- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 11 January 2021, Monday 8:34
- 15019 kez okundu
Farkında mısı nız? Kasım 2020’de Padişahımız Efendimizin damadı olmaktan başka belirgin özelliği olmayan Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifa mı ettiği, görevinden af mı edildiği, Bakan’ın kararının ilanından ancak 27 saat sonra açıklanan olaydan sonra Türkiye’de İKTİDAR DEĞİŞTİ!
2002 kasımından 2020 kasımına kadar iktidar olan AK Parti iktidardan gitti, onun yerine AKP iktidara geldi.
Her iktidar değişikliğinde olduğu gibi yeni gelen iktidar da AK PARTİ iktidarı sırasında Türkiye’de yapılmış ne kadar kötü ve yanlış uygulamalar yapıldı ise, yeni iktidar onları düzeltmek için kolları sıvadı ve REFORM yapmaya karar verdi!...
Damat Bakan’ın gitmesinden sonra onun yaptığı yanlış uygulamaları düzeltmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, yapacağı işlerin ELVAN ELVAN kokması için Lütfü Elvan getirildi.
Lütfü Elvan’ın ilk işi görünüşte STK (Sivil Toplum Kuruluşu) olarak görülen, gerçekte 2002 Kasım’ından bu tarafa AK PARTİ hükümetinin bütün icraatlarını alkışlayan TÜSİAD, TOBB, MÜSİAD gibi kuruluşlara giderek, vaziyetten NASIL KURTARILABİLECEĞİ konusunda fikir alışverişinde bulunmak oldu.
Bence bu ziyaretlerde bir yanlışlık var. Çünkü bu kuruluşlardan TOBB ve MÜSİAD’dan Hükümetin aldığı kararlara bu güne kadar ALKIŞTAN BAŞKA bir itiraz gelmedi. Şimdi bunlara gidip te “BİZ NEREDE YANLIŞ YAPTIK?” diye sormanın ne anlamı olacaktı? Yaptıklarınızı yanlış görselerdi, zamanında itiraz etmezler miydi? Onlardan size NE GİBİ OLUMLU BİR FİKİR GELEBİLİR?
Diğer taraftan Türkiye’de şu anda mevcut olan UCUBE TEK ADAM rejiminden sonra Türkiye’nin idari yapısı tamamen değişti.
Yine Damat Bakan’ın görevden affedilmesinden sonra, Padişahımızın o zamana kadar bir türlü yıldızı barışıp uyum sağlayamadığı kendi atadıkları Merkez Bankası Başkanı, yeniden görevden alındı. Görevden aldıkları Merkez Bankası Başkanlarından biri ÇETENKAYA idi. Ne kadar kırmak istedilerse de bir türlü kıramadılar. Kıramayınca görev süresi dolmadan Padişah irade-i saniyyesi ile görevden alındı ve yerine UYSAL bir Murat getirildi.
UYSAL MURAT Padişah emirlerini eksiksiz uygulamasına ragmen o dahi kendisini Padişah Efendimize beğendiremediğinden bir gece ansızın görevden alındı ve yerine BALININ ZEHİRSİZ OLDUĞU ZANNEDİLEN AĞBAL NACİ atandı.
Anadolu’nun birçok yerinde, bir şeyin beyazına ak karşılığı olarak o şeyin başına ağ hecesini getirirler. Mesela BAKLANIN BEYAZI OLAN KURU FASULYEYE AĞPAKLA DEDİKLERİ GİBİ. Balları da toplandığı çiçeklere göre ZEHİRLİ ve ZEHİRSİZ olarak ayırırsak, Naci’nin balı da AĞBAL olduğundan “Bu bal yenilebilir, bundan bize zarar gelmez” düşünülerek Padişahımız Efendimiz tarafından tercih edilmiş olabilir. Yalnız O’nun balının da sonradan “AĞUBAL”a dönüşmeyeceğinin garantisi yok. Orada da aldatılmasın da!
Bu, yeni UCUBE “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nde Türkiye’nin idari, adli, ekonomik, eğitim ve hukuki yapısı bütünüyle değişmiş olup, işler tamamen bir kişinin iradesi çerçevesinde yürütülmektedir. Her ne kadar görünüşte sekreterya görevini gören bakanlar varsa da, fakat her bakansöze başlarken: - “Cumhurbaşkanımızın emir ve talimatıyla”, veya “Cumhurbaşkanımızın işaretiyle.” gibi cümlelerle söze başlamaktadırlar. Bu ise bakanlık görevinde bulunanların kendi iradeleri ile bakanlıkları ile ilgili herhangi bir karar alamadıklarının açık bir göstergesidir. O halde bütün bakanlıkların başında Padişahımız Efendimiz vardır.
Diğer taraftan Saray-ı Hümayunda Bakanlıklara paralel, BAKANLIKLAR ÜSTÜ BİRİMLER bulunmaktadır. Bütün işler Saray-ı Hümayundaki bu BİRİMLER TARAFINDAN KOTARILMAKTADIR.
Kasım 2020’de Damat Bakan’ın bir şekilde Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan ayrılmasından sonra ve iktidara AK Parti yerine AKP’nin geldiğinde, Kayınpeder Padişahımız Efendimiz Türkiye’de işlerin yolunda gitmediğinin ve tarumar ettikleri yapının mutlaka düzeltilmesi gerektiğinin nihayet 18 yıl sonra farkına varmış olup, işlerin düzeltimesi için REFORM (!) yapılması gerektiğini itiraf edebilmiştir.
Bütün sistemlerde yöneticilerin genellikle bir DANIŞMAN kadrosu bulunur. Bu DANIŞMANLARIN KONULARINDA DANIŞILACAK BİLGİ BİRİKİMİ ve TECRÜBEYE SAHİP OLMALARI TERCİH EDİLMELİDİR. Bu UCUBE yönetim sisteminde DANIŞMANLIK kurumu DANIŞMANLARA DA DANIŞMAN ATANACAK şekilde çivisinden çıkmıştır.
Yukarıda Saray-ı Hümayundaki BİRİMLERDEN bahsetmiştik. Bu birimlerin başında da o görevlere hangi müktesebatından dolayı getirildiği belli olmayan kişiler bulunmaktadır. Bu görevlerde bulunanları (Danışman ve birim amirleri) Türkiye şartlarında objektif olarak alfabetik sıralamasına koysak, Türk alfabesindeki harflerde bunları koyabileceğimiz harf yoktur. Bunlar için alfabetik değil numerik bir klasman yapmak gerekeceği kanaatindeyim. Aksini söylüyorlarsa, eğer bağlı oldukları üst yöneticiye DOĞRU ve GERÇEK BİLGİ verselerdi, Türkiye bugün bu halde olmazdı ve REFORM YAPMAKTAN ve ACI REÇETE yazılmasından bahsedilmezdi.
Şimdi ACI REÇETE yazıp, pudra şekerine çevirdikleri Türkiye’nin sistemini düzeltmek için Padişahımız Efendimiz REFORM yapacakmış. Acı reçete için ACI İLAÇ gerekir. Acı ilacı hazırlamak için de ACI BİBERE ihtiyaç olacak. EY VATANDAŞ! ACI İLAÇ İÇMEK İSTİYORSAN, ACI BİBERİNE SAHİP ÇIK!...
Padişahımız Efendimiz, bu çalışmaları, etrafındaki DANIŞMANLARI ve Saray-ı Hümayundaki birimlerle yapacaksa bu çalışmakardan REFORM değil, REFORM kelimesindeki (R) harfinin yerine Türk alfabesindeki 5. harf getirildiğinde hangi kelime çıkıyorsa onun anlamındaki sonuç çıkar. Bu güne kadar zaten hep onu yaptılar.
Padişahımız Efendimiz etrafındaki ekiple ancak bu kadar sonuç alabilir. Etrafında daha bilgili ve kaliteli bir çalışma gurubu oluşturamaz mı? Oluşturabilir tabii. Peki niye oluşturmuyor? Bu sorunun bilimsel cevabı, Dr. Laurence J.Peter ve Raymond Hull’in birlikte yazdıkları kitapta verilmiştir.
Farkında mısınız? Kasım 2020’den sonra Türkiye’de iktidar değişmiş ve eski iktidarın bozduğu sistemi DÜZELTMEK ve TRENİ RAYINA OTURTMAK ÜZERE REFORM yapacaklarmış! Yanlış okumadınız 20 yıldır bu ülkeyi yönetenler REFORM yapacaklarmış!
Bu güne kadar yaptıkları REFORMLARI yapacaklarının teminatı olarak düşünürsek BUNA KARGALARIN BİLE GÜLECEĞİNİ DÜŞÜNEMİYORUM!...
-
26.03.2024 İSTANBUL SEÇİMLERİ?!...
