkın bilgilendirilmesi ve hatta önceden görüşlerine başvurulması gibi, ‘katılımcı’ mekanizmaları, hiç olmazsa bundan sonra çalıştırsın..

Evet, uzmanlık bir şeydir ama, hiç bir yurttaş, ‘ben doğrusunu bilirim, benim yaptıklarımı yiyeceksiniz, kullanacaksınız’ diyen bir iradeye hoş bakmaz, bakmıyor..

Bu, büyük bir eksikliktir. En kısa zamanda giderilmesini ve elbette, bu arada, şu meydanda da ne yapılmasının planlandığının bir an önce halka duyurulmasını bekliyoruz.

Üstelik, yerel gazeteler ve radyolar olarak biz her gün yayındayız. Bir kamu görevi yapıyoruz. Yani elinizde, halkın bilgilenmesini sağlayacak araçlar da var..

Daha ne diyelim!..

Bekleyelim bakalım…