• 02 May 2017, Tuesday 3:13
RaşitCENGİZ

Raşit CENGİZ

Önümüze mi bakalım?

Bana göre de ... / Raşit CENGİZ

Halk oylamasından beriye iki haftadır yazmadım.

Hem yeni durumu izleyip tepkileri gözlemek, hem de gönül sesime göre değil, akıl sesime göre değerlendirmek istedim.

Gördüğüm şu;

Muhalefet “şaibe var, tanımıyoruz” çizgisine kadar gidiyor, iktidar bloğu “varsa var, atı alan üsküdarı geçti, ama aferin daha ileri gitmeyin” havasında.

Bazı dostlar, “AKP oyuna geldi, 2019 seçimlerini biz kazanırız” avuntusu içinde.

Ben değilim.

Şu iki nedenle:

Birincisi;

Bilirsiniz, Türkiye liginde yenilen takımın oyuncuları ve yetkilileri maç akşamı kameralar önünde, şöyle derler.

“Bu maç bitti, önümüzdeki maça bakacağız!”

Bu söz futbol maçı için doğrudur ama, bu referandum için değil.

Futbolda, kuralları başlamadan önce konulmuş bir lig vardır.

Yeni karar alınır ise, bir sonraki ligde uygulanır.

Siyasi yaşamımızda böyle bir lig bir süredir yoktu, şimdi hiç yok.

Başbakanın, “OHAL durumunda referanduma gitmeyiz” anlamındaki sözüne rağmen referanduma OHAL içinde gitmedik mi?

“Referandum sürecinde televizyon kanalları tarafsız yayın yapmak zorunda değil” kararını referandum sürecinde duymadık mı?

Devlet kaynaklarının iktidar tarafınca sınırsızca kullanılmasının uzun süredir ahlak kurallarımız içine alındığını görüp, biz de bu duruma alışmadık mı?

Cismi batıdaki işçinin, isminin doğuda oy kullandığını, yardımsever bir kişiyi evet oylarını seçmenler adına kullanırken (!) seçim kurulları ile beraber sosyal medyada izlemedik mi?

Soruşturma açıldığını duyan var mı?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminden sonra yaratıcılık (!) konusunda ne kadar yol almışız değil mi?

“Mühürsüz zarflarda kullanılan oylar geçerli sayılacaktır” kararını sandıklar açılırken veren YSK’nun, 2019 seçim günü “seçmen kartı olmadan oy kullananların oyları geçerli sayılacaktır” diye karar alıp, gerekçesinde de “vatandaşın oy kullanma hakkı kutsaldır” demeyeceğinin garantisi var mı?

Bence yok.

Okurlarım arasında “bunu yapamazlar” diyebilen var mı?

Demem o ki; hakemi karşı tarafın forvet, gözlemcisi de defans oyuncusu olacak maçta, gole giden oyuncunuzun kement atılarak durdurulması ne ise, yaşayacaklarımız da odur.

Sırf bu birinci nedenle bile “önümüze bakacağız” demenin, “ben safım” demekten başka anlamı yoktur.

“Önümüze bakacağız” yerine “kendimize bakmalıyız” önerim, ikinci nedenin sonucudur ki, onu da haftaya anlatmaya çalışacağım.                  (28.04.2017)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık