• 14 November 2016, Monday 18:45
RaşitCENGİZ

Raşit CENGİZ

Ecevit olmak

Bana göre de ... / Raşit CENGİZ

Tabii ki mümkün değil.

Gerekli de değil.

Böylesi, kişiyi klonlamak olur.

Amaç, olsa olsa “gibi” olmak , “Ecevit gibi olmak” ya da, onu aşmak olabilir.

Bunun için de, Ecevit’i bir çizgi olarak görüp, o çizgiyi tanımak gerekir.

Beşeri gelişmişlikte Ecevit çizgisi şu demektir.

Sahip olduğun evlerden birini satıp parasını Çanakkale’de yanmış bir ormanın yeniden dikimi için bağışlamak demektir.

Öteki evinin parasını bir Güneydoğu Gazisine, ailesine konut alsın diye vermektir.

Ailesinden miras kalan Mekke’deki bir araziyi, Türk hacılar kullansın diye, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağışlamak demektir.

Tüm bunları kimseye duyurmadan yapabilmektir.

“İsraf haramdır” diyen bir toplumun başbakanı iken, Renault marka bir mütevazi arabaya binmektir.

Evine gelen misafire eliyle çay servisi yapıp, en öfkeli anlarında bile siyasi rakiplerine “sayın” diyecek kadar insan olabilmektir.

“Benim çiftçimin tarlasına ne ekeceğine başka bir ülke karar veremez” diyebilmektir.

“Bu ülkenin yer üstü kadar yer altı da benim halkımındır, o nedenle madenler devletleştirilmelidir” deyip, dediğini yapabilmektir.

Bir işci liderine ölümünden sonra “ başkalarının ala ala bitiremediği tüm haklarımızı bize Ecevit vermişti” dedirtebilmektir.

Birinci körfez savaşı sonrasında siyasilerin tamamı “bir koyup üç almak” rüyasının tadını çıkarırken, “otuz altıncı paralelin kuzeyinin uçuşa yasak bölge yapılması”nı kabul etmenin, on yıllar sonra Türkiye’nin bölünmesine giden yola evet demek olduğunu söyleyecek kadar ileriyi görebilmektir.

“Benim için Türk ve Kürt’ü birbirinden ayırmak, kalbimin iki yarısını birbirinden ayrı koymak demektir” diyebilmektir.

Başkalarının bombalanmaktan kurtaramadığı bir ülkenin ulusal meclisine, meydan okutturmamaktır.

Üyesine demokrasi veremeyen bir partinin, ülkesi için demokrasi istemeye yüzünün olmadığını söyleyebilmektir.

“Kurtarıcıdan kurtulmak, kurtardığından kurtulmaktan zordur” diyerek, halkına özgüven vermektir.

Partisinin tüzüğüne “Elli liradan fazla bağış, partiyi satmak ve satın almaktır” diye yazabilmektir.

Az şey söyleyip çok şey anlatabilmek, yapamayacağı şeyi söylememek, söylediği herşeyi yapabilmektir.

Ecevit, o gün için gerekli olanı değil, doğru olanı söyleyebilmektir.

Bu söylediklerime itiraz edenler mutlaka olacaktır. Saygı da duyarım ama, onlara tavsiyem,

Ya onun söylediklerine hayır diyerek başka şeyler söyleyip bizi ikna etmeliler, ya da onun söylediklerini ondan daha iyi yaparak, onun kadar gönlümüzde yer etmeliler.

İşte o zaman, ya o çizgiye ulaşıp onun gibi olacak, ya da o çizgiyi aşıp yıllar sonra bile ondan daha çok sevgi ve saygıyı hak edeceklerdir.

Biz her ikisine de razıyız.

(08.11.2016)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık