Raşit CENGİZ

Bana göre de ... / Raşit CENGİZ

Tabii ki siyasetin.

Siyaset, iki kürekle hareket eden tekne gibidir.

Ya sıra ile çekerek ya da ikisini aynı anda çekerek istediğiniz yönde ilerleyip hedeflediğiniz yere ulaşırsınız.

Siyasetin yönü oyunu arttırmak, hedefi iktidar olmaktır.

Bunun için yapacağınız işin yarısı rakip partiyi (özellikle iktidar partisini) yıpratmak, öteki yarısı, yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı anlatıp parti olarak tanınmanızı sağlamak, tercih edilen olmaktır.

Siyaset yaparken bu iki iş, ya sıra ile ya da aynı anda yapılmalı, ama mutlaka ikisi de yapılmalıdır.

Genellikle siyaseti vatan görevi değil de, meslek olarak yapan kitle, daha zor ve zahmetli olan kendini tanıtma işini es geçip rakip partiyi (özellikle (iktidar partisini) yıpratmakla yetinmektedir.

“İktidar kötü, art niyetli, yanlış ve zararlı işler yapıyor.”

Doğru!

Ama bunu bilmeyen yok ki!

Dün, yarın, öbür gün, daha ertesi gün, hep aynı iş, aynı söylem.

İşin öteki yarısına dokunan yok.

Tek kürek.

Yarım çalışmayı seven, bu  siyaset erbabının en düzenli yaptığı iki iş, düğün ve cenaze törenleri.

Onlar da yarım. O nedenle de çok zararlı.

Neden mi? Anlatayım.

Kendinizi, düğününe veya cenazesine gittiğiniz partilinizin, benzer törenlerine gitmediğiniz veya gidemediğiniz komşusunun yerine koyun.

Sırf bu nedenle komşunun oyunu alma ihtimaliniz nedir?

Sıfır bile değil, eksilerde.

Her törene gidemeyecekseniz, hiçbirine gitmeyin.

Mesela;

Her törene ya telefon ederek ya da mesaj çekrek eşit ilgi gösterin.

Ya da, her törene mutlaka mahalle temsilcinizi görevlendirip gönderin.

Siyaset, dost gönülleme, ağır konuk ağırlama işi değil, insanları yanında veya karşında guruplandırmama işidir.

“Ama hep yapılan bu” demenin anlamı yok.

Seçmen bir partiye,” ötekilere benziyor” diye değil “benzemiyor” diye oy verir.

Siyasetin yarısını yapmak, teknenin hep aynı küreğini çekmek gibidir.

Hep bulunduğunuz yerde, kendi etrafınızda döner, konjonktür rüzgarının etkisiyle iktidarın ya bir adım yakınına düşer sevinir, ya da iki adın uzağında kaldım diye dövünürsünüz.

Siyaset de akılla yapılmalıdır, alışkanlıklarla değil.

(02.06.2016)