- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 02 March 2017, Thursday 18:42
- 3868 kez okundu
Metin SALMAN
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ortada hiçbir sebep ve ihtiyaç yok iken sırf bir kişinin sonu gelmez istek ve arzularını karşılamak üzere, düne kadar birbirlerine ağıza alınmayacak sözler söyleyen MHP Genel Başkanlığı hukuken tartışmalı Devlet Bahçeli’nin koltuğunu korumak için yaptığı yardımlar sonucu bir ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ referandumu ile karşı karşıya bırakıldı.
Bu değişiklik EVET oyları ile kabul edilirse:
1. Bundan böyle Cumhurbaşkanı, seçildiği partinin genel başkanı olarak kalacak,
2. Türk vatandaşlarını birleştirici olması gereken Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olarak hareket edecek,
3. Hiçbir kurala uymadan istediğini Cumhurbaşkanı Yardımcısı atayabilecek, (Azerbaycan’da olduğu gibi. Gerçi getirilmek istenilen sisteme bir türlü doğru isim konulamıyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi mi, başkanlık mı, yoksa o makama verilen yetkilerden dolayı padişahlık mı? Bu da tartışmaya açık.)
4. Yaptığı iş ve işlemlerden dolayı sorumlu tutulması son derece zorlaştırılmıştır, (Hatta imkansız hale getirilmiş.)
5. Kendisini denetleyecek hiçbir makam ve mevki kalmamış,
6. İstediğinde “CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ” çıkararak ülkeyi istediği gibi yönetecek,
Tek kişiye bütün yetkilerin verilmesi sonucunu doğuracak bir durum ortaya çıkacaktır.
Yukarıda belirtildiği gibi bu değişiklik ihtiyacı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetimde meydana gelen bazı zaaflar sonucu ortaya çıkmamıştır. Demokrasilerde veya herhangi bir yönetim tarzında, her görevli görevini kendine tanınan yasal sınırlar içinde kalarak yaptığı sürece hiçbir sorun ortaya çıkmaz.
Bugün Türkiye’de yaşanan olay, kendini yasal sınırlarla bağlı kabul etmeyen bir kişinin istek ve arzularını karşılamak üzere, yasaları o kişiye uyarlama çalışmasından başka bir şey değildir.
Bilindiği üzere, kamu görevinde yer alan kişilerin görevlerinde TARAFSIZ olmaları gerekmektedir. Bu bir zorunluluktur. Tabii her kişinin bir dini inancı, politik görüşü olduğu gibi tuttuğu bir spor kulübü de vardır. Ancak bu kişi kamu görevini yerine getirirken bu görüşlerini kendisinden hizmet bekleyen vatandaşlar arasında pozitif veya negatif ayrımcılık için KULLANAMAZ!.. Yani, bu benim görüşümden bunu pışpışlayayım, bu bizden değil bunu PATAKLAYALIM DİYEMEZ. Derse TARAFSIZLIĞINI KAYBETMİŞ OLUR ve O GÖREVDE OTURMAMALIDIR.
ANAYASA DEĞİŞİKLİK OLAYININ BAŞ aktörlerinden Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Elazığ ve Malatya’da yaptığı konuşmalarda: “… Tek kişide bu gücü topluyoruz. Yeni sistemde yürütme doğrudan millet tarafından seçilen, sorumluluğu da millete karşı olan Cumhurbaşkanına veriliyor. (NOT: Belediye Başkanları da millet tarafından seçiliyor. Yine de yetki tek kişide değil.) … Bir yenilik de Cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisini kesme şartını ortadan kaldırmak. Böyle bir şey olur mu? Cumhurbaşkanı adayı olacaksın, kurucusu olduğun partiden ilişiğin kesiliyor. Neymiş? TARAFSIZLIĞI GETİRİYORMUŞ! BİR İNSANIN KARAKTERİNDE TARAFSIZ OLMAK GİBİ BİR ŞEY OLUR MU? OLMAZ! GEÇEKÇİ OLMAK LAZIM …” diyor. (Sözcü Gazetesi 19.02.2017)
Bu sözlerden açıkça anlaşıldığı üzere, kendisi bu sistemin yöneticisi olması halinde (Cumhurbaşkanı, Başkan, tiran, padişah her ne ad olursa olsun) TARAFSIZ OLMAYACAĞINI açıkça söylüyor.
Zaten bir kişi hem bir partinin genel başkanı, hem Cumhurbaşkanı, hem yürütmenin, hem yargının başı olacak, hem meclisteki çoğunluk elinde bulunacak ve biz ondan bütün vatandaşları adil bir şekilde kucaklamasını bekleyeceğiz!..? Pöh!
Böyle bir beklentinin yıllardır bir damla su akmayan kuru dereden su geleceğini umup susuzluğunu giderebileceğini beklemekten bir farkı var mı?
Bu göreve talip olan kişi de açıkça göreve geldiğinde TARAFSIZ OLMAYACAĞINI belirtmişken?!..
Bazı AKP ileri gelenlerinin ‘düşük profilli’ olarak vasıflandırdıkları Başbakan Binali Yıldırım’ın 25.02.2017 tarihinde ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ REFERANDUMU ile ilgili yapmış olduğu toplantıyı 58 TV kanalı canlı yayınladı.
Bu nasıl bir demokrasi anlayışı ise, referandumda HAYIR oyu verilmesini savunanlar konuşacak salon bulamıyor, buldukları salonların da konuşurken elektrikleri kesiliyor. Bunların konuşmaları ise 58 TV kanalında canlı yayınlanıyor.
Hem de normal programlar kesilerek!..
Eeeee! Tabii ki TARAFSIZ OLMAYINCA bu işler rahatlıkla böyle olabiliyor!..
Şimdi, Türk vatandaşları olarak bizden BÜTÜN YETKİLERİ TEK KİŞİDE TOPLAYACAK ve insanları ÖZGÜR VATANDAŞLIKTAN KULLUĞA indirecek, KOYUN SÜRÜSÜNDE BİR KOYUN MERTEBESİNE DÜŞÜRECEK böyle bir anayasa değişikliğini ONAYLAMAMIZ isteniyor.
YAĞMA YOK!.. Görevini yaparken vatandaş arasında AYRIM YAPARAK TARAF TUTACAĞINI AÇIKÇA SÖYLEYEN TEK KİŞİNİN KULU-KÖLESİ OLMAYA HAYIR!.. Bin kere HAYIR!...
Bu değişikliğin, yukarıda belirtildiği gibi bir kişinin yasalara uymayan ve yasa tanımayan sonu gelmez kaprislerini karşılamak için yapıldığı belli.
Ancak ülkemizde: “GELİN ATA BİNMİŞ! KİME KISMET” diye bir söz vardır.
Onu da akıldan çıkarmamak gerekir!...
-
05.11.2024 AKREP SÖZÜ?
-
21.10.2024 TOKALAŞMAK !..
-
26.03.2024 İSTANBUL SEÇİMLERİ?!...
-
06.04.2022 KÖPRÜDEN GEÇTİ Mİ GELİN?
-
20.03.2022 ELEKTRİK FİYATLARINA YAPILAN FAHİŞ ZAMLAR VEYA DEVLET GÖZETİMİNDE SOYGUN!?...
-
11.03.2022 ZAM BEBEK!?...
-
20.11.2021 HZR SU OLDU BİZAR SU ?!...
-
21.10.2021 PARİS İKLİM SÖZLEŞMESİ?! …
-
18.10.2021 KURTLU BULGUR!?,.
-
06.09.2021 Memur ve emekli maaşları!?...
-
26.06.2021 128 MİLYAR DOLAR NASIL UÇTU (YER DEĞİŞTİRDİ)
-
11.01.2021 FARKINDA MI SINIZ?
-
07.01.2021 ASGARİ KOMEDİ!?...
-
07.10.2020 MÜMTAZ ER HAPİSTEN KURTARILDI!..
-
18.06.2020 KÖR ANA VİRÜSÜ!?...
-
26.11.2019 VERGİ..!
-
27.08.2019 BELEDİYE ŞİRKETLERİ?!..
-
19.08.2019 KAZ DAĞLARI ?!
-
15.05.2019 YSK(YÜKSEK(:) SEÇİM KURULU) İNTİHAR ETTİ:?...
-
23.04.2019 DEMOKRASİ?!..
-
27.03.2019 UÇAN EKONOMİ (!) ..?
-
15.03.2019 Zıvanasından çıkmış siyaset dili!..
-
15.03.2019 Zıvanasından çıkmış siyaset dili!..
-
05.03.2019 BİZİM HIRSIZ..?
-
02.01.2019 Pastanın Kaymağını Yiyenler
-
03.11.2018 BES- BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ Mİ SİGORTA MI?
-
17.10.2018 TÜRKİYE İŞ BANKASI’NDAKİ ATATÜRK PAYLARI?
-
10.10.2018 ZAMLAR
-
03.10.2018 ABDURRAHMAN DADAŞ
-
25.09.2018 VARLIK FONU ?! …
-
19.09.2018 Enflasyon-Faiz-Devalüasyon Sonunda…???
-
08.08.2018 Bedelli Askerlik
-
06.07.2018 Seçim sonuçları?!...
-
19.06.2018 İZMİR’İN DAĞLARINDA AÇAN ÇİÇEKLER!?...
-
12.06.2018 SEÇİM ÇALIŞMALARINDAKİ DİL VE DAVRANIŞLAR
-
05.06.2018 Bu seçim gençlerin seçimi!..
-
07.05.2018 ‘Kurtuluş Seçimi’
-
05.05.2018 ‘Kurtuluş Seçimi’
-
24.04.2018 Pancar Çiftçisinin Geleceği?!..
-
07.03.2018 Şeker Fabrikaları
-
10.01.2018 ‘Şeker’deki oyunlar?
-
02.01.2018 Huzur
-
15.11.2017 Balkondan düşen saksı
-
07.11.2017 Mültezim
-
20.10.2017 Vergi???
-
27.09.2017 “Böyle buyurdu Zerdüşt”?..
-
05.09.2017 Memur Maaşları …
-
29.08.2017 30 Ağustos’ta kim hastalanacak?
-
18.08.2017 At izi, it izi?..
-
08.08.2017 FETÖ’nün siyasi ayağı?
-
13.06.2017 Zeytin dallarındaki dolarlar?
-
06.06.2017 Zeytin?
-
14.04.2017 Adı olmayan millet?
-
06.04.2017 Vatan Sevgisi!
-
29.03.2017 Adil olmayan yarış!
-
22.03.2017 ‘Elektrik Çarpması’
-
16.03.2017 “Hayır” oyu verecek olanlar terörist midir?
-
10.03.2017 Niye HAYIR?..
-
05.01.2017 Adı konulamayan Başkanlık
-
28.12.2016 Beyin Yıkama Makinesi!
-
08.12.2016 Peki bunun farkı ne!?
-
30.11.2016 Atatürk’e saldırmanın dayanılmaz hafifliği!..
-
23.11.2016 Suçlu benim!..
-
18.11.2016 Siyasi pozisyonu, kişiye suç işleme serbestisi verir mi?
-
09.11.2016 ‘İdam Cezası’nın geri getirilmesi!
-
04.11.2016 Kayyım?
-
26.10.2016 Başkanlık?..
-
21.10.2016 Yap-İşlet-Lüplet?!..
-
12.10.2016 Lozan kimilerine göre niçin zafer değildir?!..
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.