• 03 May 2023, Wednesday 14:18
Prof. Dr. KemalKocabaş

Prof. Dr. Kemal Kocabaş

MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE OKTAY AKBAL EDEBİYAT ÖDÜLÜ

“Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey... Çünkü yeryüzünde savaş vardı. İnsanlar sebebini bilmeden, düşünmeden ölüyor, öldürüyorlardı. Savaş kelimesi dünyanın her yerinde en çok kullanılan söz olmuştu. Radyolarda marşlar, nutuklar şaşkın insan sürülerinin üzerine savruluyor, gazeteler korkuyla okunuyordu...”

Oktay AKBAL-Önce Ekmekler Bozuldu Öykü Kitabından, 1946

            Cumhuriyet eğitim-kültür devrimi, Halkevleri, Köy Enstitüleri, Tercüme Bürosu Cumhuriyetin ilk kuşak aydınlarının “ulusaldan evrensele” düşün dünyalarını oluşturan önemli  kazanımlardı. Oktay Akbal da bu uygarlık pınardan beslenerek kendini yaratmış bir Cumhuriyet aydınıydı. Yaşamıyla, duruşuyla ve yazdıklarıyla bunu kanıtlamıştı.  Oktay Akbal, bizim kuşağın Cumhuriyet gazetesiyle, ilerici dünya görüşüyle  buluştuğu  ilk gençlik dönemlerimizin isimlerindendi. İlhan Selçuk, Uğur Mumcu ve Oktay Akbal  her gün gazetede ilk okuduğumuz yazarlardı.  Muğla Büyükşehir Belediyesi  Akyaka ile özdeşleşmiş çok değerli kültür ve edebiyat insanı Oktay Akbal’ı her yıl değişik boyutlarıyla irdeleyen yarışmalarla değerbilirlik ve emeğe saygı adına çok önemli çalışmalara imza atıyor.

            OKTAY AKBAL İMECESİNDE YER ALMAK

            Yanılmıyorsam 2011 Ocak ayındaydık. Başkanlığını yaptığım Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği (YKKED) Genel Merkezi olarak  17 Nisan 2011 tarihinde YKKED-Aydınlanma Onur Ödülünü Cumhuriyet Gazetesi yazarı, romancı, öykücü, deneme yazarı Oktay Akbal’a vermeyi tasarlamıştık. Eşi Sayın Ayla Akbal’la telefonda  görüşmüştüm. Ayla Hanım “Geç kaldınız, rahatsız, İzmir’e gelmesi olanaksız” demişti. Üzülerek telefonu kapatmıştım. 2022 Ekim ayıydı. Bu kez arayan Sayın Ayla Akbal’dı. Muğla Büyükşehir Belediyesinin üçüncüsünü gerçekleştireceği Oktay Akbal Edebiyat Ödülü jürisinde yer almamı rica ediyordu. Büyük bir sevgi ve saygıyla kabul edeceğimi söyledim. 2023  Şubat  ayının başlarında bu kez telefonda  Sayın Hikmet Altınkaynak  vardı. Oktay Akbal Edebiyat Ödülü için gelen yazıların hangi adrese gönderileceğini bana soruyordu.  17 Şubat 2023 günü üzülerek Sayın Altınkaynak’ın vefat haberi geldi. Cumhuriyet Gazetesinde kültür ve sanat yazıları yazan Sayın Altınkaynak 25-26 Şubat 2011’de İzmir’de düzenlediğimiz Hasan-Ali Yücel Sempozyumunda konuğumuz olmuş, sempozyumda bildiri sunmuştu. Sayın Oktay Akbal’ı ve Oktay Edebiyat Ödülü koordinatörlüğünü yapan Hikmet Altınkaynak arkadaşımı saygı ile anarak bu Oktay Akbal imecesinde  yer almamın kısa öyküsünü aktarmak istedim.  

SOSYAL BELEDİYECİLİK, MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE OKTAY AKBAL EDEBİYAT ÖDÜLÜ

            Günümüzde yerel yönetimlerin en önemli görevlerinden birisi de kentin “eğitim ve kültür” dünyasına yönelik çalışmalardır. Eğitim hakkı, sanat-kültürlenme  hakkı günümüzde yerel yönetimlerin çalışmalarında  yaratıcılığı geliştirmek, ülkenin yüz akı aydınlarını geleceğe taşımak ve  kent yoksullarına ulaşmanın önemli başlıklarıdır. Zira iflas eden eğitim sisteminin çocuklarımıza, genç insanlarımıza  bu yetileri kazandırmanın çok gerisinde kaldığı açıktır.    Sosyal belediyecilik anlamda sosyal demokrat yerel yönetimler bu anlamda önemli önemli çalışmalara imza atıyorlar. Uzun yıllar Can Yücel anma etkinlikleri Datça Belediyesinin katkılarıyla yapıldı ve gelenekselleşmişti. Ören Belediyesi Melih Cevdet Anday adına etkinliklere imza atmıştı.  Son yıllarda   İstanbul-Sarıyer Belediyesi Fakir Baykurt öykü yarışması, İzmir-Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt roman yarışması açarak  demokratik öğretmen hareketinin önderi, Köy Enstitülü yazar Fakir Baykurt adına ödüller veriyor.

            Muğla Büyükşehir Belediyesi   Cumhuriyet gazetesi yazarı, edebiyatçı, öykü, roman, denemeleriyle düşün dünyamıza çok değerli katkılarda bulunmuş ve uzun yıllar Akyaka’da yaşamış olan  Sayın Oktay Akbal’ı gelecek kuşaklara taşımak adına 2021 yılından beri  “Oktay Akbal Edebiyat Ödülü” yarışması düzenliyor. Cumhuriyetle yaşıt olan Oktay Akbal 20 Nisan 1923 İstanbul doğumluydu. 1942 yılında İstiklal Lisesini tamamladıktan sonra İstanbul Hukuk ve Edebiyat Fakültelerinde öğrenci olmuş,  1947-1951 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosunda yaptığı memurluk sonrası gazeteciliğe başlamıştır. Hürriyet, Milliyet ve çok uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapan Oktay Akbal son yazısını 23 Mart 2014 tarihinde yazmış ve 28 Ağustos 2015 tarihinde vefat etmiştir. Oktay Akbal, edebiyat dünyamıza  70 yıl emeğine katmış, yazılar yazmış basın emekçisi, bir aydın. Türkiye Yazarlar Sendikası’nın Genel Başkanı olarak örgütlü mücadelede yer almış bir aydınlanmacı. Edebiyat dünyasındaki  70 yıllık yolculuğunda  50’yi aşkın kitaplar yazmış,  pek çok edebiyat ödülü almış,  92 yıl emekle yoğrulmuş umutlu-iyimser  bir yaşamın adıdır Oktay Akbal.

            Yarışma 2021 yılında hikâye dalında, 2022 yılında roman dalında düzenlendi.  2023 yılında  jüri üyesi olarak yer aldığım yarışmada konu  “Cumhuriyetin 100. Yılı”  ilgili deneme-köşe yazısı dalında gerçekleşti. 100. Yılda Cumhuriyet’in temel felsefesi ve ilkelerine bağlı kalarak güncel gelişmelere Oktay Akbal’ın aydınlanmacı çizgisine uygun bir bakışla yorumlayan yazılarda  Esra Sezer Ciner birinci,  Hürriyet Yaşar ikinci, Özhan Öztürk de üçüncü oldu. Jüri üyeliklerini Tuncay Mollaveisoğlu, Arif Kızılyalın, Öner Yağcı, Işık Kansu, Prof. Dr. Kemal Kocabaş ve Ahmet Özer yaptığı 3. Oktay Akbal Edebiyat Ödülü töreni  6 Mayıs Cumartesi günü Muğla’da Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezinde  gerçekleştirilecek.

            OKTAY AKBAL VE KÖY ENSTİTÜLERİ

            Oktay Akbal, Köy Enstitülerinin dostu bir aydınlanmacıydı.  Köy Enstitülerini Atatürk’ün  çağdaş bilimi yaygınlaştırmak için giriştiği bir uygarlık hamlesiydi (17 Nisan 2012) diyerek tanımlar.  Hasan-Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’u köşe yazılarına hep taşıdı. 19 Nisan 2012’de yazdığı yazıda “Benim kuşağımı yetiştiren, olgunlaştıran Hasan Âli Yücel’dir. Büyük bir adamdı, değeri pek bilinmedi. Bizlere uygarlık nedir, sanat, edebiyat nedir öğretti. Onun dönemindeki tüm öğretmenler Atatürk devriminin öncüleriydi. Şimdi biri bile yok, hepsi yeni iktidarın buyruğunda... Hele şu dört artı dört artı dört hikâyesi yeni kuşakların hangi amaçla yetiştirileceğini bize gösterdi. İktidarı kendine bağlı kuşaklar istiyor. Önce dindar olacak. Oysa gereken uygarlıktır. Bilimdir, sanattır, kültürdür, insan olma yoludur...“   ifadeleriyle Yücel’i selamlar.  17 Nisan 2011 tarihinde Cumhuriyetteki  yazısında “Hasan Âli Yücel’in, İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğindeki bu uygarlık savaşı, o günden bugüne gelebilseydi, yurt ve ulus görünüşümüz çok daha başka olacaktı... Şimdiki ilkellik, bilgisizlik, kör cehalet, daha doğrusu kaba çıkar hesapları, tarihe gömülmüş olacaktı... Enstitüler Türk tarihinde bir büyük devrimdi, ülkemizi, insanlarımızı uygarlığın en üst çizgilerine taşıyan, taşıyacak bir atılımdı. Mustafa Kemal’in dediği gibi, ulusal niteliğimize en uygun bir uyanış, yaşamın anlamını kökünden değiştiren bir insanlık savaşı idi. Bugün geçmişte yaşanan 17 Nisan’ları anmak, o devrimci günlerinin yeniden yaşanacağı günleri beklemek!.. Boş bir umut mu, bir düş mü? Ama bir gün, bu halk da elbet uyanacak, bir gün, bir gün...” diyerek umudunu işaret ediyordu. 1 Kasım 2012 tarihli yazısında On yıl Demokrat Parti ile ilgili binlerce yazı! Ezanı yeniden Arapçalaştırma, ilk gerileme adımı olmuştu. Derken Halkevleri kapatılmıştı. Ardından Köy Enstitüleri ortadan kaldırıldı. Bu okuldan çıkanların başına gelmedik kalmadı. Sürgünler, hapisler...” ifadeleriye tanıklığını aktarır.  Oktay Akbal, sağlığında İlhan Selçuk ile beraber nisan aylarında ülkenin her köşesinde düzenlenen Köy Enstitüleri panellerinde onurla yer aldı.

            DOSTLARI OKTAY AKBAL’I ANLATIYOR

            Ayla Akbal, değerli eşi için “Oktay Akbal için yaşamak yazmaktır” derken  yakın dostu İlhan Selçuk “O, edebiyatçı  kişiliğinin yanında laik Türkiye Cumhuriyetinin ve insanların haklarını savunmak için büyük mücadele vermiştir. O, sıradan bir edebiyat olayı değildir” değerlendirmesini yapar. Edebiyatçı Tahsin Yücel de “Oktay Akbal, çağımızın en içten, en güvenilir ve en soylu tanıklıklarından biridir” diyerek Oktay Akbal’ı selamlar. Gazeteci arkadaşı Ali Sirmen ise “O yumuşak kişilikli, kavga sevmeyen Oktay Akbal, bütün ömrünü tüketmiştir aydınlanma kavgası yolunda. Bu yolda ondan aldığım en büyük ders, aydın yazar cesareti olmuştur… Marifet Suçumuz İnsan Olmak’ın yazarı gibi iyi bir insan olmaktır” ifadeleriyle dostu, arkadaşı Akbal’ı anlatır. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Dr. Erdal Atabek dostu Oktay Akbal için  gazetesindeki köşesinde“ Dünya çapında bir sanatçıdır Oktay Akbal. Sait Faik gibi, Orhan Veli gibi… O insancıl, anlayışlı, değer bilen, değer veren çocuk  yürekli bir sanatçıydı. Bütün dünyayı bildi. Bütün dünyayı düşündü. İnsanlığın daha iyi işler yaşamasını istedi. Bu evrensel aydınlanmacı düşünür, hep ülkesinin bir yurttaşı oldu” ifadelerini kaleme alır.

            Yazıyı bir öneriyle bitirelim. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin  kalıcı olması anlamında yarışmaya katılan ilk ondaki yazıları kitaplaştırması, etkinliği kurumsal hale getirmesi en önemli dileğimdir.  Muğla Büyükşehir Belediyesi yönetimine, belediye emekçilerine, yarışmaya katılan tüm yarışmacılara, jüri üyesi dostlarıma  teşekkür ediyorum. Aydınlanma dünyamızın değerli ismi Oktay Akbal’ın anısına sevgi ve saygıyla.

KAYNAK:

Akbal.A, KÖZ.M (2022), Oktay Akbal’ın Anısına, Cumhuriyet Kitapları, İstanbul


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık