• 28 May 2024, Tuesday 16:37
FikretÇoban

Fikret Çoban

Siz Hiç Siyah Kuğu Gördünüz mü ?

Siz hiç siyah kuğu gördünüz mü? Kuğu dediğin beyaz olur, değil mi? Muhtemelen siz de benim gibi hayatınızda siyah kuğu olabileceğini hiç düşünmediniz, kuğu denince aklımıza hep beyaz geldiği için mi? Alışkanlıkları, yerleşik değerleri hele bizim gibi mutlakiyetçi ve otoriter yönelimli toplumlarda kırmak zordur.

Lübnanlı yazar Nassim N. Taleb 2007 yılında biraz felsefe, ekonomi ve güncel olaylar karışımı bir kitap yazdı. Siyah Kuğu, kitap çok tartışıldı, okundu .

Tabi bu güzel mi güzel balerin kahramanı olan siyah kuğu filmi değil.

Taleb'in kitabı öğretilmiş olanı hazır olan düşünce kalıplarını tamamen kırıyor. Beklerken değil beklemezken birden ortaya çıkan ekonomik ya da sosyal olayları analiz ediyor.

Taleb'e göre bir olayın, bir sosyal kalkışmanın siyah kuğu olarak değerlendirilmesi için şu üç aşamadan geçmesi gerekiyor.

 

bir: Hiç bir şekilde geriye bakarak tahmin edilemeyecek olması,

iki: Büyük etki-tepki yaratması ,

üç: Olduktan sonra arkasından uzun süre tartışılması...

 

Sizce Gezi bir siyah kuğu değil miydi ? Nassim Taleb'in siyah kuğusundaki üç basamağı içine almıyor mu?

bir: beklerken değil, beklemezken ortaya çıkmadı mı ?

iki : kimsenin tahmin edemeyeceği boyutlara ulaşmadı mı?

üç : Ve hala yanında olanlar -karşısında olanlar tarafından yeri geldiğinde tartışılıp durmuyor mu ? Vay anasını be bu günleri de mi gördük, asla yan yana gelemez diye düşündüklerimizin ağacın yanında saf tuttuğuna şahit olmadık mı?

Sosyal olaylarda düz bir çizgi yoktur, inişli çıkışlı olduğunu Haziran kalkışmasında gördük. Bazen ne teorik metinler, ne de işi sosyal gelişmeleri takip ve yorumlamak olan otorite bildiğimiz kişiler bile bunu göremez.

Öyle anlar vardır ki, kitle kendiliğinden harekete geçer, bazı şeyler birikmiştir, açığa çıkması ve boşalması gerekir. Böyle durumlarda herhangi bir partinin, örgütün yazılı emri gerekmez kitle doğrudan harekete geçer ve her aşamada içinden kendi önderlerini yaratır, görünürler kitleye yön verirler ve sonra kaybolurlar .

Sonra tartışması, forumlarda sürer, yeni örgütlenme biçimleri ortaya çıkar, ama kitle artık evine dönmüştür.

Evinden çıkıp tekrar sokağa çıkması Godot'u bekler gibi beklenir ama nasıl, ne zaman çıkar bilinmez, fakat beklenir!

 

Demlenmiş sözler...

 

'' Bu ne beter çizgidir bu

bu ne çıldırtan denge

yaprak döker bir yanımız

bir yanımız bahar bahçe '' (H.H.Korkmazgil)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık