Raşit CENGİZ

Bu gün CHP Milas ilçe başkanlığının düzenlemiş olduğu "program  önerileri" konulu danışma kuruluna katıldım.

Bu etkinlikte iki konuda yeni parti programında yer almasını istediğim görüşlerimi dile getirdim.

Zaman darlığı ve alışılmamış önerilerimi yeterince anlatabilmiş olmam mümkün değildi.

O nedenle, eğitim konusundaki önerilerimi bugün, tarım konusundaki önerilerimi de yarın açarak anlatmaya çalışacağım.

Eğitimde bugün neredeyiz ve buraya nasıl geldik?

Eğitimin bugünkü hali, etkisiz, dinsel ve özelleşmiş olmasıdır.

Dinsel olması konusunda yapılacak olanlar iktidar olunca yapılabilecek olanlardır.

O konuyu geçiyorum.

Eğitimin özelleşmiş olması yanlış, bunun önünün açılması artniyetliliktir.

Bunun için ilk yıllarda özel okullara kayıt yaptıran öğrencilerin eğitim ücreti devlet tarafından ödendi.

O günden sonra, devlet okullarının sayısı sabit tutulmaya çalışılırken özel okul sayılarının arttırılmasının önü açıldı.

O günden sonra, devlet okulları daha çok ikili (yarım gün) eğitim vermeye başladı.

Sonuç olarak, eğitim ve kültür düzeyi yüksek ailelerin çocukları özel okullarda kümelenmeye başladı.

Devlet okullarında sınıf mevcudu yükseldi veya yüksekte kaldı.

Devlet okulları öğrenci başarısı için gerekli olan üçlü saçayağının ikisinden daha az yararlanır oldu.

Bu durum başarı oranlarını düşürdü.

Özel okullar ise nitelikleri gereği, öğrenci yetersizliklerini giderme yerine, öğrencilerin var olan yeterliliklerini öne çıkarma çabası içinde olacakları ve oldukları için abartılmış başarı görüntüsü içindedirler.

O nedenle hem devlet, hem özel okulların başarıları gerçek değil, zahiridir.

Bu durumda hemen her öğrenci taktir ve teşekkür  sahibi olmasına rağmen, merkezi sınavlardaki başarıları yerlerde sürünmektedir.

Ayrıca eğitimin bu derece özelleşmiş olması, devlet olma gereklerinden birini ortadan kaldırmaktadır

En klasik anlayışla devlet, halkın eğitim, sağlık ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılaması için var edilmiştir.

Özel okul öğretmenlerinin  mesleki güvencesizlikleri ve gelir yetersizlikleri,

Devlette çalışan öğretmenlerin ise Cimer ve benzeri şikayet tehtidleri  altında yeterince kendileri gibi olamadıkları da eğitimin acınası halinin yan nedenlerindendir.

CHP programında yer almasını istediğim önerilerim:

1- devlet yarı özel okullar açmalıdır.

Bu yarı özel okullarda;

Okul ve personel giderleri devlet tarafından karşılanır.

Bu okullar üçretlidir ve ücret özel okulların yarısı kadardır.

Bu okullar işletme ve gelişme giderlerini özel bütçelerinden karşılarlar.

Bu okullarda tam gün eğitim yapılır, sınıf mevcudu pedegoji biliminin önerdiği sayının üzerinde olamaz, öğrencilere bir veya iki  öğün yemek verilir.

Böylece; özel okulların öğrenciye sağladığı olanaklar daha az ücretle devlet tarafından karşılanmış olur.

2- lise ve öncesi tüm okulların eğitimsel kazanımları  öğretim yılı içinde yapılacak merkezi sınavla veya sınavlarla. tespit edilir.

Böylece devlet ve özel okullar zahiri olmayan başarı seviyesine sahip olup, bu başarıyı arttırma çabası içinde olurlar.

3- lise ve öncesi tüm okullarda  öğrenci kazanımları, disiplinler (ders grupları) bazında sayısal olarak hazırlanıp, öğrencinin e-devlet sayfasına işlenir.

Bu sayede, olmayan sınıf tekrarı ortadan kalkar, sınav stresi benzeri olumsuzlukların önüne geçilir.

4-  Yüksek öğretim kurumları öğrencilerini lise sonu öğrenci kazanımlarını  inceleyerek başvuru yapanlar arasından seçer.

Böylece;

üniversite sınavı kalkar,

Öğrenci için birkaç sattlik işkence biter,

Meslek seçimi ve mesleki yönlendirme yıllara dağıtılmış olur,

Öğrenciler tercihleri ile hiç ilişkisi olmayan konularda bilgi depolamaktan kurtulur,

Mesleğini sevmeme, mesleki başarısı olmama riski ortadan kalkar,

Böylece;

Eğitim şans ve işkence olmaktan, insanımız da mutsuz ve huzursuz olmaktan kurtulur.

Not: görüldüğü gibi. alışılmışın dışında yeni bir yapı öneriyorum.

Bazı değişimleri sağlamanın var olan yapıyı tamir ederek sağlanamayacağını düşünüyorum.

Ayrıca seçmenin "sırf ötekilere benziyor diye" bir siyasi partiye oy vermeyeceğini de biliyorum. R.C.