• 10 March 2017, Friday 1:39
MetinSALMAN...

Metin SALMAN...

Niye HAYIR?..

Metin SALMAN

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yönetimde meydana gelen bazı sıkıntıları gidermek için değil, şimdiye kadar yaptığı uygulamalarla kanunlara uymamayı alışkanlık haline getirmiş bir kişinin sonu gelmez isteklerini karşılamak üzere, kendi partisindeki genel başkanlığı şaibeli Devlet Bahçeli’nin desteklemesiyle anayasasında bazı değişiklikler yapmak yoluna sokulmuştur.

Şurası unutulmamalıdır ki herhangi bir kurumda görev yapanlar, unvanları ne olursa olsun kendilerine tanınan yetki sınırlarında kalarak görevlerini yaptıkları takdirde, ortada hiçbir yetki karmaşası olmaz.

Aslında kargaşa çıkaran, kanunlara uymayan ve saygı göstermeyen bu kişinin yasal sınırlara çekilmesi için gereken çalışmaların yapılması icap ederken, anayasa kişinin kanunsuzluklarını kapatacak şekilde ona uydurulmaya çalışılmıştır.

Türkiye’de herkes bilmektedir ki R.T. Erdoğan bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmasaydı böyle bir anayasa değişikliği teklifi meclis gündemine gelmeyecekti. Bu değişiklik teklifi, Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın mevcut anayasaya uymayan uygulamalarına yasal kılıf hazırlanmasından başka bir anlam taşımamaktadır.

Bu değişiklik referandumda evet oyu alarak yürürlüğe girerse:

1.Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetim şekli değişecek, parlamenter demokrasiden tek adam sistemine geçilecek, bunun adına ister cumhurbaşkanlığı, ister başkanlık sistemi deyin sonuç tek adam sistemi!..

2.Bu tek kişinin vereceği kararlarla ülke yönetilecek, ülkenin geleceği tek kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere kalacak,

3.Yapılacak değişikliklerle cumhurbaşkanı, başkan veya her ne denilecekse seçilecek kişinin aynı anda partisinin de başkanı olarak kalmasına imkan verilecek, yani partisinden istifa etmesi gerekmeyecek, dolayısıyla diğer muhalefet partileri ile her gün ağız dalaşına girecek, onlarla her gün kavga edecek, (oysaki cumhurbaşkanı, ülkenin birlik ve bütünlüğü ile beraberliğini sağlayacak konumda olması gereken biri olmalıdır. Ülke herhangi bir olumsuzlukla karşılaştığında onu ortadan kaldırabilmek için bütün muhalefet partilerini kolaylıkla bir araya getirip konuya çözüm bulunmasına yardımcı olabilecek tarafsız bir konumda olmalıdır. Partili başkan veya cumhurbaşkanının bunu sağlaması kolay olmayacaktır. Başkan veya cumhurbaşkanına olumsuz bir söz söylendiğinde bu söz o partinin genel başkanına mı, yoksa cumhurbaşkanına mı söylenmiş olacaktır?)

4.Yasama, yürütme, yargı büyük ölçüde bir kişinin kontrolü altına girecek, (Meclisi fesih yetkisi, partisinin milletvekillerini belirleme, üst bürokratları, HSK ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin atanması, gerektiğinde kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinin bulunması.)

5.Yaptığı ya da yapmadığı iş ve işlemlerden dolayı yargılanması imkansız denecek kadar zorlaşacak, (meclisteki 600 milletvekilinden 400’nün kabul oyu ile bu yol açılabilir.)

6.Parlamenter sistemin aksine, ne kendisi ne de bakanlar ve bakanlar kurulu meclis tarafından denetlenemeyecek, (gensoru, soru önergesi ve benzeri meclis detim yollarının kapanıyor olması.)

7.Bakanları milletvekili olmayanlardan atayabilecek olması, milletvekillerinden bakan atanmışsa onların milletvekilliğinin düşecek olması, bakanların TBMM’ne karşı hiçbir sorumluluklarının bulunmaması sonucunu doğuracak,

8.Camiye, okula, kışlaya, adliye ve bürokrasiye siyaset girecek, kendi partisinden olmayanlara hayat hakkı tanınmayacak, dolayısıyla ortaya taraflı bir yönetim çıkacak,

9.Başkan veya her ne denilecekse herhangi bir kişiyi veya kişileri yardımcı olarak atayabilecek, (Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın karısını yardımcı ataması gibi.)

10.Çıkaracağı kanun hükmünde kararname ile ülkenin idari yapısını istediği şekilde değiştirebilecek,

11.Hazırladığı bütçenin TBMM tarafından kabul edilmemesi halinde geçen yılın bütçesini belli bir oranda arttırarak kendi bütçesini TBMM’ni dikkate almadan yapabilecek,

12.Cumhurbaşkanının partili olması dolayısıyla Devlet parti devletine dönüşecek, devlet vatandaşı karşısında tarafsızlığını kaybedecek ve başkanın partisinden olmayanların devlet kapısında yeri olmayacak,

13.Büyük Atatürk’ümüzün silah arkadaşları, binlerce Şehit ve Gazinin kanları, canları ve büyük gayretleri ile kurduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ni yıkmak için yürütülen sonu gelmez kötü emeller daha da pervasızlaşarak artacak,

14.Hiç ihtiyaç yokken, hele TBMM’nin görevleri formalite mesabesine indirilmişken, Türkiye bütçesine büyük yük getirecek milletvekili sayısını 600’e çıkarmış,

15.Bu anayasa referandumu, Türkiye’nin şu kritik döneminde vatandaşlar arasında ayrışmaya ve bölünmeye sebep olacak,

Olabileceğinden ve daha sayılabilecek birçok nedenden dolayı kabul edilmeyip reddedilmesi gereken bir metindir.

Yukarıda sayılanlar ve sayamadığım sebepler dolayısıyla referandumda oyum:

HAYIR! HAYIR! H A Y I R !..


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık