Raşit CENGİZ

Bana göre de ... / Raşit CENGİZ

Var sayalım ki;

Adliyelerde yargılama sistemi değişti.

Adı, “mahkeme başkanlığı yargılama sistemi” oldu,

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” gibi.

Benim avukatım, yani, davadaki vekilim, yargılamamın yapıldığı mahkeme salonunda olmayacak,

Milletvekillerinin hükümette olmayacağı gibi.

Anında sorup, sorgulayıp beni savunamayacak,

Meclisteki sözlü sorunun olmayacağı gibi.

“Reddi hakim” talebinde bulunamayacak,

Güven oylamasının olmaması gibi.

Parasal problemlerimi mahkemelere taşıyamayacak,

Milletvekillerinin bütçe dışı kalması gibi.

Avukat odasında oturacak meslek hayatı boyunca.

Kanun yazacak mahkeme başkanı kendi yazdıkları ile beraber kullansın diye.

Sayıları artacak ortalıkta dolaşan avukatların.

Bir de yaşları azalacak hukuk eğitimi almamış olanlarının.

“Ne iş yapar bu vekil?” diye sormak gelmez mi içinizden?

Vekalet verip vekil tutar mısınız birini, sizi temsil etmesin diye adliyelerde?

Ne farkı var yeni sistemde milletvekillerinin, adliyedeki (var sayılan) dava vekilliğinden?

At bitince semercinin, nal bitince nalbantın bittiği gibi, işi bitince milletvekilliğinin bitmesi beklenmez mi bu yeni düzende?

İster misiniz, oy verecek seçmen gibi, vekil edecek aday bulamayalım milletvekili seçimlerinde?

Kalır mı vekillik “ne iş olursa yaparım” diyen bahtsızlara.

Demem o ki;

Bu yol yol, iş de iş değil.

Bence, bu işe “Hayır” demek gerekir.

(17.03.2017)