• 09 January 2018, Tuesday 18:40
FikretÇoban

Fikret Çoban

Devrimci geçmişlerimiz için!

Hayata Dair / Fikret ÇOBAN

Pazar sabahı, soğuk fakat güneşli bir kış günü... İnsan sabah evden çıkarken üşüse de yolda ısınıyor, hareket ettikçe, düşündükçe ısınıyor … Eee 3 bardak şekersiz demli çayı içersen arka arkaya, değişir herhalde bedenin ritimleri. Başımda bir siyah şapka demli çay gibi, yeni aldım, biraz büyük, fırsatta bulamadım daraltmaya, fakat aynaya baktığımda yakışır gibi geldi, gerçi hangi aynaya baksam hangi yüz bana bakıyor, onu da çözemedim ama … Gözüm, yüzüm olgunlaşmış üzüm gibi kırışsa da yeter ki kalbim kırışmasın diyerek yol alıyorum, ulu çam ağaçlarının arasından dağlara doğru, dağlara doğru zeytin tarlasına grup yorum şarkısı gibi oldu ama … olsun zaten yürürken sıyrılıp gelenden aklımda kalan yarım yamalak türküleri söyleyip duruyorum. Buraya yazsam söyler miyiz birlikte, söyler miyiz kaybettiklerimiz için, söyler miyiz devrimci geçmişlerimiz için ...

 

Suların sesini dinle şimdi

Ormanın fısıldayışlarını

usulca yarılıyor dağların göğsü

bir aşkı dinlendirmek için

ve gözleri uzak yamaçlarda

aranıp dururken bir şeyleri

sessiz ve sakin beklemekte

bekledikçe bileylenen yürek

belli ki dağların, denizlerin

ve göllerin üzerinden

sıyrılıp gelmektedir seher

belli ki yakındır

doğayı ve hayatı kurtaracak saat...

 

Ahmet Telli’nin bu olağanüstü imgelem şiiri ve Grup Yorum solistlerinin, ki o zamanlar Feryal Öney’di, bu olağanüstü seslerini, sazlarını ve ezgilerini dinlerken, “şimdi ben küçük bir adamım, küçük yaşamak sade ve gürültüsüz, patırtısız yaşamak, zulümsüz yaşamak isterim” diyen Dostyeviski’nin Öteki romanının kahramanı Golatkin’in doktoruna söyledikleri geliyor aklıma:

‘Öteki insanlarla beraberken nasıl yaltaklanıp, yerlere kadar selam verilir bilmeniz gerekir… Bu toplumda sizden beklenen bir harekettir. Sözcük oyunları ve güzel iltifatlar yapmak zorunda kalırsınız, sizden bunları beklerler. Ama ben bunları beceremem doktor. Bu kurnazlıkları hiç öğrenemedim, öğrenecek zamanım olmadı. Ben basit ve sade bir adamım. Benim gösterişim yoktur. Bu durumda pes ederim, yani kendimi bırakırım… Doktor Rutenspitz, benim sizden saklayacak bir şeyim yok. Ben küçük bir adamım, bunu siz de biliyorsunuz ama küçük bir adam olmaktan utanmıyorum. Tam tersine doktor, açık konuşmak gerekirse ben küçük bir adam olmaktan gurur duyuyorum. Entrikacı olmamak bir başka gurur duyduğum özelliğim. Sinsiliğim yoktur, her şeyi gizlemeden açık açık yaparım. Oysa kötülük yapmayı da becerebilirim… Ama bu tür şeylerle kendime leke sürdürmem.”

 

Demlenmiş Sözler ...

Ve bu yorgun,

bu üzünçlü yüreği

benim değilmiş gibi,

benim değilmiş gibi,

kimse görmeden

şöyle bir yol kenarına bıraksam ...

(Edip Cansever)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık