Metin SALMAN...

Metin SALMAN

İnsanlık tarihinin başlangıcından bu tarafa insanlar önce aile, klan, topluluk, aşiret gibi topluluklar meydana getirmişlerdir. Meydana gelen bu insan topluluklarına ya kendileri veya komşu topluluklar değişik isimler vermişler ve o topluluklar kendilerine verilen bu isimlerle anılır olmuşlardır. Toplulukların milletleşme sürecinden sonra da bu isimler o toplumların millet adı olmuştur.

Millet kelimesi: “Aynı topraklar üzerinde yaşayan, aynı kökten gelen, ortak bir tarihleri, kültürleri, gelenekleri olan, çoğu kez aynı dili konuşan insanlardan oluşan topluluk.” (Büyük Larousse-1986) şeklinde açıklanmış olup milletin eş anlamlısı ulus kelimesidir.

Türklerin tarih sahnesine çıktıkları aşağı yukarı 5000 yıldan beri kendilerine “TÜRK” denilmektedir. Bu ifadeye M.Ö.’deki Çin kaynaklarında ve diğer kaynaklarda rastlanmaktadır.

Yukarıdaki tariften hareketle millet kavramı için de:

Aynı topraklar üzerinde yaşama, Aynı kökten gelme, Ortak tarih, kültür, geleneklere sahip olma, Aynı dili konuşma unsurları bulunmakta olup buna ortak dini de ilâve etmek gerekir.

Her milletin mutlaka bir adı vardır. Adı olmayan millet olmaz. Ancak, AKP’nin iktidara geldiği 2002 Kasımından bu tarafa, Türkiye’yi yönetenler bu milletin adını bir türlü söyleyemiyorlar. Ellerinde bir dört parmak işaretidir gidiyor. Mısır’daki hareketi kopyalayarak bu işaret yapılıyor. Gerçi bu işaret Mısır’dan alındı amma, Türkiye’ye uygulanıyor ve bu dördün biri TEK MİLLET anlamına geliyor. Gerçi dünyada adı “TEK MİLLET” olan bir millet yok amma, o kadar kusur kadı kızında da olur. Beyler TEK MİLLETin adını söyleyemiyorlar. TÜRK MİLETİ adını özellikle Güneydoğu illerine gittiklerinde söyleyemiyorlar amma, meselâ Yozgat’a geldiklerinde TEK MİLLETin adı TÜRK MİLLETİ oluveriyor! Referandum sen nelere kadirsin?

Dede Korkut hikâyelerinden öğrendiğimize göre Türkler çocuklarına belli bir yaşa gelip bir yiğitlik göstermeden ad vermezlermiş. Kişi, gösterdiği yiğitliğe göre isim alırmış. Tarih sahnesine çıktıklarından beri kendilerine TÜRK ismi verilmiş olan atalarımız, insanlık tarihine büyük katkılar sağlamışlarsa da son 15 yıldır bu ülkeyi yönetenler tarafından isimlerinin kaybettirilmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlardır. Son 15 yıldır bu ülkeyi yönetenler, başta güya Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı olan R.T.Erdoğan tarafından bir türlü TÜRK MİLLETİ denilememektedir. Oysaki Dede Korkut hikâyelerindeki gibi, çocuklara yaptıkları kahramanlıklara göre bugün isim verilse bile bu Millet kendisine bir isim almayı Malazgirt, Varna, Kosova ve son yaptığı KURTULUŞ SAVAŞI ile çoktan hak etmiş olmalıdır. Milletin şimdilik adı yok! Sadece “Aziz Milletimiz.”

