Fikret Çoban

Hayata Dair / Fikret ÇOBAN

Bazı anlar vardır ki, “Yeter yahu bu kadar da olmaz, toplumun sinir uçlarıyla bu kadar uğraşılmaz, üstüne gidilmez” dediğimiz anlar vardır ya da öyle olması gerekir.

Ama olmuyor işte.

Yıllar önce Ecevit, laikliğin Türkiye için neden vazgeçilmez olduğunu anlatırken, “Laiklik Türkiye’nin ‘Aşil Topuğu’dur. Oradan vurulursa Türkiye Cumhuriyet çöker, dağılır” demişti.

Ne demek ‘Aşil Topuğu’?

Mitolojik bir hikayedir.

Aşil, yeni doğmuş bir çocuktur. Annesi Tanrıça Thetis’tir.

Tanrıça Thetis, oğlunu ölümsüz kılmak için sol topuğundan tutarak insanı ölümsüz kılan kutsal bir nehre batırıp çıkarmıştır.

Ve bu nedenle Aşil, vücudunun sol topuğu hariç her tarafı kutsal suyla yıkandığı için büyük savaşlarda neresinden ok yerse yesin ölmez. Ama günün birinde Truva savaşlarında kutsal suyun değmediği sol topuğundan bir ok yer ve ölür.

Demek ki laik yaşam, ülkemizde eksik de olsa bu kadar önemli.

Bizi bir arada tutan üst değerlerden biri laiklik.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın, “laiklik anayasada yer almasa da olur” sözü epey gündem oluşturdu.

İsmail Kahraman’ın siyaset geleneği, gençlik yılları ve elbette içinde yer aldığı ‘Kanlı Pazar’ olayları bazı gazetelerin sayfalarında oldukça geniş yer buldu.

Neydi Kanlı Pazar, hatırlayalım.

16 Şubat 1969 yılında, başında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, işçi sendikalarının olduğu büyük bir kitle, Amerikan Donanması 6’ncı filonun İstanbul’a gelişini protesto etmek için bir miting kararı alırlar.

O zamanlar dünyada, Vietnam savaşından dolayı müthiş bir anti emperyalist dalga vardır. Bunun yansımaları Türkiye’de de oldukça sert ve etkilidir.

“6’ncı Filo Defol!” mitingine katılanlara, yine Taksim’de o zamanlar –şimdiki meclis başkanı- İsmail Kahraman’ın başkanı olduğu gençlik örgütü (MTTB) dahil geniş bir kitle tarafından karşı gösteri düzenlenir ve çatışma çıkar. Sol görüşlü iki üniversite öğrencisi bıçaklanarak öldürülür.

Tarihe geçen, şiirlere, türkülere ve öykülere konu olan ‘Kanlı Pazar’ hikayesi kısaca budur.

İşte Ruhi Su da, bu Kanlı Pazar saldırısını unutulmaz kılmak için “Sabahın sahibi var” adlı albümünde, ellerinde pankartlarla Taksim meydanına akan gençlerin türküsüne yer verir, unutulmasınlar diye ...

Sabah ayazlarında çok söylediğim bu türküyü ben de paylaşayım ...

 

“Ellerinde pankartlar

 Gidiyor bu çocuklar

 Kalkın ayağa, kalkın

 Gidiyor bu çocuklar

 

 Bu pazar, kanlı Pazar

 Dert yazar, derman yazar

 Kalkın ayağa, kalkın

 Gidiyor bu çocuklar

 

 Bu meydan kanlı meydan

 Ok fırladı çıktı yaydan

 Kalkın ayağa, kalkın

 Biz şehirden, siz köyden.”

(Ruhi SU)