• 06 December 2016, Tuesday 18:33
FikretÇoban

Fikret Çoban

Çocukları koruyamıyorsan kendinden söz etme!

Hayata Dair / Fikret ÇOBAN

Çocukları koruyamıyorsan; çocuklara gelecek hazırlayamıyorsan kendinden söz etme.

Devletten, hükümetten ve tabii ki iktidardan, güçten söz edebilirsin ama, sakın insanlıktan, vicdandan söz etme.

Adana ‘da 10- 11 yaşlarında olan 11 çocuk yanarak öldü.

 

Yaşamayı hak eden ve yaşasın diye dünyaya gelen bu çocuklar kapıları kilitli, kaçacak yeri olmayan, ahşap kaplı bir cemaat yurdunda diri diri yanarak can verdi.

Basına yansıdığı kadarıyla anneler-babalar kardeşlerin feryadı yürek yakıyor. Fakirliğinden, fukaralığından kurtulabilmeleri için okusun diye kanunlu-kurallı yurtlara çocuklarını teslim ediyorlar.

 

Kentsel dönüşüm adı altında, eski yapıları yıkıp yenisini yapanlar, şehirlerin ortasına ortasına koca koca gökdelenleri dikenler niye çocuklar için bu çağa uygun sağlam, teknolojik yurtlar, barınma yerleri yapmaz ya da yapılanları denetlemez, denetlese bile formaliteden denetler.

 

Yaşasın diye dünyaya gelen bu çocukların hayatları öyle her şeyi kağıt üzerinde geçiştiren bazı kurumlara, mevzuatlara bırakılamayacak kadar hayatidir ama geçiştirilir.

Haberlerden okuduğumuz kadarıyla gerekli soruşturmalar başlatılmış, yayın yasağı konulmuş bile; sonuç ne olur bakalım.

 

Böyle her olaydan sonra aynı haberler, aynı yürek yakan görüntüler ve feryat figanlar ama bir şey değişmiyor, bir sonraki faciaya kadar böyle geçiyor.

 

Ben bir yurttaş olarak soruyorum:

Bir daha böyle acıların, toplu ölümlerin yaşanmayacağının garantisi var mı?

Bu güveni topluma verebiliyor muyuz ya da toplumun böyle bir derdi var mı?

 

Devlet dediğimiz aygıt sonuçta kanunlardan, kurallardan oluşur; işletsin bunları. Bağımsız, işin ehli kuruluşlar bu denetimleri yapsın, kağıt üzerinde kalan formalite kontroller bitsin artık diyen bir toplumsal talep var mı? Yani bakıyorum da herkesin eline sosyal medya, iletişim her an her bağlantı bir tık ötede ama kimsede tık yok.

Herkes haberlerle, sosyal medya paylaşımlarıyla yetinir hale geliyor.

Ateş düştüğü yeri yakıyor parça parça o kadar !

 

Partiler, sendikalar, odalar, esnaf örgütleri bil cümle bütün dernek ve kuruluşlar; ‘çocuklar küçük insandır onların sorumluluğu bizim üzerimizdedir, bizim çıkardığımız yasaların iyi kötü olup olmadığı işe yarayıp yaramadığı, çocuklara sunduğumuz hayatla ilgilidir’ deyiverseler, ‘eşit parasız eğitim, barınma hakkı çocukların hakkıdır’ deyiverseler; ‘çocukları denetimsizliğin insafına bırakmayalım, onları gelecek için koruyalım’ deyiverseler çoğu sorun çözülecek aslında ...

Ama çözülmüyor işte!

 

“insanlar, ah, benim insanlarım,

yalanla besliyorlar sizi,

halbuki açsınız,

etle, ekmekle beslenmeğe muhtaçsınız.

beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya,

göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan.”

Nazım Hikmet

 

Demlenmiş sözler ...

Çocuklar çiçektir bastığınız yerde bitmez!

C. Atuf Kansu


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık