- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 27 March 2019, Wednesday 8:18
- 3729 kez okundu
Bilindiği üzere ekonomi: “İnsanların hayatlarını devam ettirebilmek için üretme, ürettiklerini paylaşma şekilleri ile bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin bütünü” olarak açıklanabilir. Ancak, bu anlatım insan hayatında çok büyük yer tutan ekonomik faaliyetlerin tamamını içermez. Ekonomi, günlük hayatımızda attığımız her adımda karşımıza çıkar.
İnsanların üretim faaliyetleri ve üretilenin paylaşılması yolları çeşitli ekonomik sistemlerin ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur. Hangi ekonomik sistem uygulanırsa uygulansın sonuçta hedef insan yaşamının iyileştirilmesi ve refah seviyesinin iyileştirilmesine yöneliktir. Üretimden insanlara düşen payın çoğaltılabilmesi, dolayısıyla refah seviyesinin geliştirilmesi, BÖLÜŞÜLECEK ÜRETİMİN ARTTIRILMASINA bağlıdır. Üretim artmıyorsa PAYLAŞILACAK PASTA da artmayacaktır. Üretimi arttırmak için ise üretimi arttırmaya yönelik ekonomi politikalarının uygulanması gerekir. Elinizdeki kaynakları kısa zamanda üretime dönüştürecek yatırımlara değil, ‘ölü yatırım’ olarak tabir edilen yatırıma yaparsanız sonunda AÇ KALMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA KALMANIZ kaçınılmazdır.
2002 Kasım’ında iktidara gelen AKP de, iktidarda oldukları dönemde dünya konjonktüründe kendilerine bahşettiği para bolluğunu üretimi arttıracak yatırımlara yöneltmeyip, inşaat faaliyetlerine yatırdığı için (daha başka sebepler de sayılabilir.) dünyadaki konjonktür değişince Türkiye bugün büyük bir EKONOMİK KRİZLE karşı karşıya kalmıştır. İktidardaki AKP’liler her ne kadar “EKONOMİK KRİZ YOK” deseler de PİYASALAR TAMAMEN BUNUN AKSİNİ GÖSTERMEKTEDİR.
Kazancımızdan fazla harcama hastalığına tutulduğumuzdan, 100 dolarlık ihracat için 70 dolarlık ithalat yapmak zorunda olduğumuzdan dış kaynak ihtiyacı artmış, döviz kurları, enflasyon ve faizler başını kaldırmış ve bir türlü de aşağı yöne dönecek gibi görünmemektedir. Bu durumun Türkiye’de uygulanan yasama, yürütme ve yargı sisteminin YAVAŞ İŞLEMESİNDEN kaynaklandığı ileri sürülerek, bu durumdan kurtulabilmek için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin desteği ile Türkiye, dünyada uygulaması bulunmayan bir UCUBE yönetim sistemine “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne, TEK ADAM YÖNETİMİNE dönüştürülmüştür.
Güya bu sistem gelirse hızlı kararlar alınacak, olaylara anında müdahale edebilecek, koalisyona ihtiyaç kalmayacak, ENFLASYON ve FAİZ DÜŞECEK, DÖVİZDEKİ ARTIŞ DURDURULACAK VE Türkiye EKONOMİK OLARAK UÇACAKTI. Ne yazık ki ENFLASYON ve FAİZ DÜŞMEDİĞİ gibi DÖVİZDEKİ YÜKSELİŞ bir türlü durdurulamamıştır. Vatandaşın geliri erimiş, fiyatların yükselmesinden dolayı hayatı çekilmez hale gelmiş, birçok firma konkordato ilan etmiş, bazı firmalar iflas etmiş, işsizlik tavan yapmış, kapanan firma sayısı artmış ve EKONOMİK KRİZDEN dolayı borcunu ödeyemeyen kişi ve kurumlar İCRA TAKİBİ ile karşı karşıya kalmışlardır. Hükümet edenler (AKP-MHP) bu yerel yönetim seçimleri sırasında yaptıkları propaganda konuşmalarında EKONOMİK KRİZİ ne kadar inkâr ederlerse etsinler, Türkiye çok büyük ekonomik sıkıntı içindedir.
Bankalardan konut kredisi alan vatandaşlardan on bine yakını kredi borcunu ödeyemedikleri için evlerine bankalarca el konulmuş ve bu binalar bankalarca satışa çıkarılmıştır. Diğer taraftan yine banka kredisi ile alınan araçlardan 26 binin üzerindeki bir sayıdaki araç, sahipleri kredi borçlarını ödeyemedikleri için araçlarına bankalarca el konulmuş olup, bu araçlar park yerlerinde çürümeye terk edilmiştir.
Ekonomik KRİZ OLMASA bu durum yaşanmaz. Krizin varlığı, her gün günlük gazetelerde yayınlanan “İCRA YOLUYLA SATIŞ” ilanlarından kolayca görülebilir. Nitekim 21.03.2019 tarihli günlük yayınlanan 6 gazetede yaptığım ufak bir araştırmada 92 milyonluk İCRADAN SATIŞ ilanı vardı. (Sözcü, Yeniçağ, Takvim, Posta, Hürriyet, Milliyet). Ekonomisi iyi olan bir ülkede 6 gazetede icra yoluyla 100 milyonluk satış ilanı normal değildir. AKP Hükümeti, vatandaşların; hukuki, ekonomik ve idari sıkıntılarını giderecek, yaşam kalitesini iyileştirecek tedbirleri almak yerine har vurup harman savurmaya, kendilerine saraylarda ziyafet çekmeye ve HEDİYE (!) uçaklarla dünyayı gezmeye devam ettikçe EKONOMİNİN DÜZELMESİ MÜMKÜN OLMAYACAKTIR.
Türkiye, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile yönetilirse (TEK ADAM YÖNETİMİ-PADİŞAHLIK) hızlı kararlar alınacak, koalisyonların işleri yavaşlatan uygulamalarından ve pazarlıklarından kurtulacak, enflasyon, faiz ve döviz hareketlerine anında müdahale edilerek bunların yıkıcı etkileri önlenecek, EKONOMİK OLARAK UÇACAKTI. Ancak söylenenin aksi oldu. Döviz fiyatları, faiz ve enflasyon uzaya fırladı. Daha ne kadar yükseğe çıkacakları bilinmiyor. Evet! Getirdikleri TEK ADAM YÖNETİM SİSTEMİ ile TÜRKİYE EKONOMİK OLARAK UÇUYOR (!), lâkin UÇURUMDAN AŞAĞI DOĞRU!..
-
05.11.2024 AKREP SÖZÜ?
-
21.10.2024 TOKALAŞMAK !..
-
26.03.2024 İSTANBUL SEÇİMLERİ?!...
-
06.04.2022 KÖPRÜDEN GEÇTİ Mİ GELİN?
-
20.03.2022 ELEKTRİK FİYATLARINA YAPILAN FAHİŞ ZAMLAR VEYA DEVLET GÖZETİMİNDE SOYGUN!?...
-
11.03.2022 ZAM BEBEK!?...
-
20.11.2021 HZR SU OLDU BİZAR SU ?!...
-
21.10.2021 PARİS İKLİM SÖZLEŞMESİ?! …
-
18.10.2021 KURTLU BULGUR!?,.
-
06.09.2021 Memur ve emekli maaşları!?...
-
26.06.2021 128 MİLYAR DOLAR NASIL UÇTU (YER DEĞİŞTİRDİ)
-
11.01.2021 FARKINDA MI SINIZ?
-
07.01.2021 ASGARİ KOMEDİ!?...
-
07.10.2020 MÜMTAZ ER HAPİSTEN KURTARILDI!..
-
18.06.2020 KÖR ANA VİRÜSÜ!?...
-
26.11.2019 VERGİ..!
-
27.08.2019 BELEDİYE ŞİRKETLERİ?!..
-
19.08.2019 KAZ DAĞLARI ?!
-
15.05.2019 YSK(YÜKSEK(:) SEÇİM KURULU) İNTİHAR ETTİ:?...
-
23.04.2019 DEMOKRASİ?!..
-
15.03.2019 Zıvanasından çıkmış siyaset dili!..
-
15.03.2019 Zıvanasından çıkmış siyaset dili!..
-
05.03.2019 BİZİM HIRSIZ..?
-
02.01.2019 Pastanın Kaymağını Yiyenler
-
03.11.2018 BES- BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ Mİ SİGORTA MI?
-
17.10.2018 TÜRKİYE İŞ BANKASI’NDAKİ ATATÜRK PAYLARI?
-
10.10.2018 ZAMLAR
-
03.10.2018 ABDURRAHMAN DADAŞ
-
25.09.2018 VARLIK FONU ?! …
-
19.09.2018 Enflasyon-Faiz-Devalüasyon Sonunda…???
-
08.08.2018 Bedelli Askerlik
-
06.07.2018 Seçim sonuçları?!...
-
19.06.2018 İZMİR’İN DAĞLARINDA AÇAN ÇİÇEKLER!?...
-
12.06.2018 SEÇİM ÇALIŞMALARINDAKİ DİL VE DAVRANIŞLAR
-
05.06.2018 Bu seçim gençlerin seçimi!..
-
07.05.2018 ‘Kurtuluş Seçimi’
-
05.05.2018 ‘Kurtuluş Seçimi’
-
24.04.2018 Pancar Çiftçisinin Geleceği?!..
-
07.03.2018 Şeker Fabrikaları
-
10.01.2018 ‘Şeker’deki oyunlar?
-
02.01.2018 Huzur
-
15.11.2017 Balkondan düşen saksı
-
07.11.2017 Mültezim
-
20.10.2017 Vergi???
-
27.09.2017 “Böyle buyurdu Zerdüşt”?..
-
05.09.2017 Memur Maaşları …
-
29.08.2017 30 Ağustos’ta kim hastalanacak?
-
18.08.2017 At izi, it izi?..
-
08.08.2017 FETÖ’nün siyasi ayağı?
-
13.06.2017 Zeytin dallarındaki dolarlar?
-
06.06.2017 Zeytin?
-
14.04.2017 Adı olmayan millet?
-
06.04.2017 Vatan Sevgisi!
-
29.03.2017 Adil olmayan yarış!
-
22.03.2017 ‘Elektrik Çarpması’
-
16.03.2017 “Hayır” oyu verecek olanlar terörist midir?
-
10.03.2017 Niye HAYIR?..
-
02.03.2017 Tarafsızlık?...
-
05.01.2017 Adı konulamayan Başkanlık
-
28.12.2016 Beyin Yıkama Makinesi!
-
08.12.2016 Peki bunun farkı ne!?
-
30.11.2016 Atatürk’e saldırmanın dayanılmaz hafifliği!..
-
23.11.2016 Suçlu benim!..
-
18.11.2016 Siyasi pozisyonu, kişiye suç işleme serbestisi verir mi?
-
09.11.2016 ‘İdam Cezası’nın geri getirilmesi!
-
04.11.2016 Kayyım?
-
26.10.2016 Başkanlık?..
-
21.10.2016 Yap-İşlet-Lüplet?!..
-
12.10.2016 Lozan kimilerine göre niçin zafer değildir?!..
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.