Raşit CENGİZ

Bana göre de ... / Raşit CENGİZ

Yaklaşık kırk yıl önceydi.

Bir köy ilkokulunda müdür yetkili öğretmendim.

Üç muhtar adayına seçim öncesinde, seçim sonrası isteklerimi söyledim, ihtiyar heyetinin tabii üyesi olduğumu da.

İki adayın gençlikleri ve ilkokul tahsilleri vardı, “ağa” lakaplı üçüncü adayın ise, yaşı ve para ile almakla öğündüğü ilkokul diploması.

Seçimi ağa dayım kazandı.

Evindeki ilk toplantıya, elimde “köy kanunu kitapçığı” ile gittim.

Yer sofrası, zengin sofrası olarak hazırlanmıştı.

Etrafında köy ihtiyar meclisi.

Elimde kitapla kapıdan girdiğimi görünce “yine mi ..!” durumu oluştu.

Yemek öncesi anlatmaya başladım.

Yetkiler, görevler. Yapılması gerekenler …

Muhtar, “öncekinin yaptıklarını yaparız” dedi.

“Önceki bir şey yapmadı ki!” dedim.

“Ayağından mı astılar!?” dedi.

Kısa bir bakışmadan sonra muhtara, “muhtar, muhtar mı olmak istiyorsun, muhtarlık yapmak mı?” diye sordum.

Kısa bir süre yanıt alamayınca,

“Anladım… muhtarlık yapmak istiyorsun, o zaman ben de köy katipliğini ücretsiz yapacağım” dedim.

Bir yıl geçti …

Her kararı yazıyor, imeceyi hayata geçiriyor, aylık, yıllık, aktarma bütçelerini ben yapıyor, ağa dayım bütçeye bakmadan parayı pul gibi harcıyor, mührü silah gibi çakıyordu. Tak. Tak. Tak…

İki kişilik orduyuz.

Çok hizmet ürettik.

Bütçeyi on katına çıkardık.

Hizmeti de.

Bir yıl dolunca “kutlayalım” dedim, “hem de anlatalım yaptıklarımızı ihtiyar heyetine.”

Yine muhtarın evindeyiz, eksiksiz sofra başında.

Elimde kanun kitabı, bütçe ve yaptıklarımızın dosyasıyla.

Anlatmaya başlıyorum.

Bütçe şu…

Okul payı şu…

İki yüz metre okul duvarı…

Yüz elli traktör kasası dolgu…

Yüz doksan altı ağaç dikmişiz okul bahçesine…

Dört yüz elli imece mükellefi…

Otuz beş imece mükellefi traktör...

İçme, kullanma su kuyuları…

…

Muhtar tüfek pazarlığı yapıyor aza ile…

Azalar “ bitse de başlasak” derdinde.

Birisi “ hadi imzalayalım” diye kesti sunumumu.

…

Tabii ki kırk yıl önceydi anlattıklarım.

Eminim şimdilerde öyle olmuyordur seneyi devriye toplantıları.

Yöneticiler yaptıklarını anlatıyordur, ballandıra ballandıra; yönetilenler de dinliyordur huşu ile yıldönümü kutlamalarında.

(01.12.2016)