• 27 August 2019, Tuesday 15:55
MetinSALMAN...

Metin SALMAN...

BELEDİYE ŞİRKETLERİ?!..

Yazımıza öncelikle BELEDİYEYİ ve ŞİRKETİ tanımlayarak başlayalım. Belediye kısaca: “Kent veya kasaba işleriyle uğraşan daire.” olarak tanımlanabilirse de daha geniş olarak : “İl, ilçe, belde gibi yerleşim yerlerinde temizlik, aydınlatma, ulaşım, yol, su kanalizasyon hizmetlerinin yapılması ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan kamu örgütü.” Olarak tanımlanabilir. Bu tarife göre belediye il, ilçe ve beldelerin kamu hizmetlerini görmek üzere kurulmuştur.

Şirket ise:”İki veya daha çok kişinin iş yaparak gelir elde etmek için kurdukları ortaklık”tır. Yani burada maksat, yapılacak faaliyetlerin sonunda GELİR ELDE edilmesi (KAR ETMEK)’dir.

Belediyelerin yapmak zorunda oldukları kamu hizmetlerinden bir kâr beklentisi olamaz. Belediyeler, hizmetlerini vatandaşlardan topladıkları vergiler ve diğer kamu kaynaklarından kendilerine verilen paralarla yürütürler. Belediyelerin yapmak zorunda olduğu hizmetler yakın zamana kadar belediye bünyesinde kurulmuş birimler tarafından, o görev için kamu otoritesi tarafından hangi ücret belirlenmişse, o ücret karşılığında yürütülür, ikinci bir maaş alınmazdı. Ancak hizmet alanlarının genişlemesi (!) ve hizmetlerin özel bilgi gerektirecek (!) hale gelmesiyle bu hizmetleri yürütmek zorlaştığı (!) için, hizmetlerin kurulacak BELEDİYE ŞİRKETLERİ eliyle yürütülmesi yoluna gidildi. Belediyeler hizmet götürürlerken o hizmetten kar edip etmeyeceğine bakmaz. O hizmetin yapılmasının vatandaşlarının ihtiyacı olup olmadığına bakar.

Ancak BELEDİYE ŞİRKETLERİ ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİSİ statüsünde oldukları için faaliyetlerinin sonucunda KAR GAYELERİ vardır ve bu şirketler kamunun denetim alanı dışındadır. Dolayısıyla belediyelerin kamu kaynaklarının önemli bir bölümü, kamunun denetim alanı dışında kalan özel hukuk hükümlerine tabi BELEDİYE ŞİRKETLERİ aracılığıyla kullanılıyor.

Belediyelerin, çeşitli konularda şirket kurarak yerel ihtiyaçların kamu tüzel kişilikleri dışında gördürülmesi, yerel yönetim ilkeleriyle çelişen bir durum ortaya çıkardı. Aslolan yerel ihtiyaçların belediyeler tarafından doğrudan karşılanmasıdır. Ayrıca bu kurulan şirketler eliyle bazı kişilere yeni gelir kapıları açıldı. Bir şirket kurulduğunda, o şirket için yönetim kurulu ve şirket alt yapısı gerekir. Yönetim kurulunun kaç kişiden oluşacağına ve şirketin teşkilat yapısı için genel müdür, genel müdür yardımcıları, daire başkanları, şube müdürleri, şefler ve memurlardan oluşacak bir yapıya ihtiyaç olacaktır. Bu da bazı kişiler için yeni kadrolar ve ünvanlar demektir. Bu şirketler ÖZEL HUKUK HÜKÜMLERİNE BAĞLI oldukları için, alacakları ücretleri de istedikleri gibi belirleyebilecektir. Esas itibariyle, evrensel yerel yönetim anlayışı ile yerel hizmetlerin belediyeler tarafından doğrudan yapılması ilkesi göz önüne alındığında bu tür şirketlere ihtiyaç olup olmadığı tartışılmalıdır. Kaldı ki bu kurulmuş şirketler eliyle DAHA UCUZA HİZMET ALINMAMAKTADIR. Belediye, herhangi bir konuda yerel hizmet almak istediğinde açılan ihaleye belediye şirketi de girmişse genellikle ihale belediye şirketine verilmektedir. Belediye şirketi de daha alt taşeronlara vermek suretiyle taahhüdünü yerine getirmektedir. Belediye şirketinin aldığı ihaleyi aynı fiyata taşerona devretme gibi bir uygulaması yoktur. Aldığı fiyattan daha düşük bir fiyata devredecektir. Buradan aslında o hizmetin çok daha ucuza satın alınabileceği sonucu çıkar. Öyleyse;

  1. Bu hizmetin bedeli yanlış hesaplanmıştır. Bu hesabı yapan sorgulanmalıdır.
  2. Belediye bu hizmet alımından zarar etmiştir.

Belediye şirketlerinin yönetiminde belediye başkanları ve belediyede görevli yöneticiler çeşitli pozisyonlarda görev alarak birden çok maaş almaya başlamışlardır. 31.03.2019 tarihinde yapılan yerel yönetim seçimlerine kadar bu BİRDEN ÇOK MAAŞ ALMAK durumu pek dikkate gelmemişse de yukarıda belirtilen tarihte yapılan seçimde birçok belediyenin AKP dışındaki partilere geçmesi sonucu vatandaşın dikkati BİRDEN ÇOK YERDEN MAAŞ ALAN BELEDİYE BAŞKANLARINA ÇEVRİLMİŞTİR. Bu durum yeni birşey değildir. Kamu üstgörevlerinde çalışanların bir çoğu asli görevleri yanında başka kurumlarda ya yönetim kurulu başkanı, üyesi ve benzeri görevlerden BİLMEM KAÇINCI MAAŞINI ALMAKTADIR. Oysaki esas görevleri günlük çalışmalarının tamamını kapsayacak yoğunlukta olan bu kişilerin esas görevlerindeki mesaisinden ÇALMADAN ikinci ya da üçüncü göreve yönelebilmesi MÜMKÜN DEĞİLDİR. Bu kişiler yönetimde oldukları sürece bu şirketlerin denetlenmesi de yönetimde olanların taşıdıkları yüksek ünvanlardan dolayı kolayca mümkün olmayacaktır.

Belediye başkanları da bulundukları görev itibariyle BAŞKA İŞLERE ZAMAN AYIRACAK durumda değillerdir. Belediye şirketlerinde alınan bu gibi görevler sadece aldıkları maaşı arttırmaya yöneliktir. İNSAN HAK ETMEDİĞİ ÜCRETİ ALMAMALIDIR. HAK ETMEDİĞİ ÜCRETİ ALMAK AHLAKİ DEĞİLDİR.

Ayrıca da BELEDİYE ŞİRKETLERİ eliyle alınan yerel ihtiyaçların karşılanması ihalelerinde birçok şaibeler doğmaktadır. Gerçi belediye şirketleri yoluyla yapılan ihalelerde bir şeylerin olup olmadığı tartışılsa da HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ OLSA BİLE KESİN BİRŞEYLER OLUYORDUR!

Bu konuyu uzun uzun irdelemeye gerek yok! Türkiye’nin parası olmayan en büyük fonunun (VARLIK FONU) BAŞINDA DA kendisi hem Cumhurbaşkanı titrini taşıyan hem de AKP Genel Başkanı olan R.T.Erdoğan bulunmaktadır.

BALIK NE TARAFTAN KOKAR?..


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık