Metin SALMAN...

31.12.2021 tarihinde EPKD (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) 01.01.2022 tarihinden itibaren Türkiye’de TEÜAŞ’tan (Türkiye Elektirk Üretim A.Ş.) (Malûm TEK-Türkiye Elektrik Kurumu-Devlet Kurumu - birkaç parçaya ayrılarak şirketleştirilmişti. Bu şirketlerden biri.) elektrik satın alarak dağıtım yapan 21 şirketin uygulayacakları perakende elektrik fiyatlarını belirleyen 10706 sayılı bir karar yayımladı.

Bu kararın, Türkiye’de kendisinden habersiz hiç bir kararın alınmadığı, yayımlanamayacağı bilinen Padişahımız (!) Recep Tayyip Erdoğan’dan HABERSİZ ALINMASI MÜMKÜN DEĞİL. Ancak, karar yayımlandıktan sonra vatandaşa gelen Ocak-2022 elektrik faturalarının (Bu arada doğalgaz faturalarını da gözardı etmeyelim.) aralık 2021 ayına göre üç veya beş kat fazla gelmesiyle vatandaş sokaklara döküldü. Meselâ aralık 2021 faturası 100.-TL. olan bir eve 250.-TL., Aralık faturası 1500. -TL olan bir işeyerine 5000.-TL fatura gelince, vatandaş faturalarını yakmaya, sokaklarda protesto gösterileri düzenlemeye başlayınca Padişahımız(!) Efendimiz Recep Tayyip Erdoğan –çevresine rağmen- bu işte bir yanlışlık olduğunu ve ZAMLARIN VATANDAŞIN CANINI ÇOK YAKTIĞINI görerek, önce evlerde aylık 150 KW/H olarak belirlenen (onlara göre ucuz tarife) miktarı 210 KW/H çıkardığını ve fiyatların makûl seviyeye düşürülmesi için gerekli çalışmaların yapılması talimatını verdiğini açıklamak durumunda kaldı.

Yalnız ortada garip bir durum vardı!  Dağıtım şirketleri (Beşli çete burada da var.) Devletten 1 KW/H (Bir kilovat saat) elektriği 31 kuruş 86 santime alıp konutlarda 150 KW/H saate kadar 1,37 Liraya 150 kilovatı geçince 2,06 liradan, sanayiye 1,75, ticarethanelere 2,74 liradan satılmasına göre faturalar gönderilince, 31.12.2021 akşamı gece saat 00:00 da Padişahımız tarafından doğumu yaptırılan ZAM BEBEĞE kimse sahip çıkmadı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu EPKD –(Malûm BAĞIMSIZ (!) bir kurumdur. Padişahımız efendimizin izni olmadan (!) da piyasa şartları ne gerektiriyorsa o kararı alabilir(!?)) şaşırdı.! Yahu kardeşim bu zamlar da nereden çıktı?” diye ortaya sorular sormaya başladı. Enerji Bakanı Kem-küm etmeye başladı. Padişahımız (!) Efendimiz 128 milyar dolar, düşüncesiz ve hovardaca harcanırken kendisinin orada olmadığını, o zaman Cumhurbaşkanı olduğunu söylediği gibi, burada da ZAM BEBEĞİN DOĞUMUNDAN HABERSİZ  olduğunu söyleyebilir. Şaşırmayın!

Yani bu ZAM GETİREN BEBEĞE sahip çıkan yok! Bu bebeğin hangi  hastanede doğduğu bulunamadı! Doğum belgesini hangi doktor imzaladı? (Gerçi belgeyi imzalayan doktor kesin olarak bilinmiyor. Amma!...?) Anası kim? O ZAMAN BEBEĞİ DOĞUMDAN SONRA KİM BELEDİYENİN ÇÖP KONTEYNERİNE BIRAKTI?

Babası kim? Belli değil!

Böyle olduğuna göre yoldan geçerken belediyenin çöp konteynerinden gelen bebek sesini duyup ZAM getirdiğini bilmeden BEBEĞİ  İNSANLIK (!) ADINA KORUMAYA ALANLARIN BAŞINA BELA OLDU!?... Her ne kadar HAMİLEYİ YOLDA KIVRANIRKEN (!) BULUP HASTANEYE GÖTÜREN EPDK, sonradan ZAM BEBEKLE ilgili bir açıklama yapıp, BEBEĞİN ZAM GETİRMEDİĞİNİ açıklamaya çalışmışsa da, BU AÇIKLAMA KİMSEYİ TATMİN ETMEDİ!..

Bu ZAM isimli bebeğe, doğum belgesini imzalayan doktor, hamileyi hastaneye getirenler bile sahip çıkmadığına, doğduğu hastane, anası ve babası belli olmadığına, bebeğin çöp konteynerinde bulunmuş olması sonucuna göre kimsenin sahiplenmediği ZAM GETİREN BU BEBEK, yoksa piç mi?