• 03 November 2018, Saturday 17:02
MetinSALMAN...

Metin SALMAN...

BES- BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ Mİ SİGORTA MI?

2002 kasımında iktidara gelen AKP hükümetlerinin uyguladığı SOSYAL GÜVENLİK ANLAYIŞINA TERS sosyal güvenlik politikaları sonucunda özellikle SSK mevzuatına tabi çalışanların, çalışma süreleri uzadıkça emeklilikte bağlanacak maaşları azalmaya başlamıştır. (SSK primlerinin asgari ücretten ödenmesi halinde)

Bunun sonucu olarak çalışanlar, emekli olunca kendilerine bağlanan EMEKLİ AYLIĞI ile geçinemez hale gelmişlerdir. Bu uygulama, devletin sosyal güvenlik ödemelerinin gittikçe düşürülerek katılımcıların bu sistemden kaçırılarak ÖZEL EMEKLİLİK SİSTEMLERİNE YÖNELMELERİ İÇİN BİLİNÇLİ OLARAK YAPILAN BİR İŞLEMDİR. Oysaki SOSYAL DEVLET, ÇALIŞANLARIN EMEKLİ OLDUKTAN SONRA DA İNSANCA YAŞAMALARINI SAĞLAYACAK TEDBİRLERİ ALMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. İnsanlar çalışırken emeklilikleri için bir birikim yapar. İşveren de buna katkı sağlar ve sonuçta emekli olan çalışana emekliliğinde bir maaş bağlanır. Bu sosyal güvenlik hizmetleri ülkemizde Devlet Memurları için Emekli Sandığı, bir işverene bağlı olarak çalışanlar için SSK, kendi adına çalışanlar için Bağ- Kur tarafından yürütülmektedir. Üç kurum arasında bütünlük sağlamak için bu kurumlar Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleştirilmişlerdir. Özellikle bir işletmede SSK mevzuatına göre çalışanlar hakkında getirilen ve uygulanan hükümler sonunda, emeklilikte MAAŞ BAĞLAMA ORANLARI düşürüldüğünden EMEKLİLER ARASINDA MAAŞ FARKLARI ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

Çalışanlara emeklilikte bağlanacak maaş oranlarının yıllar itibariyle düşürülmesinin sonucu olarak, insanlar emeklilikte namerde muhtaç olmamak için değişik yollara başvurmaya başlamışlardır. Bunlardan biri, başka sistemlere yatırım yaparak emeklilikte ikinci bir emeklilik maaşı alabilmektedir. Bu yol da BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ denilen bir sistem olarak insanlara sunulmaya başlamıştır.

Bu sistem, devletin sosyal güvenlik sistemlerinin çokta iyi uygulanmadığı gelişmiş ülkelerde uygulanan bir sistemdir. Paranın yıllar itibariyle PUL OLMAYACAĞI ülkeler. Bu sistemde belli bir süre, bu işleri yapan bir kurumda, belli bir tutar paranızı biriktireceksiniz, o kurum da sizin paranızı değerlendirecek ve belli sürenin sonunda biriken paranızı, neması ile size ya toplu olarak, ya da ayda belli bir miktar aylık olarak ödeyecektir. ( O sürenin sonunda o kurum ayakta ise?)

Böyle bir uygulama zaten yıllardır Türkiye’de vardır. Ancak yeterince rağbet görmemiştir. Böyle bir sistem, çalışanların ücretlerinin tasarruf yapabilmelerine imkân verecek seviyede olması ile uygulanabilecek bir sistemdir. Çalışanlara ödenen ücretler yetersiz ise, bu sistemin yürütülmesinde büyük zorluklarla karşılaşılacaktır. Türkiye’de çalışanlara ödenen ücretler ise, çalışanların tasarruf yapmalarına imkân verecek düzeyde değildir. O bakımdan bu sistemin Türkiye’de uygulanması zor gözükmektedir. Bu zorluk göz önüne alınarak getirilmek istenen bu yeni sisteme, çalışanlardan belli bir yaşın altında olanların katılımı Devletçe zorunlu tutulmuştur. Yukarıda da belirtildiği gibi, çalışanların bu sisteme katılabilmeleri için, aldıkları ücretlerinin tasarruf yapabilecekleri bir seviyede olması gerekmektedir. Ayrıca da sistemin, bu katılım sonunda elde edeceği imkânların, kendileri için tatminkâr olması lazımdır. Hem çalışanların aldığı ücretin tasarrufa imkân vermemesi, hem de katılımın sonunda elde edecekleri tutarların tatminkâr olmaması, ayrıca da bu konularda daha önce ülkemizde yapılan benzeri uygulamaların fiyasko ile sonuçlanması, katılımcıların güvenini sarsmaktadır. Bundan dolayıdır ki 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren çalışanların işverenleri aracılığı ile otomatik olarak sisteme dahil edilmeleri, beklenen sonucu vermemiş ve zorunlu olarak sisteme dahil edilen çalışanların aşağı yukarı %60’ı kendilerine tanınan hakları kullanarak sistemden ayrılmıştır. Şimdilerde Devletçe bazı teşvikler kullanılarak, SİGORTA ŞİRKETLERİNİN SATMAKTA ZORLANDIKLARI BU POLİÇELERİN PAZARLANMASI SAĞLANMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. Bunun BAZI MARKET RAFLARINDA MÜŞTERİLERİN RAĞBET GÖSTERMEDİĞİ İÇİN SATILMAMIŞ MALLARIN, ÇEŞİTLİ PAZARLAMA TEKNİKLERİ UYGULANARAK, MÜŞTERİLERE KAKALANMASINDAN farkı yoktur. Burada pazarlama işini DEVLET üstlenmiş durumdadır. Birikimcilere ileride yeterli ve inandırıcı bir gelecek vaat etmeyen böyle bir uygulama zaten BİR EMEKLİLİK SİSTEMİ değildir. Birisine her ay belli bir miktar paranızı vereceksiniz, o sizin adınıza paranızı biriktirecek ve işletecek, o paradan kâr edecek ve belirlenen süre sonunda da biriken paranızı, neması ile size ya toptan ya da ayda belli bir miktar olarak ödeyecektir. Bunlara benzer uygulamalar ülkemizde daha önce yapılmıştır. Bu ülkede OYAK ile beraber MEYAK ( MEMUR YARDIMLAŞMA KURUMU) da kurulmuş, yürütülememiştir. Memur ve çalışanlardan TASARRUF BONOSU diye bir kesinti yapılmış, FİYASKO İLE SONUÇLANMIŞ ve bu ülkede bu bonolardan BANKER KASTELLİ gibi bankerler doğmuştur. Daha sonraki yıllarda maaşlarda KONUT EDİNDİRME YARDIMI diye bir kesinti yapılmış, enflasyonlar sonucunda bu kesintiler kuşa bile dönememiş ve bu uygulamadan hiçbir sonuç alınamamıştır. Çalışanlar şimdi yine aynı endişe içinde olduklarından bu sisteme katılmakta ayak sürümektedirler.

Zaten bir EMEKLİLİK SİSTEMİ OLMAYAN bu BES ( Bireysel Emeklilik Sistemi), yukarıdaki örneklere benzemesin!...

 

 

 

 

 

 

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık