• 13 June 2016, Monday 20:03
RaşitCENGİZ

Raşit CENGİZ

Yarısını Söylemek

Bana göre de ... / Raşit CENGİZ

Yalan, olmayanı söylemek, ya da olanı olmadığı gibi söylemektir.

Toplumsal zararı yok değildir ama, genellikle çok da değildir.

Toplum için esas zararlı olan, doğrunun yarısını söylemektir ki, akıllı insanların, yani genellikle siyasetçilerin işidir.

Siyasetçi doğrunun yarısını söyleyerek, seçmenlerin ya asıl çıplak olan gerçeğin örtmediği bölümlerini görmesini sağlar (örttüğü bölümleri saklar) ya da söylemediği yargılara ulaşmasını sağlar ki, buna da algı yönetimi denir.

Ama söylenenler kesinlikle yalan degil, sadece gerçeğin yarısıdır.

Örneğin;

“İMF’ye borcumuzu ödedik” denildiğinde, seçmen bunu, ya ”dünyaya borcumuz kalmadı” ya da “borcumuz giderek azalıyor” diye anlar.

Oysa gerçek bunun tam tersidir.

“Üçüncü boğaz köprüsünü veya üçüncü hava alanını cebimizden para hacamadan yaptık” denildiğinde, yüklenici firmaya işlettiği sürece gelir garantisi verildiği de söylenmez.

Firma yeterince kazanamaz ise, yetecek kadarını kendinin ödeyeceğini vatandaş anlayamaz.

“Enerji piyasasını düzenleme yasası çıkardık” denildiğinde, vatandaş “bir düzene girecek” diye sevinir, enerjiyi kaçak kullananların kullandığı enerjinin parasını kendisinin ödemekten kaçamayacağını anlayamaz.

17 ve 25 Aralık için sadece “hükümeti devirmek için kumpas kurdular” deyip bırakırsanız, halk “o iddiaların hiçbiri doğru değil” diye anlar.

Oysa; ben böyle diyeni duymadım.

Bir sorumlu siyasi, “oyumuzu beş bin arttırdık” dediğinde, dinleyenler o beş bin oyun, beş ay önceki seçimde kaybedilen beş bin oy olduğunu anlayamaz.

“Güzel şeyler olmuş” diye sevinir.

Oysa; gerçek bu değildir.

Siyasetçi ve izleyeni arasında “yarısı ile yetinmek” konusunda milli bir mutabakat vardır.

Gerçeğin öteki yarısı, öte tarafın ilgi alanına girer ki, beri tarafı ilgilendirmez.

Herkes kendi ezberini söylemekten, kendi şarkısını dinlemekten mesut, mutlu, hatta umutludur.

İyi de;

Bir kerecik de “bizi kim, neden dövüyor” diye merak etmez mi insan?

Gerçeğin yarısına “yarım” dediğimiz gün, öteki yarısı saklanamaz.

Siyasetçi söyleyeceği yarımı ayıklamaktan, izleyeni kendini avutmaktan, seçmen  aldatılmaktan, toplum da uçuruma doğru hızla yuvarlanmaktan kurtulur.

“Olur mu?” derseniz.

Benimki de bir umuttur.                                      (09.06.2016)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık