Metin SALMAN...

Vergi, "Devletin, yapmak zorunda olduğu kamu hizmetlerinde harcanmak üzere, devlet hazinesini güçlendirmek için hükümetin ya da yerel yönetimlerin kanunlara uygun olarak doğrudan doğru¬ya veya bazı mal hizmetlerin fiyatlarına ekleyerek dolaylı yoldan kişi ve kuruluşlardan topladığı para" olarak tanımlanabilir.
Kamu hizmetlerinin görülebilmesi için her vatandaş gücü nispetinde devlete vergi vermek zorundadır. Vergi, ‘dolaylı ve dolaysız vergiler’ şeklinde ikiye ayrılır. Dolaysız vergi, doğ¬rudan kişi ve kuruluşlardan yıl içinde yaptıkları işlerden dolayı elde ettikleri kazançlardan alınan vergilerdir. Bu vergiyi ödeyenler, elde ettikleri kazanç miktarına göre vergi öderler. Az kaza¬nan az, çok kazanan çok vergi.
Dolaylı vergiler ise: Bir mal ve hizmetin üzerine konulan verginin, o mal ve hizmetten faydalananlar tarafından ödenen vergilerdir. Mesela gıda maddesi alırken ödenen vergi buna güzel bir örnektir. Burada o gıda maddesini satın alan asgari ücretli de, ayda 50.000 TL kazanan da aynı vergiyi öder. Dolaylı vergiler vatandaş için adil olmayan vergilerdir.
Bazı durumlarda vergiyi ödeyen, bu yükü başkalarına akta¬rır. Mesela bir toptancı, ödediği KDV'yi perakendeciye, perakendeci de son satın alan müşteriye aktarır. Neticede yük, tüketici¬ye kalır.
Yani Kazık Daima Vatandaşa (KDV)!
Yeni konulan bir vergi veya mevcut vergilerde yapılacak oran yükseltilmesi, vergi verenler üzerinde farklı olumsuz etki yaratabilir.
Vergi, genel olarak yapılan faaliyetler sonucunda elde edilen kazanç üzerinden alınır. Herhangi bir faaliyet üzerinden tekrar tekrar başka isimlerle vergi alınmamalıdır. Genel olarak vergiden vergi alınmaz. Çünkü ödediği bir vergiden kişi bir kazanç elde etmediği gibi, varlıklarından bir eksilmeye sebep olmuştur. Oysa ülkemizde vergi hukukunun temel ilkelerinden olan “VERGİDEN VERGİ ALMAMA” kuralına aykırı olarak “VERGİDEN DE VERGİ ALINMAKTADIR.” 1999 yılında yaşanan Yalova ve Düzce deprem¬lerinden sonra bu felaketin yaralarını sarmaya yardımcı olmak üzere GEÇİCİ iletişim vergisi konulmuş ve fakat buradan topla¬nan vergi gelirleri yöneticilere TATLI geldiğinden vergi KALICI hale gelmiştir.

Ayrıca bir malın fiyatı üzerinden önce ÖZEL TÜKETİM VER¬GİSİ (ÖTV) alınıp o vergi tutarı da malın fiyatına eklenip o tutar üzerinden -KDV alınmaktadır. Bu vergiden de vergi almaktır. Ondan dolayıdır ki bazı mallardan alınan vergilerin toplamı o malın fabrika çıkış fiyatının bile üzerine çıkmaktadır.

Yazımızın başında belirttiğimiz gibi vergi, "Devletin yap¬mak zorunda olduğu kamu hizmetlerinde harcanmak üzere." toplanır. Ancak özellikle son yıllarda veriler bazı yöneticilerin keyfi harcamaları için kullanıldığı ve kamu yönetiminde lüks ve israf hızla arttığı için toplanan paralar yeterli gelmemekte ve bütçe yüksek miktarlarda açık vermektedir.Bu sebeple vergi oranları arttırıl¬makta ve yeni vergiler konulmaktadır.: Nitekim son su faturamda Çevre Temizlik Vergisi'nden başka Büyükşehir Katı Atık ve İlçe Belediyesi Katı Atık bedelleri yer alıyor. Vatandasın faturasından ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİ (ÇTV) alınıyor. Bu verginin adı ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİ. Bu vergi ne için alınıyor? Çevre temizliği KATI ATIK¬LARIN DA TOPLANMASI İŞİNİ KAPSAMIYOR MU? Hem büyükşehir belediyesine, hem ilçe belediyesine KATI ATIK BEDELİ ayrıca ÇEVRE TEMİZ¬LİK VERGİSİ (ÇTV) ödeyeceğiz! Bu verginin katmerlisi! Su fatura-sında tüketilen su miktarı için yüzde 8, katı atık bedellerinin topla¬mı için yüzde 18 KDV alınıyor. Su bedeli dışında alınan ücretlerin (ÇTV+ Katı atık bedeli+KDV) esas su fiyatına oranı V. Yani 100 TL’lik su faturası gelmişse bunun 56 lirası su fiyatı dışındaki diğer kalemler. Aynen AKARYAKIT FİYATI GİBİ!...
Vatandaştan toplanan vergileri titizlikle harcamayıp lüks arabalar, mobilyalar, uçaklar v.b. şeylerin alınmasına devam edildiği, kamu yönetiminde tasarrufa gidilmediği, ayrıca toplanan vergilerin ne¬lere harcandığı denetlenmedikçe bütçe hep açık verecek ve vergi oranları ya arttırılacak ya da yeni vergiler icat edilerek bütçe¬ye gelir sağlamaya çalışılacaktır. Son getirilen yeni vergiler de bütçe açıklarını kapatabilmek için getirilmektedir. Herhalde ver¬gi alınabilecek başka konu bulamadıkları için(!) Türkiye'de alı¬nan vergi sayısı henüz 70'e varamamıştır. Birkaç vergi konusu da biz hatırlatalım. Belki onlardan da vergi alınarak sayı 70’i bula¬bilir ve bütçeye biraz gelir katkısı yapmış oluruz.
Türkiye'deki işsizlerin oranı yüzde 15’lere varmış durumdadır. (TÜİK'in hokus-fokuslu rakamı) Şayet iş arayanlardan da İŞ ARAMA VERGİSİ alınırsa bu oran çok çabuk bir şekilde düşecek(!) Hem de bütçeye yeni bir gelir kaynağı(!) olacaktır. Ayrıca evlerdeki bacalardan da BACA VERGİSİ(!) alınabilirse, her evde mutlaka birkaç baca olduğuna göre bütçeye bayağı bir gelir sağlayabilir! ...

Önceki yıllarda: “VERGİNİZİ DÜZENLİ ÖDEYİNİZ. ÖDEDİĞİNİZ  VERGİLER SİZLERE YOL, SU, ELEKTRİK OLARAK GERİ DÖNECEKTİR.” diye bir slogan vardı.
Ödediğimiz vergiler artık vatandaşa "YOL, SU, ELEKTRİK" olarak geri dönmüyor, birilerinin sonu gelmez ihtiraslarının tatmini için kullanılıyor.
Onun için ödediğiniz vergilerin sizlere "YOL, SU, ELEKTRİK" olarak geri dönmesini boşuna beklemeyin. Yollar da, elektrik de, su da el yakıyor. 6 metreküp su 42 lira 81 kuruş.

Not: 2020 yılında başınıza yağacak vergi zamlarından başınızı koruyabilmek için acilen birer miğfer edinmekte büyük fayda var. Benden söylemesi.