• 01 May 2018, Tuesday 18:57
FikretÇoban

Fikret Çoban

Hangi sistem demokrasiye uygun: Başkanlık mı,Parlamenter sistem mi?

Hayata Dair / Fikret ÇOBAN

İki ayda muhtar bile seçemiyoruz, zaman yetmiyor. Yerel örgütlerin, sendikaların seçimleri 3-5 aya yayılıyor; ama biz ne hikmetse Türkiye Cumhuriyeti Devletinin siyaset ve yönetim tarzını değiştirecek ‘başkanlık sistemine’ geçiş anlamına da gelen 24 Haziran’da seçimlere gidiyoruz. Hem parlamento oluşacak hem başkan seçilecek, bütün bunlar 2 ay içinde olup bitecek mi, birlikte göreceğiz. Daha önceki seçimler usul olarak bile olsa erkene alınacaksa mecliste tartışılır, meclis gerekli görürse seçim kararı alırdı. Demek ki başkanlık sisteminde parlamentonun bir hükmünün olmayacağı, bir dekor görevi göreceğini böylelikle şimdiden öğrenmiş olduk.

 

Başkanlık sistemi dünyada iki farklı şekilde uygulanıyor. Fransa gibi bazı ülkelerde hem cumhurbaşkanı hem başbakan birlikte rejimi yönetiyor. Yürütme yetkisini yani bakanlar kurulu yetkisini ikisi birlikte paylaşıyor. Özet geçiyoruz. Son karar başkanda oluyor, ama denetime ve itiraza açık.

ABD gibi bazı ülkelerde ise devlet başkanı hemen hemen tüm yürütme yetkisini kendinde topluyor. Fakat ABD’de eyalet sistemi olduğu için başkanlığın bir hükmü kalmıyor, vali gibi bir şey oluyor .

Dünyada Başkanlık sistemini uygulayan ülkelerin sayısı 38. Bunlar arasında ABD, Venezuela, Güney Kore, Meksika, Panama, Filipinler, Kenya, Kıbrıs, Brezilya, Ermenistan, Arjantin, Afganistan ve Suriye gibi ülkeler bulunuyor.

Başkanlık sistemi birkaç örnek dışında, demokratik bir siyasal sistemi sürdürememektedir. Başkanlık sistemi denemeleri özellikle Latin Amerika ülkelerinde diktatörlüklere ve askeri rejimlere dönüşmüştür. Bu nedenle, dünyada demokratik başkanlık sistemlerinden çok, demokratik olmayan başkanlık rejimlerinin uygulandığını söyleyebiliriz .

Başkanlık sistemlerinde seçimleri yalnızca bir aday kazanmakta, bu aday da kabine üyesi olan Bakanlarını atayarak yürütme organının tek gücü durumuna gelmektedir. Yürütme organının tek ve güçlü bir başkanca ele geçirildiği durumlarda Türkiye gibi demokrasi geleneği, hukuk sistemi ve demokratik kurumsal yapıları oturmamış olan ülkelerde sistemin demokratik yapıdan uzaklaşması çok kolay olabilmektedir.

 

Bir kişinin yürütme organını kontrol ettiği ve yasama organına karşı değil de (4 ya da 5 yılda bir yapılan seçimlerde) seçmene karşı sorumlu olması, sistemin demokratiklik niteliğine zarar vermektedir. Oysa, Parlamenter sistemlerde Hükümet, her an Parlamento tarafından güvenoyu ve güvensizlik oyu mekanizmalarıyla denetlenmektedir. Ayrıca, Parlamenter sistemlerde Meclis içinde Hükümet üyelerine karşı verilen yazılı ve sözlü soru önergeleri, Bütçe ve Araştırma Komisyonları yoluyla da Hükümet icraatları denetlenmektedir.

 

Bu durumda, demokratik sitemin ruhuna parlamenter sistemin daha çok uyduğu söylenebilir.

 

Halk tarafından seçilen güçlü bir Başkan, seçim dönemi boyunca Meclis denetiminden uzak biçimde iktidarda kaldığında sitemin demokratik yapıdan uzaklaşma riski, ciddi bir tehlike olarak mevcut olacaktır.

 

Başkanlık sitemlerinde sağ ve solda merkez partileri biçiminde iki siyasi partili sistem ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, Parlamentoda çeşitlilik ve farklı görüşleri temsil olanağı da ortadan kalkmaktadır. Bu durumun eksik de olsa mevcut demokrasinin ve çoğulculuğun ruhu ile çeliştiği apaçık ortadadır.

 

Sonuç olarak, Türkiye’de demokratik rejimin gelişmesine ve kökleşmesine uygun olan sistem, Parlamenter sistemdir. Başkanlık sisteminin, Türkiye’yi demokratik sistemden koparma tehlikesini de beraberinde getireceği kaygısını taşıyanlar hayli çoğunluktur.

 

Şimdiye kadar birçok siyaset bilimci ve akademisyen tarafından başkanlık sistemi en çok otoriter rejimlere olan eğilimi artıracağı için eleştirilmiş ve bizim demokrasi geleneğimize uymadığı söylenmişti.

 

Çoğulcu demokratik sistemlerin vazgeçilmez ön şartı, azlığı çokluğu bir yana farklı siyasal görüşlerin örgütlenmesi ve gerektiğinde gücü oranında parlamentoda temsiliyet kazanmasıdır.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık