• 25 February 2020, Tuesday 8:14
FikretÇoban

Fikret Çoban

Çiçek açmış badem ağaçları ...

Evden çıkmadan once aynanın karşısına geçip mahçup ve anlaşılmaz yüzüme bakıyorum! Çahit Sıtkı'nın ,

''benim mi allahım bu çizgili yüz?

ya gözler altındaki mor halkalar?

neden böyle düşman görünürsünüz;

yıllar yılı dost bildiğim aynalar?''

dizelerini bitirmeden... kendimle uzlaşıyorum. Her çizgide keder, her derinlikte ben varım.

Emek var, kavga var , yıllarım var...

Evden cesaretle çıkıyorum.

vuruyorum kendimi.

Yürümek diyorum özgürleştirir insanı, mutlu eder. Akıl karmaşam ve ruhsuzluğum bitene kadar yürümek,

'eskiden de aynı adamdım hala aynı adamım,

sahiden kendimle konuşarak yürüyorum.

Sonra gökyüzünü kucaklar gibi, kollarımı açıp

yay gibi geriniyorum.

Badem ağaçları çiçek açmış,

arılar konmuş, badem ağaçlarına..

'Eskiden de aynı adamdım hala aynı adamım

benim olsun diye can attığım bir şey olmadı dünyada'

İkide bir nerden dilime düştüyse tekrar edip duruyorum. Sahiden bu güzellik karşısında kendimle konuşuyorum.

Gorki ,''Yol Arkadaşım'' adlı hikayesinde kahramanına sorar.

Senin kendi hayatın yok mu ?

Cevabı kendi veriyor:

''Beynini beslemeyenin , beynine emek vermeyenin, kendi hayatı mı olur, sürü olur''

Düşünerek yürüyorum.

İnsan düşünür , nadir olarak bazı insanlar düşünür

ve çoğunluk onların peşinden gider!

Nietche: ''yasaklanmış olana erişmektir amacımız, çünkü şimdiye kadar hep doğrular yasaklanmıştır'' diyor ya;

İşte bunun için benim asiliğim !

Kafamı bir yerde bırakamıyorum.

Gecici olarak bir yere emanet bıraksam ne iyi olur!

Çiçek açmış badem ağaçlarına bakıyorum,

aklım karışıyor.

''Çok gülünç varlıklar senin şu insanların,

iç içe girmişler birbirlerini eziyorlar.

oysa bak dünya ne kadar geniş...

niçin doğdu bu insanlar ,

Özgürlük denen şeyden haberleri var mıdır?

Bu bahar, bu sonsuzluk onlara ne anlatır.

Şu dalga dalga yayılan ezgi onların yüreğine de

sevinç salar mı, hüzünlendirir mi...''

Yürümek bedenin müziğidir, huzur verir insana, aklın kalbinle buluşur.

Bedenin onlara eşlik eder.

Ben bunları düşünürken, hava bulutlandı,

güneşin üzerine bir örtü atıldı...

En iyisi bu yürüyüşü bitirmek..

Şu görünen köy kahvesinde bir değil

üç bardak çay içmek ...

Demlenmiş sözler

Ne eriştigim asi bir dal var yükseklerde

Ne uzanıp tuttuğum kırmızı bir gül

Bunca yağmur yağdı üstüme ıslanmadım.

Enis Batur


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık