Raşit CENGİZ

Bana göre de ... / Raşit CENGİZ

Ben, siyasi yazılarımda var olanı değil, olması gerekenleri yazıyorum.

Amacım, bir gün birileri “neden bu haldeyiz” diye merak ederse,

Başka birileri, “düzeltmek için, nereden başlayalım ve neleri değiştirelim” telaşına düşerse,

Onlara bir seçenek sunmak istiyorum.

Bu yazım öyle değil.

Bu yazıyı, bir terminolojiye göre, dilsiz şeytan kalmamak,

Başka bir terminolojiye göre, dürüstlük adına, düşüncelerimi saklamamak için yazıyorum.

                                   *          *          *

Seçmen kimdir?

Ülkesinin ve ülke insanının bugününü mutlu, geleceğini de umutlu yaşayabilmesi için, yönetecek kişi ve kadroları seçmek üzere, oy kullanarak fikrini beyan eden kişidir.

 

Seçmen oy kullanırken nelerden uzak durmalıdır?

Kişisel kaygısı olmamalıdır. İş, aş, ikbal kavgası olmamalıdır.

Yüz kızartıcı suçlara eğilimi, bu suçlardan sabıkası olmamalıdır.

Tarikat, aşiret, cemaat yönlendirmesi altında bulunmamalıdır.

Dünya gerçeklerini görebilecek kadar yeterliği, gördüklerini yorumlayabilecek yetkinliği, ifade edebilecek kadar eğitimi olmalıdır.

 

Neden?

Siz; işsiz bir seçmenin, iş verme yalanı söylemeyen birine oy vereceğine inanır mısınız?

Açlık çeken birinin, yarım saat içinde ekmek bulma arayışından kurtulup, yarım asır sonraki torunları için oy kullanabileceğini düşünebilir misiniz?

Hırsızlık sabıkası olan birinin, oy vereceği kişinin çalmama ihtimalini dikkate alacağı konusunda ne düşünürsünüz?

Eğitim olmadan “Çalıyor ama çalışıyor”dan “Acaba, çalmak için mi çalışıyor” sorusuna varılacağını nasıl düşünürsünüz?

 

Biraz da kıyas yapalım.

On beş yıl önce dolar 1400 TL olduğu, yirmi iki bin mahkum af edilip sokağa salındığı için, başbakana yazar kasa atılıp partisi yerin dibine sokulmadı mı?

 

Şimdi olanların birazını yazalım.

Hendek, Suriye, Soma, Af, Ermenek, Aladağ, Dolar şimdilik 3,5 TL.

Atılsın demiyorum ama, kasa atmak için yetmez mi?

Bence fazla bile gelir.

Olabilir mi?

Olamaz! Neden?

Geçen sürede vatandaşların kişisel borç miktarı yetmiş kat artmış.

Üç ay önce boşaltılan cezaevleri yeniden dolmuş.

Vatandaşın yoksullaştıkça artan çocuk sayısı “şartlı nakit transferi” sayesinde gelir kapısı olmuş.

Cinsel taciz girişimci sayısı tavan yapmış.

Çocuklarımızı eğitmeme konusunda başarımız (!) iki katına çıkmış.

Toplumumuz, eğitimsizlik sıralamasında 9. sırada.

Bu şartlarda oluşan, milli değil kirli iradedir.

Eğer bir gün, seçmen olma koşulları arasına, örneğin, en az altı aydır sosyal güvence pirimi ödüyor olmak, belli suçlardan hüküm giymemiş olmak, belli bir miktarın üzerinde kişisel borç sahibi olmamak, okuyup yazabiliyor olmak gibi koşullar getirilir ise, ilk alkışlayan ben olurum.

Eğitim düzeyi, kişinin ‘oy’una ağırlık olarak yansır ise, kutlamak için kurban keserim.

O seçmen isterse, ben başkanlığı bile kabul ederim.

(01.01.2017)