- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 23 August 2016, Tuesday 19:54
- 4204 kez okundu
Raşit CENGİZ –
On altı haftadır konusu sadece siyaset olan yazılar yazıyorum.
Bunun biri özel, diğeri genel olmak üzere iki nedeni var.
Özel nedenim şu:
Başkalarını aydınlatabilecek kadar bildiğim iki konudan biri mesleğim olan eğitim, diğeri de siyaset.
Bu iki konuyu bilir, başka konularda da haddimi bilirim.
Siyasetin acil olmasından dolayı, önceliği eğitime vermiyorum. Eğitimin, siyasetten daha az rezil olduğundan değil.
Genel olarak nitelendirdiğim ikinci nedenimin ise, otuz altı yıl geriye giden bir geçmişi var.
Şöyle ki;
1980 yılında ABD, dünya siyasetinin sınıfsal temelden çıkarılıp, etnik ve dinsel temelde yapılmasına karar verdi. (Kaynak: Sivil Örümceğin Ağında - Mustafa Yıldırım)
(Fethullah Gülen’in halâ ABD de yaşıyor ya da yaşatılıyor olmasını bir de bu bilgi ışığında değerlendirin.)
Renkli devrimlerin yaratıcısı STK’lar ve onların dağıttığı etnikci ve dinci konulu araştırma fonları bu tarihten sonra ülkemizde de devreye girdi.
O yıl ülkemizde, adı Atatürkçü, işlevi anti Atatürkçü olan bir darbe yapıldı.
Bilimi yüceltenler ile iyi kötü aklını kullanabilenler hapse atıldı.
Meydan, bu dünyadan umudunu kesip öteki dünyaya yatırım yapanlarla, solculuğu din, dil, ırk özgürlüğü sananlara kaldı.
Üç yıllık uyutma ve unutturma döneminden sonra Turgut Özal iktidara geldi.
Amacının anti-politik bir toplum yaratmak olduğunu söyledi.
Bin liralık asgari ücretle çalışıp iki bin liralık akıllı telefon kullanan milli iradeye, bu yoldan yürünerek uzun yıllar sonunda gelinebildi.
Oysa; Tugut Özal” siyasetten uzak bir toplum” amaçladığını söylediğinde, Bülent Ecevit, “siyasetten uzak duran insan zararsız değil, yararsız insandır” demişti.
İşte ben bugün,”zararın neresinden dönülürse kârdır” diye düşünerek, olanı değil de olması gereken siyaseti tartışmaya açmaya çalışıyorum.
O nedenle de siyaset yazmaya, elimden geldiğince siyaseti olması gereken doğal ve doğru mecrasına çekmeye çalışıyorum.
Umutsuzca.
(19.08.2016)
-
25.12.2024 AÇALIM-2. (TARIM)
-
25.12.2024 AÇALIM -1 (EĞİTİM)
-
10.02.2020 İŞTE BU!
-
31.01.2020 ŞEYTAN DİYOR Kİ;
-
13.12.2019 CHP’NİN BAŞKAN ADAYLARI
-
13.02.2019 Köy Kent
-
24.12.2018 Bitti mi? Bitti.
-
18.12.2018 Nasıl biri?
-
11.12.2018 Sitem
-
20.03.2018 Sandık Güvenliği
-
08.03.2018 Yanlış
-
24.10.2017 ‘İmam Nikahı’
-
02.10.2017 Öğretmen ve Siyaset
-
29.09.2017 Kabinsiz Demokrasi
-
11.09.2017 Dilini bilmemek
-
28.08.2017 İslam Kurultayı
-
12.06.2017 Yapısal Sorunlarımız – 2
-
29.05.2017 Yapısal Sorunlarımız – 1
-
15.05.2017 Hadi, kendimize bakalım …
-
02.05.2017 Önümüze mi bakalım?
-
10.04.2017 Tercih Meselesi
-
03.04.2017 ÇOK BAŞLILIK
-
27.03.2017 On Sekiz Yaş
-
20.03.2017 Vekil ne iş yapar?
-
13.03.2017 Bütçe
-
06.03.2017 Vekalet
-
27.02.2017 Özelleştirilecek Devlet
-
20.02.2017 MAĞDURİYET
-
13.02.2017 Neden HAYIR!?
-
06.02.2017 82 Referandumu
-
30.01.2017 İletişim
-
23.01.2017 Bence
-
16.01.2017 Seçmen / 2
-
09.01.2017 Seçmen / 1
-
02.01.2017 Yeni
-
19.12.2016 Delege
-
12.12.2016 Aday
-
05.12.2016 Kutlama
-
21.11.2016 Kaç kişi?
-
14.11.2016 Ecevit olmak
-
07.11.2016 Sarı Öküz
-
31.10.2016 Dayanışma
-
25.10.2016 İhraç
-
10.10.2016 Güven
-
03.10.2016 Özgürlük
-
26.09.2016 Sosyalizm
-
19.09.2016 Açıldı
-
05.09.2016 Demokrasi mi?
-
29.08.2016 Ne yapılmalı?
-
16.08.2016 Bıktık
-
08.08.2016 Özeleştiri
-
02.08.2016 Neden?
-
25.07.2016 Darbe
-
18.07.2016 Güç
-
11.07.2016 Kural
-
04.07.2016 Para
-
27.06.2016 Lider
-
20.06.2016 Örgüt / 3
-
13.06.2016 Yarısını Söylemek
-
06.06.2016 Yarısını Yapmak
-
30.05.2016 Tek Adam
-
23.05.2016 Kan Meselesi
-
16.05.2016 Parti okul mudur?
-
10.05.2016 Ne isterdim?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.