-
06.04.2022 KÖPRÜDEN GEÇTİ Mİ GELİN?
-
20.03.2022 ELEKTRİK FİYATLARINA YAPILAN FAHİŞ ZAMLAR VEYA DEVLET GÖZETİMİNDE SOYGUN!?...
-
11.03.2022 ZAM BEBEK!?...
-
20.11.2021 HZR SU OLDU BİZAR SU ?!...
-
21.10.2021 PARİS İKLİM SÖZLEŞMESİ?! …
-
18.10.2021 KURTLU BULGUR!?,.
-
06.09.2021 Memur ve emekli maaşları!?...
-
26.06.2021 128 MİLYAR DOLAR NASIL UÇTU (YER DEĞİŞTİRDİ)
-
07.01.2021 ASGARİ KOMEDİ!?...
-
07.10.2020 MÜMTAZ ER HAPİSTEN KURTARILDI!..
-
18.06.2020 KÖR ANA VİRÜSÜ!?...
-
26.11.2019 VERGİ..!
-
27.08.2019 BELEDİYE ŞİRKETLERİ?!..
-
19.08.2019 KAZ DAĞLARI ?!
-
15.05.2019 YSK(YÜKSEK(:) SEÇİM KURULU) İNTİHAR ETTİ:?...
-
23.04.2019 DEMOKRASİ?!..
-
27.03.2019 UÇAN EKONOMİ (!) ..?
-
15.03.2019 Zıvanasından çıkmış siyaset dili!..
-
15.03.2019 Zıvanasından çıkmış siyaset dili!..
-
05.03.2019 BİZİM HIRSIZ..?
-
02.01.2019 Pastanın Kaymağını Yiyenler
-
03.11.2018 BES- BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ Mİ SİGORTA MI?
-
17.10.2018 TÜRKİYE İŞ BANKASI’NDAKİ ATATÜRK PAYLARI?
-
10.10.2018 ZAMLAR
-
03.10.2018 ABDURRAHMAN DADAŞ
-
25.09.2018 VARLIK FONU ?! …
-
19.09.2018 Enflasyon-Faiz-Devalüasyon Sonunda…???
-
08.08.2018 Bedelli Askerlik
-
06.07.2018 Seçim sonuçları?!...
-
19.06.2018 İZMİR’İN DAĞLARINDA AÇAN ÇİÇEKLER!?...
-
12.06.2018 SEÇİM ÇALIŞMALARINDAKİ DİL VE DAVRANIŞLAR
-
05.06.2018 Bu seçim gençlerin seçimi!..
-
07.05.2018 ‘Kurtuluş Seçimi’
-
05.05.2018 ‘Kurtuluş Seçimi’
-
24.04.2018 Pancar Çiftçisinin Geleceği?!..
-
07.03.2018 Şeker Fabrikaları
-
10.01.2018 ‘Şeker’deki oyunlar?
-
02.01.2018 Huzur
-
15.11.2017 Balkondan düşen saksı
-
07.11.2017 Mültezim
-
20.10.2017 Vergi???
-
27.09.2017 “Böyle buyurdu Zerdüşt”?..
-
05.09.2017 Memur Maaşları …
-
29.08.2017 30 Ağustos’ta kim hastalanacak?
-
18.08.2017 At izi, it izi?..
-
08.08.2017 FETÖ’nün siyasi ayağı?
-
13.06.2017 Zeytin dallarındaki dolarlar?
-
06.06.2017 Zeytin?
-
14.04.2017 Adı olmayan millet?
-
06.04.2017 Vatan Sevgisi!
-
29.03.2017 Adil olmayan yarış!
-
22.03.2017 ‘Elektrik Çarpması’
-
16.03.2017 “Hayır” oyu verecek olanlar terörist midir?
-
10.03.2017 Niye HAYIR?..
-
02.03.2017 Tarafsızlık?...
-
05.01.2017 Adı konulamayan Başkanlık
-
28.12.2016 Beyin Yıkama Makinesi!
-
08.12.2016 Peki bunun farkı ne!?
-
30.11.2016 Atatürk’e saldırmanın dayanılmaz hafifliği!..
-
23.11.2016 Suçlu benim!..
-
18.11.2016 Siyasi pozisyonu, kişiye suç işleme serbestisi verir mi?
-
09.11.2016 ‘İdam Cezası’nın geri getirilmesi!
-
04.11.2016 Kayyım?
-
26.10.2016 Başkanlık?..
-
21.10.2016 Yap-İşlet-Lüplet?!..
-
12.10.2016 Lozan kimilerine göre niçin zafer değildir?!..
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.