Metin SALMAN...

Metin SALMAN

15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu girişimi planlayan, katılan, darbeye katılan, darbe girişimini fiilen, fikir olarak ve maddi bakımdan destekleyenlerin devlet kadrolarından ve toplum içinden temizlenmesi için hızlı bir refleksle devlet hemen harekete geçti.

Bunun için sivil veya memur ayırt edilmeksizin bu hareketle ilgisi olduğu tespit edilen herkes görevinden alındı, şirketine el konuldu, işinden atıldı ve bunların cezalandırılmaları için hukuki süreç başlatıldı, devam ediyor.

Bir kalkışmaya şöyle ya da böyle katıldığı yolunda deliller olan her kişi ve grubun üzerine kararlılıkla gidilirken, bir kesimin üzerine şimdiye kadar diğerleri gibi sıkı bir şekilde gidilmedi.

Bu, üzerine gidilmeyen grup hangisi?

Tabii ki kalkışmanın SİYASİ AYAĞI…

Kakışmanın SİYASİ AYAĞININ üzerine gidilmemesi, başta muhalefet olmak üzere sivil toplum kuruluşlarınca ısrarla sorgulanmaya başlandı.

Peki! “Ayak” nedir ve hareketin “SİYASİ AYAĞI” üzerine niçin gidilmiyor da bu konuda siyasi iktidar ‘AYAK SÜRÜYOR?

Sözlüklere baktığımızda “Ayak” kelimesinin sayfalarca açıklandığını görürüz. Konumuz, oralardaki açıklamaları buraya aktarmak değil. Maksadımız SİYASİ AYAK denilince neyin kastedildiği ve onun üzerine niçin gidilmediğidir.

FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI denilince, burada kastedilen SİYASET SAHNESİNDE bulunan FETÖ taraftarlarının ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını sağlamak için yapılması gereken işler.

FETÖ’nün siyasi ayağının üzerine diğer gruplarda olduğu gibi kolayca gidilebilir mi?

FETÖ kalkışması olmadan önceki olaylara bakalım:

17 - 25 Aralık 2013 olayları ortaya çıkmadan önce o zamanki adıyla F. Gülen Cemaati - iktidar partisi ile aralarından su sızmıyordu.

Ne zaman ki 17 - 25 Aralık 2013 olaylarında büyük bir iktidar savaşına girildi, iktidar o zaman cemaat denilen yapının ne kadar tehlikeli olduğunu anladı. Ondan sonra da onlarla mücadele başladı. Hele ki 15 Temmuz 2016 kalkışmasından sonra bu mücadeleye hız verildi.

Ancak, silinmesi ve ortadan kaldırılması imkânsız müşterek bir geçmiş var.

Bu geçmiş ne yapılırsa yapılsın ortadan yok olmuyor.

Daha önceki dönemlerde birçok kereler;

-“Ne istediler de vermedik?” diyen,

-Cemaatin okul açılışlarına katılıp, o okulların açılışını yapan,

-Elçiliklere onların okul açılışlarına katılma talimatı gönderen,

-Kendi çocuklarını o okullarda okutan,

-Cemaatin bankasının açılışına katılan ve açılış kurdelasını kesen,

-Eşleri adına okul yaptırıp, onlara bağışlayan,

-Sahip oldukları belediyeler yoluyla cemaatin isteklerini parsel parsel karşılayan,

-Katıldıkları birçok törende, ‘Dön artık! Bitsin bu hasret’ diyen,

-Cemaatin organizasyonu olan ‘TÜRKÇE OLİMPİYATLARI’nda hüngür hüngür ağlayan,

-Bu olimpiyatlar anısına ‘HATIRA PARA’ bastıran,

-F. Gülen’in ne kadar tehlikeli olduğunu söyleyenlere en fazla itirazda bulunan,

-F. Gülen’i ‘BİN YILIN EN BÜYÜK MÜTEFEKKİRİ’ olarak ilan eden, bu iktidar değil mi idi?

Şimdi FETÖ’nün SİYASİ AYAĞI YOK DİYORLAR?.. Bu size inandırıcı geliyor mu? FETÖ’nün siyasi ayağı üzerine gidilirse ne olacak? Her ayak var, SİYASİ AYAK yok!

Yukarıda sayılanları ve daha sayamadıklarımızı göz önüne alınca;

FETÖ’nün siyasi ayağı üzerine ciddiyet, kararlılık ve ısrarla gidebileceklerine ihtimal verebiliyor musunuz?

Karar sizin…