Milletin adını söyleyebilmek bu kadar zor mu? T.C. Anayasası’nda: “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes TÜRK’tür” maddesi yer almaktadır. Milletin adının TÜRK olduğunu söyleyememek, ya da söylememek 16.04.2017 tarihinden sonrası için bir hazırlık mı? Bu referandumdan EVET çıkması halinde Millet’in ve Devlet’in adı değiştirilecek de onun hazırlığı mı? Eskiden ülkelerin genellikle krallıklarla yönetildiği zamanlarda bazı ülkelere o ülkenin milletinden olmayan ithal krallar getiriliyordu. Onlar bile meselâ İngiliz ya da Rus olmamalarına rağmen gittikleri ülkenin millet ismini söylemekten kaçınmıyorlardı. Şimdi siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanıyım diyeceksiniz amma, Devlete ismini veren TÜRK MİLLETİnin adını ağzınıza almayacaksınız!? Ondan sonra da ettiğiniz TARAFSIZLIK yemininize aykırı olarak Devletin bütün imkânlarını kullanarak meydanlara çıkıp, adını bir türlü söyleyemediğiniz TÜRK MİLLETİ’nden kendinizi TEK ADAM yapacak EVET tercihi isteyeceksiniz!

Biz sizi ithal edip bu ülkenin başına getirmedik. Siz bu topraklarda doğdunuz. Belki aynı kökten gelmiyorsunuz amma bizimle aynı kültür, tarih ve geleneklere sahipsiniz. Aynı dili konuşuyoruz, dinimiz aynı. Sizin bu tutumunuzu anlamak mümkün değil! Bu ülkeye; TÜRK MİLLETİ’ne olan düşmanlığınız neden? Kusura bakmayın adını bir türlü söyleyemediğiniz TÜRK MİLLETİ, bu DEVLETİ Sevr ve Mondros paçavralarını yırtıp, kan döküp canlar vererek yaptığı insanüstü bir savaş sonucunda Osmanlı İmparatorluğu’ndan son kalan bu topraklar üzerinde, emperyalistlere, istilâcılara, sömürgecilere HAYIR DİYEREK KURDU! Şimdi TÜRK MİLLETİ’nden, bu ülkenin en tepe yönetiminde olup, Cumhurbaşkanı (!) olduğu ülkenin milletinin adını bir türlü söyleyemeyen, ülkeyi 36 etnik parçaya ayıran birisine TEK ADAM yetkisini verecek EVET’i kabul etmesi isteniyor.

Başından beri söylediğimiz gibi, yapılmak istenilen bu ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetim zaafiyetinden kaynaklanmamaktadır. Şayet R.T.Erdoğan şu anda Cumhurbaşkanı koltuğunda oturmasaydı, böyle bir değişiklik isteği Türkiye’nin gündemine kesinlikle gelmeyecekti. Bu değişiklik teklifi, kendisinin yasa tanımaz ve yasalara aykırı uygulamalarına kılıf hazırlamak için getirilmiş bir tekliftir. Bu teklifin kabulü için ileri sürdükleri sebeplerin hiçbirinin elle tutulur yanı yoktur. Bu değişiklik, şu andaki Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan’ı TEK ADAM yetkileri ile donatıp Türkiye’nin (Adı 16.04.2017 tarihinden sonra EVET çıkması halinde değiştirilmezse?) tapusunun bir kişiye verilmesi için yapılmak istenmektedir.

Ancak şu var ki, kendisi için bu değişikliğin yapılması istenen bugünkü Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan, temsil ettiği milletin adını bir türlü söyleyememekte veya söylememektedir. Milletinin adını söyleyemeyen, TÜRK MİLLETİ diyemeyen birinin, daha sorumsuz, daha hesap vermez, devlet yönetiminde bütün güçleri tek elde toplamış olarak koltuğunda padişah yetkileri ile donatılarak oturması için TÜRK MİLLETİ’nden EVET tercih etmesi istenilmektedir.

EVET’i tercih etmesi için TÜRK MİLLETİNİN AKLINI PEYNİR EKMEKLE YEMİŞ OLMASI GEREKİR. Aklımızı peynir ekmekle yemedik.

Cumhurbaşkanı olduğu TÜRK MİLLETİNİN adını ağzına almayan, Milleti ayrıca 36 etnik parçaya bölen, Yönetimde tarafsız olamayacağını kendisi söyleyen, Yürütme, yasama ve yargı yetkilerini kendinde toplayacak, Denetlenmesi iyice zorlaştırılmış, Namus ve şerefi üzerine ettiği yeminine uymayan biri için yapacağımız tercih tabii ki: HAYIR! HAYIR! HEP HAYIR!